[img_assist|nid=1649|title=|desc=|link=none|align=right|width=640|height=314]Üniversite ve lise öğrencileri, 6 Kasımda, 12 Eylül askeri darbesinin ürünü olan YÖK’ü protesto etmek üzere Beyazıt meydanında basın açıklaması yaptılar. Öğrenciler Sirkeci tramvay durağında toplanıp Beyazıt meydanına geçtiler. Toplu halde tramvaya binen öğrenciler sloganlarına ve marşlarına coşkulu bir şekilde devam ettiler. Öğrenciler özellikle son günlerde yaşanan şoven histeri dalgasına karşı halkların kardeşliğini savunan sloganlar attılar. “Türk, Kürt, Ermeni, yaşasın halkların kardeşliği”, “Faşizme karşı omuz omuza”, “YÖK, polis, medya, bu abluka dağıtılacak”, “YÖK kalkacak, polis gidecek, üniversiteler bizimle özgürleşecek”, “Eşit, parasız, bilimsel, anadilde eğitim” gibi sloganların yanı sıra “Telekom işçisi yalnız değildir”, “Kahrolsun ücretli kölelik düzeni” gibi sloganlar da atıldı. Basın açıklamasına öğrencilerin yanı sıra tersane işçilerinin de katılmaları anlamlıydı.
Bir üniversite öğrencisinin basın metnini okumasıyla basın açıklamasına başlandı. Basın açıklamasında son günlerde Kürtlere karşı milliyetçi, ırkçı saldırıların, linçlerin geçekleştirildiği, Kürtlerin yok sayılmak istendiği ve halklar arasında çatışma yaratılmak istendiğine değinildi. Bu şovenist saldırganlığa karşı gelmenin bir zorunluluk olduğu belirtildi. Ayrıca eğitim kurumlarının adeta egemen ideolojinin sözcüsü haline getirildiğine ve üniversite yönetimlerinin tırmandırılan şovenist atmosfere doğrudan destek sunduğuna, üniversitlerin ırkçı-faşist ideolojinin topluma yayılmasında başat bir rol üstlendiğine değinildi. Buna örnek olarak rektörlük eliyle derslerin iptal edilmesi ve ırkçı-faşist yürüyüşler tertiplenmesi gösterildi.
[img_assist|nid=1650|title=|desc=|link=none|align=left|width=640|height=479]Eşit, parasız, özgür, bilimsel, demokratik ve anadilde bir eğitim için YÖK’ün kalkması gerektiği vurgulandı. Daha sonra sözü bir tersane işçisi aldı ve kendilerinin tersaneler cehenneminden geldiklerini söyleyerek iş koşullarından bahsetti. İş güvenliğinin olmadığı koşullarda canları pahasına çalıştıklarını ve GİSBİR’in iş güvenliğini sağlamak yerine işçilerin ölümlerini izlediğini belirtti. Tersane işçisinin konuşması sırasında sık sık “üniversitelerde işgal, tersanelerde grev”, “tersane işçisi yalnız değildir” sloganları atıldı.
Son olarak ise sözü liseli bir öğrenci aldı ve liselerde güvenlik bahane edilerek öğrencilerin baskı ve sürekli denetim altına alındığını ve okulların adeta F tiplerine dönüştüğünü anlattı. Bunun nedeninin korku yaratılarak gençleri kontrol altına almak ve böylece de sermayenin bekasını sağlamak olduğunu vurguladı. Ayrıca ÖSS’nin eşitsizliği körükleyen bir sınav olduğunu, üniversiteli diplomalı işsizler olmak istemediklerini ve gelecek istediklerini belirtti. Son günlerde yaşanmakta olanlara da değinerek burjuva ideolojisinin bombardımanına tutulduğumuzu ve eğer kardeş bir halk imha edilmek isteniyorsa buna karşı omuz omuza olunması gerektiğini söyledi.
Konuşmalar bittikten sonra halaylar çekildi, marşlar söylendi ve son olarak da İstanbul Üniversitesi fakültelerinin önünden Vezneciler’e doğru yürüyüşe geçildi ve ardından eylem sona erdirildi.
link: Marmara Üniversitesinden bir öğrenci, Beyazıt’ta YÖK Eylemi, 7 Kasım 2007, https://marksist.net/node/1648
Kapitalizm ve Köle Ticareti
Mısır İşçi Sınıfı Yeniden Hareketleniyor