Barış Bloku, Demokrasi İçin Birlik Platformu, Diyalog Grubu ve Yurttaş Girişimi, 24 Şubatta, İstanbul Point Hotel’de “Hukuk Herkes İçin!” şiarıyla bir basın toplantısı gerçekleştirdi. Halen tutuklu bulunan HDP Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ’ın milletvekilliğinin düşürülmesinin ardından bir araya gelen dört platform, hukuk dışı uygulamalara, hak gasplarına, baskı ve saldırılara karşı ortak bir açıklama yaparak “demokrasiyi savunma” çağrısı yaptı.
Toplantıda açılış konuşmasını yazar Oya Baydar yaptı. Baydar, HDP’nin eş başkanları da dâhil pek çok milletvekili ve yöneticisinin tutuklu olduğunu, meclis çalışmalarının engellendiğini, böylece TBMM’nin üçüncü büyük partisinin meclis dışı bırakılmaya çalışıldığını vurguladı. Figen Yüksekdağ’ın milletvekilliğinin gasp edilmiş olmasını bardağı taşıran son damla olarak değerlendiren Baydar, gerçekleştirdikleri toplantıyı “Sadece siyasi değil aynı zamanda ahlâki bir tepkidir” sözleriyle niteledi.
Baydar’ın konuşmasının ardından Diyalog grubu adına sanatçı Zülfü Livaneli ortak basın açıklamasını yaptı. Hayati önemde bir anayasa referandumuna, olağanüstü hal ve içerde-dışarıda savaş iklimi altında gidildiğine dikkat çekilen açıklamada, her geçen gün hukuksuzluğun, baskı ve saldırıların katlandığı vurgulandı. Figen Yüksekdağ’ın milletvekilliğinin gasp edilmesinin hukuksal olmaktan çok siyasal nedenlerle gerçekleştirildiği belirtildi. 1920’den bu yana ilk kez bir siyasal parti genel başkanının milletvekilliğinin, üstelik anayasaya da aykırı bir şekilde düşürüldüğü, bu ve benzeri sayısız hukuksuz uygulamaya hedef olan HDP’nin fiilen kapatılmasının amaçlandığı belirtildi. Açıklama, “Hangi partiden, hangi siyasal çizgiden olursa olsun, demokratik hukuk devletini savunan her kişi ve örgütün; yasal bir parti olan HDP’nin çalışmalarını özgürce sürdürebilmesi, referandum çalışmalarını eşit koşullarda yürütebilmesi, tutuklu milletvekillerinin serbest bırakılması için sesini yükseltmesi gerektiğini düşünüyoruz. Hayır’larımızı, demokrasiyi ‘ama’sız savunma kararlılığımızla pekiştirelim” sözleriyle son buldu.
Livaneli’nin ardından Demokrasi İçin Birlik adına konuşan Levent Tüzel, siyaset ve medya gibi alanların iktidarın baskısı altında olduğuna dikkat çekti. İktidarın referandumda “evet” oyu çıkması için tehlikeli politikalar yürüttüğünü ve muhalefeti susturmaya çalıştığını ifade eden Tüzel; “Halkın iradesine başvurmak için referandum yapılıyor ama halk iradesiyle seçilmiş Figen Yüksekdağ’ın vekilliği düşürülüyor. Bu kabul edilemez bir riyakârlık. Demokrasi için bir araya gelen güçler bu haksızlığa sessiz kalmayacak” dedi.
Barış Bloku adına konuşan Prof. Ayşe Erzan ise Mardin’in Nusaybin ilçesine bağlı Koruköy’de yaşanan gelişmelere yönelik gözlemleri aktardı. “Teröristlere yönelik operasyon” adı altında orada yaşayan köylülere işkence yapıldığını, temel insan haklarının dahi ihlal edildiğini belirten Erzan, yaşananlara yönelik bilgi sahibi olmak isteyenlerin bölgeye 15 kilometreden fazla yaklaştırılmadığını söyledi. Erzan, 13 gündür bölgede süren ablukanın ve operasyonların “toplu göçertme” olduğunu söyledi.
Basın toplantısında son olarak HDP milletvekili Filiz Kerestecioğlu konuştu. Kerestecioğlu, partisine yönelik saldırıların kaynağında yatan korkunun “inançların, gençlerin, kadınların özgürlük tutkusunun ses bulması” olduğunu söyledi ve “teslim olmayacak ve mutlaka kazanacağız” diyerek konuşmasını sonlandırdı.
link: Marksist Tutum, Demokrasi Güçlerinden Figen Yüksekdağ İçin Ortak Tepki, 24 Şubat 2017, https://marksist.net/node/5500
Figen Yüksekdağ’ın Vekilliği Gasp Edildi
Bolşevikler ve Lenin