Öyle bir zamanda yaşıyoruz ki tam bir çürüme çağı. Kapitalizm insanlığı felâkete sürüklüyor, dünyayı yaşanmaz bir hale getiriyor. Elbette bir avuç azınlığı bir kenara koyarsak! Şöyle bir etraflıca bakalım yaşamımıza, çevremize, ülkemize ve dünyamıza. Bırakalım bugünü, geleceğe umutla bakabiliyor muyuz? Ne kalacak bizden sonra yaşayanlara, çocuklarımıza? Açlık, yoksulluk, savaşlar, göç yolları, hastalıklar, daha çok çelişki, daha çok toplumsal sorun… İşçi ve emekçiler için yaşanamayacak hale gelecek bir dünya… Bu kahrolası düzenden kurtulmak artık sadece ihtiyaç değil hayati bir zorunluluk!
Böyle bir zamanda bir ışığa, bir umuda ihtiyacı var dünya işçi sınıfının. O umut da 20. yüzyılın akışını değiştirmiş Ekim Devrimidir. Dışlanan, yok sayılan, hakir görülen, cahil cühela görülen, baldırı çıplak denilen işçiler, bezirgânların saltanatına son vermiş, onları alaşağı etmişler Rusya’da. Emperyalistler Birinci Dünya Savaşını bitirmek zorunda kalmıştı bu nedenle. Rusya işçi sınıfı kapitalistlerle bir savaşa girmiş, bu savaşı kazanmış, devrimle taçlandırmış ve kendi iktidarını kurmuştu. “Baldırı çıplaklar”, tüm dünyada egemen sınıfa korku salmış, diğer taraftan dünya işçi sınıfının da umudu olmuştu. Bugün dünya işçi sınıfının kurtuluşu için muazzam bir deneyim, yol gösteren bir kılavuzdur Ekim Devrimi. 103 yıl önce bu ateşi yakanlara selam olsun. Selam olsun bu mücadeleyi yaşatanlara, gelenek haline getirenlere, bizleri mücadele ile tanıştırıp birleştirenlere!
link: Esenyurt’tan bir emekçi, Sönmeyen ateş tüm dünyayı saracak , 10 Kasım 2020, https://marksist.net/node/7104
Kurtuluşun Ateşini Yüreklerimizde Taşıyoruz
Ya Yolumuzu Aydınlatacak Işığımız Olmasaydı