Birleşik Krallık genelinde 140 üniversiteden 50’yi aşkınında öğrenciler yüksek kira bedellerine karşı grev kararı aldı. Salgın nedeniyle kalmadıkları ve olanaklarını kullanmadıkları yurtların ücretlerini ödemek istemeyen üniversite öğrencileri örgütleniyor, harekete geçiyor. “Öfkeliyiz ve öfkeli olmakta haklıyız!” diyen öğrencilerin eyleminin katılım açısından son 40 yılın en büyük kira eylemi olarak tarihe geçmesi bekleniyor.
Koronavirüs sebebiyle ülke genelinde ilan edilen son “kapanma” kararından sonra üniversitelerde yüz yüze eğitime ara verileceği, eğitime online olarak devam edileceği açıklanmıştı. Noel tatilinde olan ve üniversitelerine dönüşlerini erteleyen üniversite öğrencileri yeni “kapanma” ilanına kira greviyle yanıt verdi. Geçtiğimiz yılın Kasım ayında yüksek kiralara karşı üniversitelerini işgal eden Manchester Üniversitesi öğrencilerinin yılın ilk dönemi için %30, geri kalanı için %10 kira indirimiyle sonuçlanan kira grevi, ülkedeki diğer öğrencilere de cesaret verdi. Kullanmadıkları kampüsler için istenen fahiş eğitim ücretlerini ve kalmadıkları odaların yüksek kira bedellerini ödemek istemeyen üniversite öğrencileri arasında grev kararı dalga dalga yayılıyor. Yurtlarda kalmaya devam etmek zorunda olanlar ise kira indirimi taleplerinde bulunuyorlar. Bazı üniversite yurtlarında öğrencilerin eylemine karşılık indirim teklif edilse de üniversiteliler yapılan indirimleri yeterli görmüyor, talepleri tam olarak karşılanmadan grev kararından dönmeyeceklerini ve örgütlenmeye devam edeceklerini söylüyorlar.
Pandemi koşullarıyla ve derinleşen kapitalist krizin sonuçlarıyla boğuşmak zorunda kalan üniversitelilerin tek sorunu barınma sorunu değil. Çıkışsızlığa itilen gençliğin gelecek kaygısı her zamankinden daha fazla. Krizin ebeveynlerinden daha yoksul ve güvencesiz bir nesil ortaya çıkardığına, borç ve barınma krizinin yanında akıl sağlığı krizi tehlikesiyle de karşı karşıya olduklarına dikkat çekiyorlar. Bu nedenle kiralarda tüm yıl için %30 ile %50 arasında bir indirimin yanında akıl sağlığı destek planı da talep ediyorlar. Grevleri organize eden öğrenciler, neredeyse her gün yeni bir üniversitenin grev kararı aldığını, daha önce kira grevlerini hiç duymayan birçok öğrencinin greve dâhil olmak istediğini, sayısız destek mesajı aldıklarını söylüyorlar. Kira grevlerine halkın da desteğinin büyük olduğunu, bu desteğin hareketlerini canlandırdığını ifade ediyorlar. Tüm bunların yanında grev kararı alan birçok üniversitede üniversite personeli ile öğrenciler arasında dayanışma ağları kuruldu ve talepler arasında “tüm personel ve doktora öğrencileri için işten çıkarılma yasağı” da var.
Birleşik Krallık’ta üniversitelilerin barınma sorunu ve artan kiralar birdenbire ortaya çıkmadı. Son yıllarda patlayan eylem ve grevler de, artan kiralar ve sorunlar da hükümetin yıllarca üniversitelerde sürdürdüğü saldırıların bir sonucudur. 2010 yılında yüksek öğretim reformuyla bu saldırı taçlanmış, öğrenciler tam manasıyla gelir kapısı olarak görülmeye başlanmıştı. 2010 yılına kadar üniversitelerin finansmanı büyük ölçüde devlet sübvansiyonlarından geliyordu. Her yıl devlet tarafından sağlanan düzenli yardımlar 2010’daki saldırıyla birlikte tamamen kesilmiş, ücretlere ve kredilere dayanan bir sisteme geçilmişti. Devlet desteği kesilen üniversiteler gelirlerini arttırmak için müşterilerine yani öğrencilerine başvuracaktı. Eğitim ücretlerini ve yurt kiralarını arttırmak da gelirlerini arttırmanın yollarından biriydi.
Kendilerini birer kazanç kapısı olarak gören üniversite yönetimlerine karşı direniş başlatan üniversitelilerin derdi yalnızca kira indirimleri sağlamak değil. Öğrenciler herkes için erişilebilir ve ücretsiz eğitim istiyorlar. Ekonomik krizin yarattığı sonuçların yükünü taşımak istemiyorlar. Tek bir kampüste elde ettikleri kazanımın verdiği cesaretle, örgütlülüklerini büyüttükleri ve mücadele ettikleri sürece daha fazlasını kazanacaklarına inanıyorlar.
link: Londra’dan bir MT okuru, İngiltere’de Öğrenciler Kira Grevine Hazırlanıyor, 1 Şubat 2021, https://marksist.net/node/7160
Özgür Kalabilmek İçin Örgütlen!
Pandemi Süreci, Artan Çelişkiler ve Aşı Turizmi