Ölümünün beşinci yılında andığımız Hrant Dink, Agos Gazetesi önünde, 17 yaşında bir “çocuk” tarafından katledilmişti. İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen davanın 25. duruşmasından dalga geçer gibi bir karar çıktı. Örgütlü bir suçun olmadığına hükmedilmesi, Erhan Tuncel’in de aralarında bulunduğu 17 sanık hakkında beraat kararı çıkması ve Erhan Tuncel’in tahliyesine karar verilmesi bir kez daha burjuva hukukunun kimlere adaletli olduğunu gösterdi. Karar tepki ile karşılanırken, Ankara Emek ve Demokrasi Güçleri, KESK Ankara Şubeler Platformu ve demokratik kitle örgütlerinin katılımı ile Dink’in öldürüldüğü 19 Ocak günü saat 15’de Meclisin Dikmen Kapısı’nda bir basın açıklaması düzenledi. Yaklaşık 300 kişinin katıldığı basın açıklamasına Emek, Özgürlük ve Demokrasi Bloku milletvekili Ertuğrul Kürkçü de destek verdi.
Basın açıklaması Türkçe ve Kürtçe okundu. Ermenice de okunmak istendiği, fakat Ermenice bilenlerin bu cesareti gösteremedikleri belirtildi. Türkçe metni KESK Genel Sekreteri İsmail Hakkı Tombul okudu. Organize işlenen bir cinayetin yakalanan birkaç kişinin üzerine yıkılması ve onlara verilen komik cezalarla bu işin kapatılmaya çalışılmasına tepki gösterildi. “Ama yaşadığımız şaşırtıcı gelmiyor bize! Çünkü istediği zaman iz bırakmayan, istediği zaman da Hrant’ta olduğu gibi bütün dünyaya ilan ederek taammüden cinayet işleyen, bu konuda uzmanlaşmış bir aygıtla karşı karşıyayız. Bu cinayetleri aklayan, üzerini örten bir ‘adalet’ mekanizmasıyla yüz yüze olduğumuzu çok iyi biliyoruz” diyen Tombul, Dink’i ölüme götüren sürecin sorumlularının bugün Mecliste olduğunu, onlardan adalet dilemediklerini belirtti. Basın açıklamasının Kürtçe metnini “Ankara’da Düşünceye Özgürlük Platformu”ndan Mahmut Konuk okudu.
Basın açıklamasının ardından Yapı Sanat Evi Topluluğu tarafından “Sarı Gelin” türküsü Ermenice söylendi. “Katil Devlet Hesap Verecek”, “Hrant İçin, Adalet İçin Bir Ses de Sen Ver” yazılı dövizler taşınırken, “Yaşasın Halkların Kardeşliği”, “Bıji Bıratıya Gelan”, “Türk, Kürt, Ermeni Halklar Kardeştir”, “Katil Devlet Hesap Verecek” sloganları atıldı. Kitle dağılırken polis dövizlerin indirilmesini istedi ve toplu bir şekilde cadde üzerinden yürünmesine engel olmak için kitlenin yönünü değiştirdi. Saat 18’de tekrar bir araya geleceğini duyuran kitle sloganlar atarak dağıldı.
Aynı gün saat 18’de Birgün gazetesi önünde bir araya gelen kitle, yine sloganlar ve dövizler eşliğinde yürüyüşe geçti. Sakarya Caddesi’nde sona eren yürüyüşe yaklaşık 3000 kişi katıldı. Burada tekrar bir basın açıklaması yapıldı ve Hrant Dink cinayetinin burjuva adaletin önemli bir göstergesi olduğu tekrar vurgulandı. Açıklamanın ardından farklı dillerde söylenen şarkılar ve okunan şiirlerle eylem son buldu.
Hrant Dink davası burjuva hukukun adaletsizliğinin belirgin bir ifadesi olarak gündemdeki yerini almıştır. Mevzu bahis devrimciler, mücadeleci işçiler veya Kürtler olduğunda her işin içinde “örgüt unsuru” bulmaktan geri durmayan burjuva hukuk sistemi, böylesi sistemli bir cinayetin arkasında ne hikmetse “örgüt unsuruna” rastlamamıştır. Bu da bu yargılama sürecinin, verilen kararın ne denli “taraflı” olduğunu göstermeye yetiyor. Verilen kararla devletin katliamcı, yok sayıcı yüzünün değişmediğini de görüyoruz. Yüzyıllardır Anadolu toprakları üzerinde yaşayan Kürt, Ermeni, Laz, Çerkez halklarına yönelik olarak bir kez daha aynı gerici yasalar işlemiştir. Bugün Hrant için sokağa çıkan, bu cinayete öfke kusanlar, bunu yaratan kapitalist sisteme, onun temsilcilerine karşı mücadele yürütmeyi de bir görev bilmelidirler. Yaşasın Halkların Kardeşliği!
link: Ankara’dan Marksist Tutum okurları, Hrant Dink Davası Kararı Ankara’da da Protesto Edildi, 21 Ocak 2012, https://marksist.net/node/2908
HDK Hrant Dink İçin Ses Yükseltti
Katledilişinin Beşinci Yıldönümünde Hrant Dink Mersin’de Anıldı