Kapitalizmin var olmaya başladığı günden bugüne geliştirdiği stratejilerle hayatımızda girmediği yer kalmamıştır. Bunlar sadece maddiyatla ilgili şeyler değildir. Kapitalizm insanların zihinlerinin en derin noktalarına kadar girer, kararlarımızı belirler ve bilincimizi bir heykeltıraş gibi yontar. Bizleri çok çalışarak zengin olacağımıza, en iyi düzenin o olduğuna, pasif bir şekilde hayatımıza devam etmemiz gerektiğine inandırmaya çalışır. Kapitalizm insan bilincine korkuyu, duyarsızlığı, yerleştirir. Çünkü insanları kendine itaat eden köleler haline getirmek ister. İnsanların etkileşime geçmesini, bilinçlenmesini engellemek için her şeyi yapar. Duyarsız hale getirdiği insanların, insani olmayan olaylar karşısında tepkisizleşmesini sağlar. Zihnimizde nelerin olması gerektiğine ve vereceğimiz tepkilere kadar müdahale eder.
Kapitalist sistemin egemenleri herkesin iradesini teslim aldıklarını düşünebilir. Lakin bizler durumun böyle olmadığını biliyoruz. Bu cendereden kurtulmak mümkün. Bizim bilincimiz, kapitalizmin heykeltıraşlarının yonttuğu bilinç değil artık. Tarih bilinciyle, örgütlü bir işçi sınıfının varlığıyla sistemi yıkmayı başaracağımızı biliyoruz. Bu bilinç, bizleri bir arada tutup daha sağlıklı bireyler olarak ileriye umutla bakmamızı sağlıyor. Birlikten kuvvet, inanç, mücadele doğuyor. Rosa Luxemburg’un dediği gibi: “Kapitalizm esarettir. Hareket etmeyen, zincirlerini fark edemez.” Biz zincirlerimizi fark ettik. Kırmak için mücadele ediyoruz.
link: MT okuru bir öğrenci, Kapitalizm Esarettir, Hareket Etmeyen Zincirlerini Fark Edemez!, 28 Temmuz 2017, https://marksist.net/node/5773
Zenginlik Hayalleri ve Bireysellik
Bozacının Şahidi Şıracı