Rehabilitasyon Merkezinde Şiddet ve Tecavüz

Çocuklar cezaevlerinde ve rehabilitasyon merkezlerinde şiddete, baskıya ve tacize maruz kalıyorlar.  Daha birkaç hafta önce Şakran Cezaevinde mahkûm çocuklara yapılan cinsel taciz ve şiddet haberleri ortaya çıkmışken, şimdi de Elazığ’da, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı’na bağlı Harput Bakım, Sosyal ve Rehabilitasyon Merkezi’nde 4 kız çocuğunun 6 yıl boyunca cinsel tacize uğradığı ortaya çıktı. Uğradıkları şiddet ve tacizden kurtulmak için buradan kaçmaya çalışan kızların anlattıkları, devlet kurumlarında çocuklara yönelik insanlık dışı uygulamaların önüne geçilmediğini bir kez daha gösterdi.

Kız çocuklarının ifadelerinde, çocukların defalarca bazı görevlilerin cinsel tacizlerine maruz kaldıkları, iki çocuğun intihara kalkıştığı, birinin akıl hastanesinde bir süre tedavi gördüğü, durumu yöneticilere anlatmalarına rağmen işlem yapılmadığı belirtildi. 6 yıl boyunca çocuklara bu cehennemi yaşatansa burjuva devletin kurumlarıdır. Oysa bu olaydan sonra bakanlık, bakım, sosyal ve rehabilitasyon merkezleriyle ilgili açıklamasında, “Bakanlığımız çocukların, kadınların, engellilerin, yaşlıların, kimsesizlerin kimsesi olma yolunda büyük hizmetler ifa etmektedir” denilmektedir. Söylenenlerle yaşananlar arasındaki uçurum, güzel sözlerin sadece kâğıt üzerinde kaldığını ve hiçbir denetim yapılmadığını gözler önüne seriyor. Sözde “kimsesiz çocukları korumak ve kollamak” için var olan bu kurum, çocukları korumak yerine onları hayatları boyunca unutamayacakları kalıcı psikolojik sorunlara itmektedirler.

Burjuva devletin kurumlarında uygulanan şiddet, taciz ve baskının tek suçlusu bunları yapan görevliler değildir. Suçlu olarak sadece onları görmek buzdağının alt kısmını görmemektir. Yaşanan bu olayda ve diğerlerinde de hükümetinden bakanlığına bütün burjuva sistem suçludur. Cezaevlerinde, rehabilitasyon merkezlerinde ve devletin diğer kurumlarında insanlık dışı uygulamaların ve suçların üstü her zaman örtülüyor, saklanıyor. Şans eseri ortaya çıkanlarda ise görevliler doğru düzgün yargılanmıyor ve ceza almıyorlar. Ön tarafta her şey iyiymiş, bir sorun yokmuş gibi gösteriliyor ama arkada yaşananlar asla ortaya çıkarılmıyor. Bu burjuva devletin kirli yüzüdür!

Şakran’da, Pozantı’da ve daha sayamadığımız birçok yerdeki çocuklar, burjuva düzende kapalı kapılar ardında yaşanan insanlık suçlarına en acı örneklerdir. Burjuva düzen sürdükçe insanlık dışı uygulamalar, tacizler, şiddetler devam edecektir. Çocukların öldürülmediği, şiddete, baskıya, cinsel tacize uğramadığı, çocukluklarını yaşayabileceği mutlu, özgür bir dünya işçi sınıfının mücadelesiyle kurulacaktır.