Bartın’ın Amasra ilçesinde TTK’ya ait kömür madeni ocağında gerçekleşen grizu patlaması sonucunda 41 işçi hayatını kaybetti. 14 Ekim akşam vardiyasında 110 işçi çalışırken yaşanan bu faciada ağır yaralanan 11 işçiyse çeşitli hastanelerde tedaviye alınmış durumda. AFAD’ın patlamanın hemen ardından yaptığı açıklamada, olayın trafo patlaması nedeniyle yaşandığı duyurulurken bunun yalan olduğu ortaya çıkmış bulunuyor. Bu tür yalanlarla devletin ve maden şirketlerinin üzerlerindeki sorumluk hafifletilmek, işçilerin iş cinayetlerinde katledilmesi olağan gösterilmek isteniyor. Bunun bir örneğine bilindiği gibi Soma’da da tanık olmuştuk. 301 madencinin katledildiği Soma’da Erdoğan’ın ağzından çıkan şu laf da tarihe geçmişti: “Bu işin fıtratında var!” O “fıtrat” ve “kader” Soma’dan birkaç ay sonra da Ermenek’te tecelli etmiş ve onlarca işçinin canını almıştı!
Amasra’da, üstelik de devlete ait bir maden ocağında yaşanan bu katliamın da, diğerlerinin de kaderle, fıtratla hiçbir ilgisinin olmadığını, bunların alenen cinayet olduğunu gayet iyi biliyoruz. Bu cinayetlerin failleri, gerekli önlemleri almayan, gerekli denetimleri yapmayan ve “fıtrat” diyerek sorumluluklarını gizlemeye çalışanlardır!
20 Eylülde bizzat bu ocağı ziyaret eden Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez şunları söylemişti:
“Bir kere şunu ilk baştan söyleyeyim. Önce güvenlik. Sizin canınızın güvenliğini biz şu tesisin tamamına değişmeyiz. Onun için de ilk talimatımız yöneticileri atadığımızda genel müdürümüz de burada. Bir işçimizin kılına, tırnağına zarar gelmesin. Onu kaldıramayız, telafi de edemeyiz.”
24 gün sonra bu katliam yaşandı. Oysa TTK 2019 Yılı Denetim Raporunda Sayıştay, bu maden ocağına dair tespitlerinde ciddi risklere dikkat çekmişti. Raporda üretim derinliğinin -300 metre koduna indiği, bu derinlikte ani gaz degajı ve grizu patlaması gibi ciddi kaza risklerinin arttığı belirtiliyordu. Çalışılan damarların tamamında gaz içeriklerinin yüksek olduğu, dolayısıyla degaj kapasitelerinin de yüksek olduğu, arıza bölgelerinde riskin daha da arttığı ifade ediliyordu. “Bu nedenle müessese ocaklarında ilgili mevzuat hükümlerinin yanı sıra Kurum Degaj Yönergesi hükümlerinin titizlikle uygulanması gerekmektedir” denilen raporda, ayrıca şu uyarıda da bulunuluyordu:
“Müessese ocaklarında meslek hastalıklarının önlenmesi ve iş güvenliği açısından solunabilir ve patlayabilir tozla mücadele kapsamında gerekli ve yeterli önlemlerin alınmasında zaman zaman aksamalar olması, risklerin artmasına, müessesede işgücü ve üretim kayıplarının yanında işçilerin tozdan kaynaklanan hastalıklara (pnömokonyoz) yakalanmasına yol açmaktadır.”
Ilımlı bir dille ifade edildiği görülen bu tespitler bile söz konusu ocaktaki durum hakkında yeterince fikir veriyor. Ama daha fazla üretim, daha fazla kâr hırsını her şeyin üstünde tutanlar bunu zerrece umursamıyorlar. Yerli ve milli enerji kaynaklarımızın kullanım oranını arttıracağız diyerek acımasız bir üretim baskısı yaratanlar, maliyetleri düşürmek için gerekli önlemleri almadıkları gibi işçi sayısını da en aza indirerek işçilerin üstündeki çalışma yükünü de ağırlaştırmaktadırlar. Amasra’daki ocakta patlama yaşanmasaydı bile orada çalışan işçilerin kömür tozlarıyla kirlenmiş havadan dolayı hayati tehdit altında çalıştıklarını Sayıştay raporu açıkça belirtiyor. Bu nedenle kaç işçinin hastalandığını ve öldüğünüyse bilmiyoruz.
Amasra son yıllarda bu doğa harikası bölgeye inşa edilmek istenen termik santral yüzünden adını sıkça duyurmuştu. Bu bölgede yaşayan halk, protesto gösterileriyle, eylemlerle, yaşadıkları yerin termik santralle zehirlenmesini, bu zehri solumayı, doğanın katledilmesini istemediklerini haykırmışlardı. İşte o santralde bu ocaktan çıkan kömür kullanılacaktı. Yıllar süren bir mücadeleyle bu santralin lisansının iptal ettirilmesi başarıldı. Ama maden ocağını tam kapasiteyle çalıştıranlar işçileri de doğayı katletmeye devam ediyorlar.
Kapitalist kâr düzeninden ve onun en cani yürütücülerinden biri olan bu rejimden hesabı ancak birleşen işçiler sorabilir. İş cinayetlerinin, katliamlarının önüne geçecek olan da bu örgütlü mücadeledir!
link: Marksist Tutum, Amasra’da Onlarca Madenci Katledildi! Kaza Değil Cinayet!, 15 Ekim 2022, https://marksist.net/node/7775
Sansür Yasası ve Alevilere Kayyum Kumpası
Yine Bugün Ben Öldüm