Anayasa Mahkemesi bir kez daha tartışmalı bir karara imza atarak İletişim Başkanlığının 83 milyon vatandaşın kişisel verilerine ulaşması yetkisine onay verdi. CHP’nin düzenlemedeki “gerekli gördüğü bilgileri” ibaresinin anayasaya aykırı olduğu, temel hak ve özgürlüklere ilişkin konuların Cumhurbaşkanlığı Kararnamesiyle düzenlenemeyeceği yönündeki iptal başvurusu, bu yetkinin Başkanlığın görevlerini yerine getirebilmesi için verildiği gerekçesiyle 5’e karşı 10 oyla reddedildi. CHP Bilgi ve İletişim Teknolojilerinden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Onursal Adıgüzel, bu kararın anlamını şöyle açıkladı: “Tüm dünyada büyük veriye (big data) bağlı algoritmaların seçimlere nasıl yön verdiği tartışılırken, bir siyasi partinin ‘propaganda’ misyonunu üstlenmiş, bağımsız olmayan bir kuruma kişisel verileri teslim etmek düpedüz iş bilmezliktir. Ya AYM dünyadaki tartışmalardan, olan bitenden bihaber ya da bile isteye önümüzdeki olası bir seçimde seçimlerin manipüle edilebilmesinin önünü açıyor.”
Kararın kişisel verilerin korunması kanununa ve temel insan hak ve özgürlüklerine aykırı olduğunu belirterek karşı oy kullanan 5 üyeden biri ve Anayasa Mahkemesi Başkanı olan Zühtü Arslan ise kararın anlamını şöyle açıklıyor: “Konuyu kişisel verilerin korunması ve kişi özgürlüğü açısından incelemek gerekir. Bu düzenleme temel haklarla ilgili bir düzenlemedir. Bu kararnameyle İletişim Başkanlığına özel bir yetki verilmiştir. Bunu kararnameyle yapamazsınız. Bunu ancak kanunla yapmak zorundasınız. İletişim Başkanlığının talep ettiği bilgiler, kişinin adı ve soyadı, doğum yeri ve tarihi gibi kimlik bilgileri değil, telefon numarası, motorlu taşıt plakası, pasaport numarası, özgeçmiş bilgileri, resim, görüntü ve ses kayıtları, parmak izleri, genetik bilgiler, etkileşimde bulunulan kişiler, grup üyelikleri ve aile bağları gibi kişiyi belirlenebilir kılan tüm bilgiler de olabilir. Çünkü kararnamede bunlar için bir sınırlama ya da düzenleme yapılmamıştır. Kararname İletişim Başkanlığına sınırsız yetki veriyor, belirsiz ve öngörülmez düzenleme olduğu için, kişisel verilerin korunmasını güvencesiz hale getiriyor. Bu nedenle Anayasa’ya aykırıdır.”
Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı, 24 Temmuz 2018 tarihinde yayımlanan bir Cumhurbaşkanlığı Kararnamesiyle Basın Yayın ve Enformasyon Genel Müdürlüğü lağvedilerek kuruldu. Bu başkanlığın görevleri “özellikle kamu diplomasisi ve stratejik iletişim alanlarını da kapsayan yeni bir vizyonla kamuoyunun ve ilgili makamların zamanında ve doğru bilgilerle aydınlatılması için gerekli bilgi akışını sağlamak ve bunların kamuoyu üzerindeki etkisinin belirlenmesine ait hizmetleri yapmak, basın-yayın kuruluşu ve mensuplarına basın kartı düzenlemek vs.” olarak belirlendi. Amaç ve görevlerine bakıldığında; İletişim Başkanlığını, siyasi iktidarın propaganda bakanlığı olarak tanımlamak hiç de yanlış olmayacaktır. Görevi, süreli ve süresiz yayınları planlayıp yayımlamaktan iletişim stratejileri belirlemeye kadar uzanan İletişim Başkanlığı, tarihsel olayları ve güncel durumları hükümetin yararına olacak biçimde çarpıtma, yaydığı dezenformasyonlarla kitleleri manipüle etme, muhalif basını hizaya sokma gibi faaliyetleri ile Hitler’in propaganda bakanı Goebbels’in kurduğu Halkı Aydınlatma ve Propaganda Bakanlığından farklı değil.
Krizin gittikçe derinleştiği, ekonomik ve siyasi sıkışmışlığın arttığı, kitleleri manipüle etmenin eskisi kadar kolay olmadığı bugünlerde İletişim Başkanlığının elde ettiği yetkinin anlamı açıktır. Bütün diğer faşist rejimlerin yaptığı gibi devlet gücünü, tüm kurum ve kuruluşlarını ele geçiren, kendine yönelik her türlü eleştiriyi ihanet, vatan hainliği, devlet düşmanlığı olarak damgalayan rejim, ele geçirdiği bilgilerle tüm muhalifleri korkutup sindirmek istiyor. Her ne kadar rejimin kadroları ele geçirdikleri devlet aygıtını sonsuza kadar ellerinde tutacaklarına inanıp, her türlü zor ve şiddetle kitleleri buna inandırmaya ve mecbur etmeye çalışsalar da, tarihteki diğer örneklerde olduğu gibi bu rejimin de bir sonu var. Onun ömrünü belirleyecek olan başta işçi sınıfı olmak üzere kitlelerin yükselen mücadelesi olacaktır.
link: Adana’dan bir inşaat işçisi, Emekçilerin Kişisel Verileri AKP’nin Propaganda Bakanlığında!, 24 Haziran 2021, https://marksist.net/node/7384
Brezilya’da Pandemi ve Emekçilerin Büyüyen Öfkesi
Engels: Komünizmin Ölümsüz Savaşçısı /9