

Cumhuriyet tarihinin en büyük yoksullaşma dalgasını yaşıyoruz. Ocak ayında en düşük emekli maaşı 14 bin 469, asgari ücret ise 22 bin 104 lira olarak belirlenmişti. Türk-İş Şubat ayındaki açlık sınırını 23 bin 324 lira, yoksulluk sınırını ise 75 bin 973 lira olarak açıkladı. Bu rakamlar, işçi ve emekçilerin içine sürüklendiği yoksulluk çukurunun her geçen gün ne kadar büyüdüğünü gözler önüne seriyor.
Gelin görün ki, asgari ücret zamları tartışılırken işçileri enflasyona ezdirmeyeceğiz diyen iktidar ve çanak yalayıcıları, açlık sınırının bile altındaki asgari ücretin hiç de düşük olmadığını söyleyebiliyorlar. Mehmet Şimşek bile “Türkiye’nin en önemli sorunu hayat pahalılığı, bu bir realite”, “Hayat pahalılığından şikâyetçi, haklı vatandaşımız”, “Enflasyon adaletsiz vergi gibidir. En çok da dar ve sabit gelirlileri vurur. En büyük kötülüktür” derken bu ne ikiyüzlülüktür? İşçi, emekçi, memur ve emeklilere kan kusturan sizler değil misiniz? Açlığa sefalete mahkûm edenler sizler değil misiniz? Patronlara “daha çok kazanmanızı istiyoruz” diyerek emekçileri vergi yükünün altında ezen, çöken ekonominin faturasını emekçilere kesenler sizler değil misiniz? Emeklileri market ve semt pazarlarının çöplerinde iki lokma aramaya iten sizler değil misiniz?
Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığının verilerine göre, Eylül 2024 itibarıyla sosyal yardımlardan 3 milyon 688 bin 378 hane faydalanıyor. İktidar, milyonlarca insanı yoksullaştırıp yardıma muhtaç hale getiriyor ve yaptıkları yardımlarla lütufmuş gibi övünerek rakamları açıklıyor. Ramazan ayının başlaması ile birlikte fitre verme konusu yeniden gündeme geldi. Diyanet’in “asgari ücretliye, emekliye fitre verilebilir” açıklaması, milyonların aç, yoksul ve sefil olduğunun, iktidar ağzı ile kabulüdür. AKP iktidara geldiğinden bu yana, ortalama ücretler sürekli düşüyor. Türkiye bir asgari ücretliler ülkesine döndü. 10 çalışandan 6’sı asgari ücretle çalışıyor. Böylece her 10 çalışandan 6’sı sadakaya yani fitreye muhtaç demiş oluyor Diyanet İşleri Başkanlığı. Sayıları 16 milyonu geçen emeklilerin de sadakaya muhtaç olduğunu itiraf ediyorlar.
Diyanet, bir tür sadaka olan fitrenin hedefini “bir fakirin içinde yaşadığı toplumun hayat standardına göre bir günlük yiyeceğinin karşılanması suretiyle onun bayram sevincine iştirak etmesine katkıda bulunmak” olarak tanımlıyor. Bu yıl bir günlük öğün ihtiyacını karşılayacak miktarda verilmesi gereken fitreyi ise 180 lira olarak belirlemiş durumda. 180 lirayla bir kişinin bir günlük öğün ihtiyacını karşılamasını bekliyorlar. Asgari ücretliye ve emekliye fitre verilebilir açıklamasına mı öfkelenelim yoksa belirlenen miktara mı? Milyonları açlığa sefalete mahkûm et, sonra sadaka alabileceklerini açıkla! Tüm bunlar yetmiyormuş gibi, dalga geçercesine, bir günlük öğün maliyetini 180 lira olarak açıkla! İktidar ve onun emrindeki kurumlar o kadar pervasızlaşmışlar ki, emekçileri alenen aşağılamaktan çekinmiyorlar. Biz işçi ve emekçilerden çalınanlar ile lüks arabalara binenler, sarayda yaşayanlar, mangoyu kurutun da saklayın diyenler, porsiyonları küçültün diyenler, tıka basa yiyenler, sırtımıza basarak servetlerine servet katanlar, işçi ve emekçilere sadaka dağıttırıyor.
İktidar ve sözcülerinin bu rahatlıkları, bu pervasızlıkları, karşılarında hesap soracak örgütlü bir işçi sınıfı olmamasından geliyor. Her şeyi üreten, var eden biz işçileriz… Dünya biz işçi ve emekçilerin elleri, alın teri sayesinde dönüyor. Biz milyonlarız. Gün gelecek, bu milyonlarca el birleşecek ve onların aşağıladıkları, hor gördükleri işçi sınıfı, tüm bu zulmün, pervasızlıkların hesabını soracak. Muktedirlerin yaptığı açıklamalara kızan öfkelenen işçi arkadaşlarımız… Öfkemizi birleştirelim ve örgütlü güce dönüştürelim. İşçi ve emekçileri her geçen gün yoksulluk çukuruna çekenlerden hesap soralım. Vakit birlik olma ve hesap sorma vaktidir. İşçi sınıfının fitreye, sadakaya değil, örgütlenmeye ihtiyacı var!

link: Pendik’ten bir grup işçi, İşçi Sınıfının Fitreye Değil Örgütlenmeye İhtiyacı Var!, 17 Mart 2025, https://marksist.net/node/8473
8 Mart: Mücadele ve Dayanışma Günü
Kızıl Bayrağı Dalgalandıran Paris Komünü