Cezaevlerindeki Kürt tutsakların, Abdullah Öcalan üzerindeki tecridin kaldırılması ve anadilin anayasal güvenceye alınması talepleriyle 12 Eylülde başlattıkları açlık grevi 39 günü geride bırakırken, tutsaklar açısından yaşamsal tehlikenin başladığı kritik bir döneme girilmiş bulunuyor. Ancak AKP iktidarı ve burjuva medya, tutsakların hayatını hiçe sayarak bu eylem karşısında kör ve sağırı oynuyor. Bu duruma tepki göstermek, hükümetin tutsakların taleplerini karşılamasını ve eyleme son verilmesini sağlamak için İnsan Hakları Derneği’nin (İHD) ve Tutuklu Yakınları Yardımlaşma Dernekleri Federasyonu’nun (TUHAD-FED) çağrısıyla çeşitli eylemler yapılıyor.
İHD 17 Ekim Çarşamba akşamı bu amaçla Batman, Siirt ve Marmara şubelerinde eş zamanlı eylemler gerçekleştirdi.
İstanbul’da, Taksim Gezi Parkında oturma eylemi yapıldı. İHD’nin düzenlediği eyleme tutsak ailelerinin yanı sıra, BDP İstanbul İl Eşbaşkanı Asiye Kolçak da katıldı. Eyleme katılanlar, “Cezaevlerinde Ölüm İstemiyoruz!” pankartını açtılar.
Basın açıklamasını İHD Başkanı Ümit Efe yaptı. Efe 36. gününe giren açlık grevinin amacının; Abdullah Öcalan’ın sağlık, güvenlik ve özgürlük koşullarının yaratılması, anadilde savunma ve eğitim hakkının tanınması olduğunu belirtti. Türkiye’de daha önce yapılan açlık grevlerinin çoğunun, yetkililerce kulak ardı edildiği için ölümlerle sonuçlandığını söyleyen Efe, hükümetin, Kürt halkının taleplerine kulaklarını kapatmaması gerektiğini, yürütülen kirli savaşın son bulması gerektiğini vurguladı. Konuşmasında, açlık grevindeki tutsaklara zorla müdahale edilmesi, tutsakların tek kişilik hücrelere atılması ve bilinçsizce tıbbi müdahalede bulunulmasının sorunları daha da zorlaştıracağını dile getirdi. Sorunun ancak diyalog ve müzakere yöntemiyle çözülebileceğini belirtti. Bunun için bütün kamuoyu duyarlı olmaya çağrıldı.
Ardından konuşan BDP İstanbul İl Eşbaşkanı Asiye Kolçak, hükümetin yürüttüğü bu kirli savaşta Türk ve Kürt gençlerinin öldüğünü, ölümlerin durması için adım atılması gerektiğini söyledi. Kolçak konuşmasında “bunca baskıyı sessizliğe boğmaya çalışıyorlar. Ama biz bu sessizliği örgütlülüğümüzle parçalayacağız” dedi.
Oturma eylemi “Hapishaneler Ölüm Evleri Olmasın”, “Tecridi Kaldırın, Ölümleri Durdurun”, “Anadil Ölmez! Tecrit Öldürür” sloganlarıyla son buldu.
18 Ekimdeki Basın Açıklaması
12 Eylülden bu yana cezaevlerinde devam eden süresiz-dönüşümsüz açlık grevinde olan tutsakların seslerini duyurmak ve dayanışmak amacıyla 18 Ekimde İHD’de bir basın toplantısı gerçekleştirildi. Toplantıya TİHV Başkanı Şebnem Korur Fincancı, eski Tabip Odası Başkanı Gençay Gürsoy, BDP İstanbul İl Eşbaşkanı Asiye Kolçak, Avukat Filiz Kerestecioğlu, Oyuncu Jülide Kural, TUHAD-FED Başkanı Zübeyde Teker ve eski milletvekili Mehmet Bekaroğlu katıldı.
TUHAD-FED adına söz alan Zübeyde Teker, 423 kişinin açlık grevinde olduğunu, greve ilk başlayanların sağlık durumlarının iyi olmadığını, kusma ve kanamaların olduğunu ifade etti. Teker, tutukluların sadece Öcalan’dan gelecek çağrıyı kabul edeceklerini, bunun dışında gelecek çağrıları kabul etmeyeceklerini aktardı.
Toplantıda söz alan Gençay Gürsoy, tutukluların taleplerinin yerine getirilebileceğini, bunun için Başbakanın söyleyeceği sözlerin önemli olduğunu belirtti. Şebnem Korur Fincancı, açlık grevinde olan tutuklular için, daha önce de uygulandığı gibi süreci izlemek üzere bağımsız bir kurulun oluşturulması ve hekim desteği sunulması gerektiğini söyledi.
TİHV Başkanı Fincancı, Sağlık Bakanlığı Müsteşarının açlık grevinde olanların bilinçleri kapandığında müdahale edilmek üzere hücrelere alındıklarını söylediğini hatırlatarak, “Bilinçleri kapandığında zaten tuvalete gidemeyecek, temizlenemeyecek halde oluyorlar. Bağışıklık sistemleri de zayıfladığı için, bu, mahkumları açlıktan değil enfeksiyon hastalıklarıyla yok etme çabasıdır. Bilinci kapalıyken müdahale etme düşüncesi de baskı unsuru olarak kullanılıyor. Zaten bilinci kapalıyken müdahale artık çok geçtir; çünkü sakat kalmalar başlar” dedi.
Gençay Gürsoy, tutukluların taleplerinin yerine getirilemez talepler olmadığını, Başbakanın iki cümlesinin bunun için etkili olacağını söyledi.
Sanatçı Jülide Kural da, “İnsan bedenini ölüme yatırmanın ağır bir bedeli vardır, bu yalnız bir kişinin ölmesi değildir, ortaya atılan bir intikam tohumudur. Bir toplumun bunu unutması kolay değildir” dedi.
Taksim Meydanında Yürüyüş
İHD’nin çağrısıyla 18 Ekim akşamı tutuklularla dayanışmak amacıyla Galatasaray Meydanından Taksim tramvay durağına kadar bir yürüyüş yapıldı ve basın açıklaması gerçekleştirildi. Galatasaray Meydanında toplanan kitle, yürüyüş boyunca attığı sloganlarla PKK ve PJAK’lı tutsakların taleplerinin kabul edilmesini talep etti.
Yürüyüşün sonunda açıklamayı TUHAD-FED Başkanı Zübeyde Teker gerçekleştirdi. 483 tutuklunun Öcalan üzerindeki tecridin kaldırılması ve anadilin anayasal güvenceye alınması talebiyle açlık grevi yaptıklarını hatırlatan Teker, cezaevlerinde 10 bin Kürt siyasi tutuklu olduğunu ve açlık grevine katılanların sayısının artabileceğini söyledi.
Teker, hükümetin açlık grevindeki tutuklulara zorla müdahale etme tehdidine de tepki gösterdi. Teker, Abdullah Öcalan dışında kimsenin müdahalesinin tutsaklar tarafından kabul edilmeyeceğini hatırlattı ve İmralı’ya heyet gönderilmesini talep etti.
Eylem sloganlarla son buldu.
link: Marksist Tutum, Kürt Tutsakların Açlık Grevi Yayılarak Devam Ediyor, 19 Ekim 2012, https://marksist.net/node/3102
İslamofobik Provokasyonlar Sürüyor
HDK Programı