Taşların taşlara, Ağaçların ağaçlara, Otların otlara benzediği şu dünyada İnsanlar da insanlara benzemez mi? Benzer Benzer de Biz benzemiyoruz Şu ensesi kalın burjuvalara, Haşa, Sümme haşa benzemiyoruz! Elleri mesela; Güneşte yanmamış, Ayazda donmamış, Taş üstüne taş koymamış, Bakımlı, beyaz, narin elleri; Madeni eritip çeliği büken, Harcı karıp betonu döken İpliği eğirip kumaşı diken Çekici vurup vidayı sıkan Ellerimize benzer mi? Benzemez! Sonsuz maharetli ve çalışkandır bizim ellerimiz. Namuslu ve vicdanlıdır. Üretir, yaratır Bire bin katar. Neye değse kökünden söker onların elleri. Neye değse yakıp kül eder. Kin kusar, Ölüm kusar, Küstah, korkak ve acımasız elleri. Ateşler düşürür ocağımıza. Bombalar düşürür. Adına “Sonsuz Barış” ve “Özgürlük” dedikleri. Zerre kadar vicdan yok yüreklerinde Zırnık kadar nasipli değiller insanlıktan Öyle bir mayadır ki mayaları; Yüzleri kızarmaz, Arsız ve hicapsızdır hayâları. Benzer, dağlar dağlara, Dereler derelere, İnsanlar insanlara... Fakat Biz benzemeyiz Ve asla aynı soydan değiliz Arsız ve hicapsız burjuvalarla.
18 Ocak 2022
link: Ziya Egeli, Benzemiyoruz, 18 Ocak 2022, https://marksist.net/node/7557