Barış Annelerinin Eyleminde DTP Milletvekili Pervin Buldan ile Söyleşi

Birçok ilde olduğu gibi İstanbul’da da, Barış Anneleri İnisiyatifi öncülüğünde, “askeri operasyonlar durdurulsun, Kürt halkının talepleri kabul edilsin” talebiyle “çadır” eylemi gerçekleştirildi. Artan askeri operasyonların son bulmasının ve PKK’nin çatışmasızlık kararına cevap verilmesinin istenildiği çadır eylemlerine DTP milletvekilleri de destek verdiler. İstanbul’daki eyleme müdahale eden polis, çadır kurulmasına izin vermedi. Polisin engelleme çabalarına rağmen çadır eylemi Kadıköy İskele Meydanında bir basın açıklamasıyla başladı. Kadıköy rıhtımında gün boyunca Kürtçe ezgiler söylenip, zılgıtlar çekildi. Anneler sık sık “Savaşa Hayır, Barış Hemen Şimdi” sloganını haykırdılar. Çadır eylemi sırasında DTP Iğdır Milletvekili Pervin Buldan ile kısa bir röportaj gerçekleştirdik.

Marksist Tutum: Bugün yaptığınız eylemin amacı nedir?

Pervin Buldan: KCK’nin 13 Nisanda açıkladığı çatışmasızlık süreci 1 Haziranda 2 ay daha uzatıldı. Bu sürece hâlâ olumlu bir cevap verilmiş değil. Bugün her yerde eş zamanlı barış çadırları kuruldu. Birçok bölgede kurduğumuz çadırlarla sorumluları duyarlı olmaya çağırıyoruz. 30 yılı aşkın süredir savaş yaşanıyor. Bu savaşta 40 bin insan hayatını kaybetti. Savaşın bitmesi ve barışın sağlanması için çatışmasızlık sürecinin bir fırsat olduğunu düşünüyorum.

Marksist Tutum: Eylem süresince yeterli destek gördünüz mü?

Pervin Buldan: Savaştan sadece Kürt halkı etkilenmedi. Bir bütün halinde Türkiye’de yaşayan farklı etnik gruplar, mezhepler, işçiler ve emekçiler de etkilendi. Savaşa milyarlarca dolar para harcandı. Bugün yaşanan ekonomik kriz ve yoksulluğun bir nedeni de bu savaştır. Artık tek ses, tek yürek, bu sürece birlikte katkı sunmalıyız. Bugün bu alanda bizlerin yanında savaştan etkilenen herkesin olması ve desteğini sunması gerekiyor.

Marksist Tutum: İşçi ve emekçilerden beklentileriniz nelerdir?

Pervin Buldan: Türkiye’de işçi ve emekçilerin yaşadıkları birçok sorun var. Unutulmamalıdır ki sınıf mücadelesinin önemli bir kesimini de Kürt işçileri oluşturuyor. Eğer Kürt sorunu demokratik yöntemlerle çözülürse, Türkiye’de birçok farklı kesim bu olanaktan olumlu anlamda yararlanmış olur. Kürt sorununda demokratik çözüm, herkesin yaşadığı soruna bir katkı sunacaktır.

Marksist Tutum: Teşekkür Ederiz.