Erdoğan-AKP iktidarının MHP’yi yedeğine alarak dayattığı “tek adam anayasası”, OHAL koşullarında referanduma götürülürken, propagandada eşitsizlik ve adaletsizlik doruğa tırmanmış durumda. Tüm devlet ve belediye kaynakları “evet” propagandasının emrine amade kılınmakta. “Evet” pankartları belediye işçilerine astırılıyor, propaganda çadırları kentlerin en merkezi yerlerini işgal ediyor, ana yollardaki tüm direkler ve billboardlar “evet” afişleriyle, bayraklarıyla donatılıyor. “Hayır” çağrısı yapanların toplantı, bildiri, stand, afiş vb. referandum çalışmaları ise en temek hak ve özgürlükler ayaklar altına alınarak engelleniyor, yasaklanıyor. Her gün onlarca insan “hayır” bildirisi dağıttıkları için gözaltına alınıyor, standlar polis ve sivil faşist güçlerce dağıtılıyor.
Medyadaki adaletsizlikse had safhada. Bilindiği gibi, yayınlanan bir KHK ile Yüksek Seçim Kurulunun özel televizyon ve radyolara, “eşitlik ilkesine aykırı davranma” nedeniyle yayın durdurma ve para cezası verme sorumluluğu ortadan kaldırılmıştı. Tüm partilere eşit propaganda hakkı tanınması zorunluluğunun ortadan kaldırılması anlamına gelen bu kararın ardından ekranlar “evet”in borazanı haline geldi. Cumhurbaşkanı, Başbakan, bakanlar, valiler, bürokratlar, temel atma törenlerine varıncaya kadar her alanı “evet” propagandası için kullanıyorlar. Erdoğan’ın, Yıldırım’ın ve bakanların tüm konuşmaları bütün televizyon kanallarından naklen yayınlanmakla kalmıyor, her saat başı da haber bültenlerinin ana konusu yapılıyor. Sözde tartışma programları da iktidar sözcülerinin propaganda üssüne çevrilmiş durumda. “Hayır”ın sesi ise saniyelerle geçiştiriliyor. Bu sesin en güçlü savunucusu HDP’ye gelince, ona saniyeler bile ayrılmıyor.
Demokrasi İçin Birlik platformunun (DİB) açıkladığı bir rapor bu gerçekleri çarpıcı bir şekilde ortaya koyuyor. Aralarında TRT, Kanal D, CNN Türk, Fox ve Habertürk’ün de bulunduğu 17 televizyon kanalının[*] yayınlarını mercek altına alan DİB, yaptığı araştırmayla, televizyon ekranlarında “hayır”ın görünmez kılındığını somut verilerle ortaya koyuyor. Mart 2017 döneminde, 10 gün ve 20 günlük sürelerle 17 ulusal kanalın yayınları birebir izlenerek gerçekleştirilen araştırma özetle şu gerçekleri gözler önüne sermekte:
01-10 Mart 2017 tarihleri arasında referanduma dair haber bültenlerinde, miting ve konuşmalarla ilgili haberlerde: Cumhurbaşkanlığına 53,5, AKP’ye 83, MHP’ye 14,5 saat ayrılırken CHP’ye 17 saat, HDP’ye ise yalnızca 33 dakika ayrıldı. Yani Evet’e 151 saat, Hayır’a 17,5 saat!
01-20 Mart 2017 arası canlı yayınlarda: Cumhurbaşkanlığına 169, AKP’ye 301,5, MHP’ye 15,5 saat ayrıldı. Referandumda hayır diyeceklerini açıklayan Cumhuriyet Halk Partisine 45,5 saat ayrılırken, Halkların Demokratik Partisine hiç yer verilmedi.
01-20 Mart 2017 tarihleri arasında Cumhurbaşkanı 3, danışmanları 17, Başbakan 2, Hükümet ve AKP temsilcileri, vekil ve belediye başkanları 113, CHP Genel Başkanı 1, CHP temsilcileri 19, MHP temsilcileri 7 canlı yayına katılırken HDP hiç davet edilmedi.
Araştırmanın sonuçları, halktan kesilen vergilerle finanse edilen ve Anayasaya ve kuruluş yasasına göre eşit ve tarafsız bir kamu yayıncılığı yürütmesi gereken TRT’nin iktidarın yayın organı haline geldiğini bir kez daha teyit ediyor.
Canlı yayınlar, röportaj, konuklu programlar ve ayrıca grup toplantısı ve miting haberleri de dahil edildiğinde, TRT Haber’de 1-20 Mart arasında: Cumhurbaşkanı, danışmanları ve AKP’ye toplam 62,8 saat, MHP’ye 48 dakika, CHP’ye 3,2 saat yer verildi. HDP’ye ise hiçbir şekilde yer verilmedi.
TRT Haber kanalında; Cumhurbaşkanı, Cumhurbaşkanı Danışmanları, Hükümet ve parti grupları adına temsilcilerin katıldığı canlı yayın programı sayısı 6’dır. Bunun yanında AKP’li bakan ve yetkililerin katıldığı program sayısı ise 15. Bu programlarda cumhurbaşkanlığına ayrılan süre 3,35 saat. AKP’ye ise 9,4 saat.
Erdoğan ve AKP temsilcilerinin devlet olanaklarını sınırsızca kullanarak gerçekleştirdikleri “evet” propagandasına, medyanın iktidarın sesi haline gelmesine, “hayır”cı kesimlere yönelik ağır baskılara, yasaklara, engellemelere rağmen, “hayır” oyları önde görünüyor ve bu durum iktidardakileri çıldırtıyor. Kararsızları evet saflarına çekmek ve kaymaları engellemek için, son örneği Hollanda krizinde görüldüğü üzere, hükümet her türlü oyunu oynuyor. Bununla birlikte arzuladığı sonuca ulaşamıyor.
[*] A Haber, ATV, CNN Türk, Fox, Habertürk, Kanal 24, Kanal A, Kanal 7, Kanal D, NTV, Star, Show, TRGT, TRT Haber, TRT1, TV NET, Ülke TV
link: Marksist Tutum, Alanlar da, Ekranlar da “Hayır”a Kapalı, 25 Mart 2017, https://marksist.net/node/5547
Eğitim Emekçileri HAYIR Diyor!
Karanlık Gidişatı Aydınlığa Çevirebilmek İçin Hayır!