17 Ocak Pazar günü Türkiye’nin dört bir yanından on binlerce işçi, 34 gündür direnen Tekel işçilerinin sesine ses katmak için Ankara’ya aktı. 70 bine yakın bir işçi kitlesi hep bir ağızdan “Genel Grev, Genel Direniş”, “Türk-İş Elele Genel Greve” sloganlarıyla hükümetin ve sermayenin saldırılarına karşı mücadele çağrısında bulundu. Mitinge Türk-İş’e bağlı sendikaların yanı sıra, KESK, DİSK, sol çevreler ve çeşitli işçi örgütleri de katıldı.
Sabahın erken saatlerinde Ankara Garında kortejlerini oluşturan binlerce işçi, miting alanına doğru yürüyüşe geçti. Çok coşkulu olan işçiler, attıkları sloganlarla sermayeye ve hükümete olan öfkelerini haykırdılar. Alana doğru akan işçi kortejleri yoğun kalabalık yüzünden çok ağır ilerleyebildiler. Saat 10 sularında başlayan yürüyüş yaklaşık 12’ye kadar devam etti. Türkiye’nin tüm bölgelerinden gelen on binlerce işçi, sınıf dayanışmasının güzel örneklerinden birini sergiledi. Yol-İş, T.Maden-İş, Tes-İş, Belediye-İş, Harb-İş, Petrol-İş, işçilerin yoğun katılımı dolayısıyla dikkati çeken sendikalardı.
Miting Onur Akın’ın şarkılarıyla başladı. Daha sonra Tekel işçileri adına Hatice Konak adlı kadın işçi bir konuşma yaptı. Hatice Konak konuşmasında şunlara değindi: “Polis tarafından coplandık, biber gazlarıyla saldırıya uğradık, fakat yılmadık, bize iftira attılar, yan gelip yatıyorsunuz dediler. Oysa biz yatmadık, Tekel’i yıllardır büyüttük ve vergi şampiyonu yaptık. Siz çocuklarınıza gemicikler alıp yandaşlarınıza ihaleler verirken biz ekmeğimizi alnımızın teriyle kazandık. Onurumuzla kazandık, onurumuzla yaşadık ve onurumuzla öleceğiz.”
Ardından sırasıyla İstanbul Büyükşehir Belediyesi itfaiye çalışanı Vedat Kaya ve şeker işçileri adına Selma Akyol birer konuşma yaptılar. Vedat Kaya konuşmasına, “Selam olsun Tekel işçilerine, önünüzde saygıyla eğiliyorum” diye başladı. Sendikalı oldukları için kendilerine yemek verilmediğini, ikna odaları adı altındaki baskı odalarında sendikadan istifaya zorlandıklarını dile getiren Kaya, yaşadıkları baskıları anlattı ve yılmayacaklarını, sonuna kadar direneceklerini söyledi. Şeker işçileri adına konuşan Selma Akyol ise, devletin şeker işletmelerini özelleştireceğini, dünyanın en büyük şeker üreticisi adayı olan bu sektörü özelleştirmeyi kendi ayağına bir kurşun sıkmak olarak gördüklerini ve bu özelleştirmeden dolayı binlerce insanın ekmeğinden olacağını söyledi.
Daha sonra kürsüye Türk-İş genel başkanı Mustafa Kumlu çıktı. Kumlu konuşmasında emeğin büyük bir saldırı altında olduğunu ve Tekel işçisinin eyleminin ideolojik bir eylem olmadığını, kavga istemediklerini söyledi. Kumlu’nun konuşması sırasında sık sık “Türk-İş Elele Genel Greve” sloganı atıldı. Fakat Kumlu’dan buna yönelik hiçbir açıklama gelmedi. İşçilerin tepkisi artmaya başlayınca Kumlu apar topar konuşmasını bitirdi ve Alişan konserinin başlayacağı söylendi. “Biz konser dinlemeye gelmedik” diyerek tepkilerini gösteren Tekel işçileri, Kumlu’ya ve Türk-İş yönetimine ateş püskürerek kürsüyü işgal ettiler. Uzun süre kürsüden inmeyen Tekel işçileri, daha sonra Türk-İş Genel Merkezine giderek genel grev kararı almayan ve kendilerine yeterli desteği vermeyen Kumlu’ya ve Türk-İş yönetimine tepkilerini attıkları sloganlarla dile getirmeye devam etiler. İlerleyen saatlerde Türk-İş genel sekreteri ve Tek Gıda-İş genel başkanı Mustafa Türkel’in Türk-İş binasından işçilere seslenmesinin ardından işçiler çadırlarına geri döndüler.
Tekel işçilerinin Ankara’daki bekleyişleri ve eylemleri devam ediyor. AKP hükümetiyse geri adım atmayacağını ifade ederek işçileri suçlamayı sürdürüyor.
Yaşasın Tekel İşçilerinin Onurlu Mücadelesi!
Yaşasın Sınıf Dayanışması!
link: Marksist Tutum, On Binler Ankara’da Tekel İşçisinin Yanında, 18 Ocak 2010, https://marksist.net/node/2353
Açılımın Açmazı
Hrant Dink Üç Yıl Önce Katledildi!