İsrail Mescid-i Aksa’ya saldırdı ve kolluk kuvvetleri namaz kılmak için giden Filistinlilere biber gazı ve tazyikli su sıktı. Devlet yetkilileri buldukları her kameraya İsrail’i kınadıklarını, yapılanların insan haklarına aykırı olduğunu, İsrail’in bu terörist uygulamalardan vazgeçmesi gerektiğini söyleyip durdular. Ama aynı devlet Yüksekova’da Cuma namazı kılmak isteyen Kürtlere asker ve polisiyle saldırabiliyor.
Yıllardır İsrail devletinin Filistinli emekçi kardeşlerimize yaptığı zulme karşı çıkıyoruz. Filistinli işçi-emekçi kardeşlerimizin taleplerine destek veriyoruz. Ama Türkiyeli egemenlerin bu ikiyüzlülüğü insanın sabrını zorluyor. Ey Türk egemenler siz değil misiniz yıllardır Kürt halkının üzerine bombalar yağdırıp, işkencelerle, ölümlerle onları yok etmeye çalışan? Siz değil misiniz, onların demokratik haklarını tanımayan, varlıklarını inkâr eden, en küçük hak arayışına sopa gösteren? Bir yandan İsrail’e efelenip öte yandan onunla tatlı kârlar sağlayan ticaret anlaşmaları yapan? İsrail’in Filistin’den çaldığı doğalgazın nakil hatlarını döşeyip büyük paralar kazanan?
Egemenler kendi çıkarları söz konusu olunca ölüme terk edilen bir halkı bile kullanabiliyorlar. Biz biliyoruz ki hiçbir kapitalistten ezilenlere hayır gelmeyecek ve gelemez, bu onların doğasına aykırı. Bu efelenmeler, yandaş medyada yapılan bu ikiyüzlü haberler Filistinliler üzerinde uygulanan zulmü teşhir etmek için değil, Türkiye egemenlerinin algıları istediği gibi yönetmesi için yapılıyor. Kanmayalım!
link: İstanbul’dan bir işçi, Bozacının Şahidi Şıracı, 31 Temmuz 2017, https://marksist.net/node/5775
Filistin Davası ve Riyakârlık