Alevi toplumu ve kurumları, siyasi partiler, demokratik kitle örgütleri ve sosyalist çevreler, Sivas’ta katledilenleri anmak ve katliamı lanetlemek amacıyla bu yıl da birçok kentte basın açıklamaları, toplantılar ve yürüyüşler düzenlediler. Bunların en büyüğü, katliamın gerçekleştiği Sivas’ta yapıldı. Çeşitli kentlerden Sivas’a gelen binlerce insan, bugün sözümona Bilim ve Kültür Merkezi haline getirilen Madımak Oteline doğru kitlesel bir yürüyüş gerçekleştirdi. Madımak Otelinin önüne, katledilen canların anısına karanfiller bırakılarak saygı duruşunda bulunuldu, semah dönüldü. Pir Sultan Abdal Kültür Derneği Genel Başkanı Cuma Erçe, Madımak Oteli “Utanç Müzesi” oluncaya kadar otelin içine girmeyeceklerini ifade etti. Erçe, konuşmasını şu şekilde sürdürdü: “Bu topraklar çok katliamlar gördü. Bu katliamların her birinin birbiriyle bağlı olduğunu ve aynı zihniyet tarafından örgütlendiğini biliyoruz. Bu rantçı ve soyguncu düzenin devamı için yapıyorlar. Bizler zalimin önünde eğilmedik, ‘Dönen dönsün ben dönmezem yolumdan’ diyen Pir Sultan’ın mirasını sürdürüyoruz. Hepimiz birleşmek, kol kola girmek zorundayız. Bunun yapamazsak, güç birliği içinde olmazsak bize yeni Sivaslar yaşatacaklar.”
Sivas katliamının devlete bağlı kontra güçler tarafından organize ve icra edildiği elbette sınıf devrimcileri açısından bilinen bir gerçektir. Ancak katliamı yapanlar meseleyi bir laik-anti laik çatışması kisvesinin altına sokmaya uğraşarak gerçekleri gizlemeye çalışmışlardır. Oysa burjuva devlet Çorum’da, Maraş’ta ne amaçladıysa ve bu konudaki rolü neyse, Sivas katliamındaki amaç ve rolü de aynıdır. Burjuvaziden bu katliamların hesabını ancak devrimci işçi sınıfı sorabilir. İşçi sınıfının devrimci mücadelesini yükseltmek için safları sıklaştıralım.
link: Marksist Tutum, Sivas Katliamının 30. Yılı: Bu Hesap Divana Kalmayacak!, 2 Temmuz 2023, https://marksist.net/node/8008
Tepeden Kışkırtılan Milliyetçilik
Kapitalizmi Yıkmadan Çocuk Ölümleri Durdurulamaz!