BDP İstanbul İl Başkanlığı 2. Olağan Kongresi yüzlerce kişinin katımıyla 30 Ekim Pazar günü gerçekleşti. Bağcılar Göztepe Mahallesinde bir düğün salonunda yapılan kongre, Kürt halkının mücadelesine nasıl sahip çıktığını bir kez daha gözler önüne serdi. Salonun içini ve etrafını dolduran kitle, coşkusuyla kongreye renk kattı.
“Sosyalist örgütlerden, emek örgütlenmelerinden, HDK’dan, BDP’den başka bunun hesabını soracak hiç kimse yok!”
Kışanak konuşmasına, “faşizmin her türüne tanık olmuş, direnmiş, kendisini var etmiş, darbe süreçlerinden geçmiş, topyekûn savaş süreçlerinde ölüme tilili çekmiş, yakılıp yıkılan köylerine rağmen onurundan, kimliğinden vazgeçmemiş bir halkın özgürlük ve demokrasi mücadelesinde siyasal partimizin kongresini gerçekleştiriyoruz” diyerek başladı. Ve devam etti: “Herkes bunu böyle bilecek, bu sıradan bir siyasal yapılanma değildir, bu sıradan bir siyasi parti değildir. Katliamlardan süzülerek bugünlere kadar gelmiş, Şeyh Sait’ten, Ağrı’dan, Zilan’dan, Dersim katliamından sonra, onurlu bir yaşamı tercih etmiş bir halkın evlatları olarak, demokratik siyasette ulusların partisidir BDP. Yine BDP 12 Eylül zulmüne karşı Diyarbakır zindanında direnen Mazlumların, Kemallerin geleneğini temsil eden bir partidir. BDP 90’lı yıllarda cebinde ölüm listesiyle gezen başbakanlara rağmen, milletvekillerinin meclisten yaka paça alınıp cezaevine gönderilmesine rağmen, 17 bin faili meçhul cinayete rağmen ayakta kalmayı başarmıştır. Onurunu, demokrasiyi, özgürlüğü, kardeşliği tercih etmiş halklarımızın partisidir. Bu nedenle BDP’ye yönelik gözaltılarla tutuklamalarla KCK adı altında üretilen senaryolarla yürütülen operasyonlarda, bu tarihe bir baksınlar. Bu tarihte zulmün her türünü denediler, zalimliğin her çeşidini yaptılar. Ama halklarımız bunlara direnişle yanıt verdi, onurunu ve özgürlüğünü tercih etti. Bugün de öyle olacak! Değerli halkımız, bugün binlerce arkadaşımız tutuklu, hâlâ operasyonlar devam ediyor. Ve bu operasyonlarda her geçen gün daha pervasızca, daha faşizan yöntemlerle karşılaşıyoruz.”
İstanbul’daki tutuklamalara değinen Kışanak şunları söyledi: “KCK operasyonlarının en yoğun olarak sürdürüldüğü yerlerden birisi de İstanbul’dur. Bunun bir anlamı var. 12 Haziran seçimlerinde İstanbul Kürdüyle, Türküyle el ele vererek güçlü bir seçim zaferi kazanmamızdır. Bunun hesabını sormaya calşıyorlar bizden. Ama biz diyoruz ki, halkların kardeşliği, halkların demokratik direniş birliği bu ülkenin aydınlık geleceğinin tek güvencesidir partimiz. Baskıyla, operasyonla, gözaltıyla bizi sindireceğini zanneden mantığın bilmediği bir şey var. Biz on kişinin, yüz kişinin, bin kişinin bir araya geldiği bir kadro hareketi değiliz. Biz bir halkın özgürlük ve barış davasının temsil edildiği, büyük bir misyonu üstlenmiş bir halk hareketinin partisiyiz! Tüm kongrelerimizde görüyoruz ki, halkımız büyük bir istekle, büyük bir inanç ve kararlılıkla partimiz etrafında kenetleniyor, örgütleniyor, yönetime talip oluyor.”
Kışanak’ın ardından söz alan Sırrı Süreyya Önder ise salona şöyle seslendi: “Bugün artık huzurunuza seçimi yürüten il ve ilçe teşkilatının tümü tutuklanmış bir vekil olarak geliyorum. Bizim bu seçim başarısını bütün engellemelere, bütün zorbalıklara, bütün provokasyonlara rağmen kazanmış olduğumuz seçim başarısını, birlikte sağladığımız yoldaşlarımızın hepsini, kadın, erkek, genç şu anda ‘KCK operasyonu’ adı altında zindanlara doldurdular.”
İstanbul Milletvekili A. Levent Tüzel ise konuşmasında, halkların kardeşçe yaşamak istediğini, ancak devletin savaşı kışkırttığını, zamlara, emek kavgasına ses çıkartılmasın diye baskılardan vazgeçilmediğini söyledi. Kongreyi DİP Genel Başkanı Sungur Savran da kısa bir konuşmayla selamladı.
Yaşasın Halkların Kardeşliği!
Sebahat Tuncel de konuşmasında, Bağcılar Olimpik Spor Salonu’nu istediklerini, ancak buna müsaade etmedikleri için düğün salonunda yapmak zorunda kaldıklarını ve yapılan tüm baskılara rağmen mücadeleden vazgeçmeyeceklerini söyledi. Son zamanda yaşanan ölümlere de dikkat çeken Tuncel “eskiden Tansu Çiller’in elinde, cebinde ölüm listesi vardı. Şimdi Başbakan’ın elinde tutuklama listesi var. Bu ülkede halkların kardeşliği mümkün! Dikkat ederseniz, Türk yoldaşlarımız “Yaşasın Halkların Kardeşliği!” sloganını atarken, Kürdistan halkı slogan atarken belki Türkçeyi iyi bilmediğinden, ama belki de kardeşliğe bu kadar inandığından, ‘Yaşasın Halkların Kardeşiyiz!’ diyor. Kürdistan halkı zaten kendini diğer halklara kardeş görüyor” dedi.
Kongrede Ferhat Tunç, BDP’li tutuklular için “özgürlük mahkûmları” şarkısını kitleyle birlikte söyledi. Yapılan kongrede sivil toplum örgütlerinden ve cezaevlerinde bulunan tutuklulardan gelen destek mesajları isimleri tek tek söylenerek okundu. Yapılan konuşmaların ve okunan mesajların ardından seçime geçildi. Tek liste ile yapılan seçimde Asiye Kolçak BDP İstanbul İl Başkanı olarak seçilirken, Ali Rızabilgili ise Eş Başkan olarak belirlendi.
link: Marksist Tutum, BDP İstanbul İl 2. Olağan Kongresi Gerçekleştirildi, 30 Ekim 2011, https://marksist.net/node/2785
Bir Yanım Erzincan, Vermem Dersim’i!
Polis Terörü Tırmandırılıyor!