Hrant Dink, 19 Ocak 2007’de, genel yayın yönetmenliğini yaptığı Agos gazetesi önünde katledildi. Aradan geçen on yıla rağmen gerçek katiller hâlâ yargılanmadı, gereken cezayı almadı. Önce, “örgüt yok, birkaç milliyetçi gencin işi” dendi. Tetiği çeken birkaç kişi göstermelik olarak öne sürüldü. Daha sonra “Ergenekoncular”la mücadeleye girişen siyasi iktidar, suçu tek başına onların üzerine yıktı. Son olarak da “FETÖ” cinayetin sorumlusu ilan edildi.
Hrant Dink katledilmeden önce defalarca hedef gösterildi, hakkında defalarca soruşturma açıldı. Emniyet’e ve MİT’e, Dink’e suikast düzenleneceğine dair onlarca ihbar geldiği de cinayetten sonraki soruşturmalarda ortaya çıktı. Jandarma ve MİT mensuplarından Emniyet Müdürlerine kadar birçok kişinin Hrant Dink’in katledilmesiyle ilişkisi olduğu itiraf edildi. Ancak bu isimlerin birçoğu henüz yargı önüne dahi çıkarılmadı. Tüm bu hukuksuzluğa karşı, yüreği ezilenlerden yana çarpan, kendini “Hrant’ın arkadaşları” olarak adlandıran on binlerce insan, Hrant’ın uğrunda mücadele ettiği halkların kardeşliği için, adalet için mücadele etmeyi sürdürüyor. Hrant Dink için adalet arayışı on yıldır devam ediyor.
19 Ocak Perşembe günü binlerce Hrant dostu, onun öldürüldüğü yerde ve öldürüldüğü saatte adalet talebini bir kez daha dile getirdi. Ermenice, Türkçe ve Kürtçe “Hepimiz Hrant’ız, Hepimiz Ermeniyiz” yazılı dövizler taşıyan kitle, saat 14:30’da Agos gazetesi önünde toplandı. Pek çok sanatçı, akademisyen, sendikacı ve HDP milletvekili de bu anmada yer aldı. “Hrant’ın Arkadaşları” imzalı “10 yıldır Özlüyoruz Ahparig (kardeşim)” yazılı pankartın asıldığı gazete binasının önünde, Hrant’ın katledildiği yerde, bu toprakların farklı dillerinden sloganlar haykırıldı.
Öldürüldüğü yere karanfiller bırakıldı ve Dink şahsında eşitlik, kardeşlik, özgürlük ve bir arada yaşam için mücadelede hayatını kaybedenler için saygı duruşu yapıldı. Saygı duruşu sırasında Hrant Dink’in ses kaydı dinletildi. Saygı duruşunun ardından Hrant Dink’in gerçeklerin anlatıcısı, Ermeni halkının sözcüsü, mücadeleci bir insan olduğunu belirten konuşmalar yapıldı. Ayrıca konuşmalarda askerlik yaparken öldürülen Sevag Balıkçı, Tahir Elçi ve Roboski, Suruç, Ankara katliamlarında, Kürt illerinde sürdürülen haksız savaşta hayatını kaybedenler de anıldı. Yapılan konuşmalar sık sık “Katil Devlet Hesap Verecek”, “Öldür Diyenler Yargılansın”, “Katilleri Koruyan Cinayete Ortaktır”, “Yaşasın Halkların Kardeşliği!” sloganları ile desteklendi.
Anmada Hrant’ın eşi Rakel Dink de bir konuşma yaptı. Duygu yüklü bir konuşma yapan Rakel Dink, “Acısı 20 yılı bulanlara, 30’u 40’ı bulanlara ben şimdi ne diyeyim? Çocuğu öldürülenlere ben şimdi ne diyeyim? 10 yıldır burnumun direği nasıl yanarak sızlarmış, gözyaşlarım ekmeğimi nasıl ıslatır, ne kadar tuzlu imiş, bunları yaşayarak öğrendim. Kin ve öfkeyle nasıl baş edilirmiş, yüce lütufla öğrendim. Yokluğunu her düşündüğümde, aynı alev ateşi gibi, bedenimi yakar ve yakar, sanki derimi kaldırsam alev fışkıracak olur” diyerek konuşmasına başladı. Rakel Dink 10 yıllık sürecin neler getirdiğini ve neleri götürdüğünü aktardı. Hrant’ın dava sürecindeki manipülasyonları dile getiren Dink, bu cinayetin sorumlusunun devlet olduğunu vurgulayarak davanın takipçisi olmaya devam edeceklerini ifade etti. “Yok eğer, devlet değilse yine o devlet kendi içindeki taşları ayıklamakla sorumludur. Kutsal olan devlet değil, insandır. Kutsal olan yaşamdır” dedi. Bu topraklardaki Ermenisiyle, Kürdüyle, Türküyle tüm halklara seslenen Dink, “Sadece birlikte yaşamak değil, eşit ve mutlu yaşamak önemli olan. Ve onurlu, özgür yaşamak… Gelin, bu ülkedeki güvercin tedirginliğini kaldıralım. Gelin, güvercinlere kıymayalım” diyerek konuşmasını noktaladı.
Hrant Dink’in 10. yıl anması “Biz Bitti Demeden Bu Dava Bitmez” ve “Faşizme İnat Kardeşimsin Hrant!” sloganlarıyla son buldu.
link: Marksist Tutum, 10 Yıldır Hrant Yok, Adalet Yok!, 20 Ocak 2017, https://marksist.net/node/5464
Ahir Zaman, Deccal ve Kıyamet
Patronların Gözünden Emekçi Kadınların Önemi