Aralarında DTP eş başkan yardımcılarının da bulunduğu çok sayıda partilinin gözaltına alınmasına dönük operasyonları protesto etmek için, DTP İstanbul İl Başkanlığı, Beyoğlu Galatasaray Lisesi önünde yaklaşık 300 kişinin katılımıyla bir basın açıklaması yaptı. Basın açıklamasında “Ateşle Oynamayın! Onlar Kürt Halkının Temsilcileridir, Temsilcilerimizi Derhal Serbest Bırakın” pankartı ve “Kürt Halkının Onuru İle Oynamayın!”, “Direnmek Var Durmak Yok!” yazılı dövizler taşındı.
İlk konuşmayı DTP İstanbul İl Başkanı Halil Aksoy yaptı. Aksoy yaptığı konuşmada 29 Mart yerel seçimlerinde demokratik bir iradenin açığa çıktığını belirterek, “seçimlerin ardından yapılan operasyon ve gözaltılar bu iradeye tahammülsüzlüğü gösteriyor” dedi. Ardından DTP İstanbul İl Başkan Yardımcısı Dursun Yıldız basın açıklamasını okudu. “DTP’ye yönelik saldırıların sebebi AKP’nin 29 Marttaki seçimlerde aldığı yenilginin intikamıdır” denilen basın açıklamasında, Cemil Çiçek’in “Iğdır’ı da aldılar, Ermenistan sınırına dayandılar” sözleri hatırlatıldı. DTP’nin yasal bir zeminde siyaset yaptığı ve bütün kurum ve komisyonlarının yasal olduğu vurgulandı. Tüm etkinliklerini demokratik ve meşru zeminde yürüten DTP’ye yönelik bu baskının amacının, DTP’yi meşru ve yasal zeminden alıkoymak olduğu dile getirildi. Dursun Yıldız, tüm kamuoyunu, demokrasi güçlerini, barış ve kardeşlik için duyarlı olmaya çağırdı.
TC devleti on yıllardır Kürt halkına karşı binlerce operasyon yaptı. Yirmi bine yakın Kürdün cesetleri değil kemikleri bile halen bulunamadı. Kürt halkı ve onların temsilcileri ne zaman barış dediyse devlet Kürtlere karşı operasyonlara, gözaltılara ve katliamlara girişti. AKP’nin de Kürtleri bölüp oylarını çalmak için çevirmediği dümen kalmadı. AKP’nin Kürt sorunundaki yaklaşımının ne kadar sahtekâr ve ikiyüzlüce olduğu son seçimler öncesinde de ortaya çıktı. Nitekim Kürt kitlelerin büyük bir bölümü bu sahtekârlığa kanmadılar ve oyuna gelmeyip kendi temsilcilerini desteklediler. Devlet güçleriyle, AKP’siyle ve diğer düzen partileriyle burjuvazinin öfkesi bundandır. Ancak şimdiye kadar görüldüğü üzere, imha ve baskı daha güçlü bir direnişi, inkâr daha güçlü bir kimliğe sarılışı beraberinde getirmiştir ve şimdiden sonra da öyle olacaktır.
DTP’ye ve Kürt Halkına Yapılan Baskılara Son!
Kürtlere Özgürlük!
Yaşasın İşçilerin Birliği, Halkların Kardeşliği!
link: Marksist Tutum, Kürt Halkına ve DTP’ye Yönelik Devlet Terörüne Son!, 17 Nisan 2009, https://marksist.net/node/2094
Ümraniye’de Belediye Yoksullara Savaş Açtı
Kapitalizmi Savunmak?