İstanbul Valiliğine bağlı Etüd ve Beslenme İlköğretim Okulları, çalışan anne ve babaların çocuklarının eğitimi amacıyla kurulmuş olan okullardır. Pansiyonlu Okullar olarak da bilinen bu okullardan beşinde çalışan 80 işçi Tez-Koop-İş sendikasında örgütlüler. Yıllardır sendikalarıyla birlikte toplusözleşme imzalayan pansiyonlu okul işçileri, bu yıl sendikasızlaştırma saldırısıyla karşı karşıyalar.
15 Temmuz 2003 tarihinde, Zühtü Paşa Etüd ve Beslenme Okulunda, biri temsilci olmak üzere 5 işçinin işine son verilmişti. İşçiler 4857 sayılı İş Yasasına dayanarak işe iade davası açmışlardı. Sendikanın Milli Eğitim ve Valiliğe şikayeti üzerine, okulu müdürü Müslim Yıldız hakkında soruşturma açılmış ve görev yeri değiştirilmişti. Göztepe Okuluna ataması yapılan okul müdürü, gelir gelmez işçilere baskı yapmaya başladı. İşçilere baskı yaparak sendikayı cezalandırmayı hedefleyen okul müdürünün ilk işi işçilere, “bu sendikayla çalışamam, istifa edeceksiniz” tehdidini savurmak oldu. Bu tehdit karşısında işçilerin büyük çoğunluğu sendikalarından istifa ettiler. Okul müdürü “Tez-Koop-İş Sendikasından istifa edip Sosyal-İş Sendikasına geçin” dedi. Göztepe Okulunda çalışan 14 işçi Sosyal-İş sendikasına üye oldular. Aynı okulda 4 işçi, okul müdürünün sendika değiştirme kararına karşı direnerek sendikalarını değiştirmediler. Diğer okullardaki işçiler de sendika değiştirme kararına çok sıcak bakmıyorlar.
Fakat her halükârda Pansiyonlu okullardaki örgütlülük ikiye bölünmüş durumda ve bu da işçilerin aleyhine bir durumdur. Tez-Koop-İş Sendikasının okul yönetimiyle imzaladığı toplusözleşmenin süresi 2004 yılı sonunda doluyor. İşçiler bu süreçte tavırlarını koymazlarsa, 2005 yılı itibariyle toplusözleşme yapabilmek için yetki tartışması ve hukuksal süreç başlayacak. İki sendikanın yetki tartışması ise işçileri zor duruma düşüreceğe benziyor.
İşten atılan ve işe iade davası açan işçilerin dava sonucu, hem okul müdürleri hem de işçiler tarafından dört gözle bekleniyor. Sendikasızlaştırma saldırılarına kısa bir mola vermiş olan pansiyonlu okul müdürleri, iade davasının sonucuna göre rota çizeceğe benziyorlar.
Pansiyonlu okullarda müdürlerin bu kadar rahat davranarak işçilere sendika seçme konusunda baskı yapabilmeleri, işçilerin örgütlülük ve bilinç düzeylerinin göstergesidir kuşkusuz. İşçiler sendika seçme haklarının kendilerini ilgilendiren bir konu olduğunu kavramadıkları ve direnmedikleri sürece, bu sürecin sendikasızlaştırma ile biteceği çok açıktır.
Pansiyonlu okul işçileri ayrıca müdürlerin baskılarına karşı, öğretmenlerin çoğunluğunun sessiz kaldığını ve sendikalı öğretmenlerden de yeterince destek göremediklerinden şikayet ediyorlar. Tez-Koop-İş, Sosyal-İş ve Eğitim-Sen sendikasının örgütlü olduğu okullarda, her üç sendika da, üyelerini bilinçlendirmek ve sendikasızlaştırma saldırısını engellemekle yükümlüdürler. Fakat en önemlisi işçilerin bilinçlenmesi, güçlü örgütlülükler yaratması ve mücadeleye sarılmasıdır.
link: İstanbul’dan MT okuru bir işçi, Etüd ve Beslenme İlköğretim Okullarında Sendikasızlaştırma Saldırısı, 22 Ocak 2004, https://marksist.net/node/1236
Özgürlüğün Santimetresi
Marksizm ve “Uzun Dalgalar” Teorisi