Burjuva devlet ölümcül hastalıklara yakalanan devrimci tutsakları cezaevlerinde tutmaya devam ederek katliama göz yumuyor. Geçtiğimiz yedi ayda 6 tutuklu ve hükümlü sağlık sorunları nedeniyle öldü. Sağlık sorunları her geçen gün büyüyen 19 tutuklu ve hükümlü de burjuva devletin keyfi engellemeleri nedeniyle her an ölüm riskiyle karşı karşıya.
Burjuva devlet, ezilen Kürt halkına, işçi sınıfına ve devrimcilere yönelik terörünü cezaevlerinde de eksiksiz sürdürüyor. Cezaevlerine sağlığı yerinde giren birçok devrimci tutsak, cezaevlerindeki tecrit, işkence, kötü koşullar ve keyfi uygulamalar nedeniyle ağır hastalıklara yakalanıyor. Cezaevindeki ölümcül koşullar nedeniyle hayatını kaybeden devrimci tutsaklardan biri de İsmet Ablak oldu. Onbeş yıldır hükümlü olan Ablak, üç yıl önce Erzurum H Tipi Cezaevinde cilt kanserine yakalandı. Ailesinin tüm başvurularına rağmen hastaneye sevk edilmeyerek tedavisi yapılmayan Ablak, resmen ölüme terk edildi. Devrimci tutsak Ablak, sağlık durumunun iyice ağırlaşmaya başlaması ve kanserin iyice yayılması üzerine, Erzurum Araştırma Hastanesi’ne sevk edildi. Hastanenin penceresiz, ışık görmeyen bodrum katında tutulan Ablak, 20 Temmuz günü yaşamını yitirdi.
İkiyüzlü burjuva devletin hukuk sistemi devrimci tutsakları ölüme mahkûm ediyorken, Ergenekoncu paşa ve generalleri bir bir salıveriyor. Egemen sınıftan tutuklu ve hükümlüler Adli Tıp Kurumu ve GATA’dan aldıkları izinlerle bir bir cezaevlerinden çıkıyorlar. Ergenekon davasında şimdiye kadar sağlık sorunları nedeniyle Arif Doğan, Ayşe Asuman Özdemir, Ferit İlsever, Erol Manisalı, Mustafa Yurtkuran ile davanın bir numaralı iki sanığı Şener Eruygur ve Hurşit Tolon tahliye edildi. Levent Ersöz, Mehmet Haberal gibileri ise aylardır hastanelerde ağırlanmaya devam ediliyor. Ergenekon tutuklularından emekli orgeneral Hurşit Tolon sağlık sorunları gerekçesiyle sevk edildiği Kocaeli Devlet Hastanesi’nden “aspirine dahi ihtiyacı yok” raporu verilmesine rağmen, toplam 7 ay kaldığı cezaevinde GATA’dan aldığı raporla salıverildi. Tolon gibi uydurma sağlık sorunları nedeniyle cezaevlerinden salıverilen Ergenekon tutukluları hayatlarına sapasağlam devam ediyorlar.
Ölüm riski taşıyan ve cezaevinde tedavisi görülemez durumda bulunan onlarca devrimci tutsak gün gün ölüme mahkûm ediliyor. Ölüme terk edilen devrimci tutsaklardan Güler Zere, 14 yıldır Elbistan Cezaevinde tutuluyor. Zere ağır bir ağız kanseri hastası. Çukurova Üniversitesi, “hapishanede tutulmasının yaşamını riske soktuğu” ve bir an önce “serbest bırakılması gerektiği”ni belirtmesine rağmen, İstanbul Adli Tıp Kurumu 3. İhtisas Kurulu, Güler’i 10 dakika muayene ettikten sonra tedavinin tutukluluk koşullarında sürdürülmesine karar verdi. Sınıf çelişkileri kendini cezaevlerindeki uygulamalar ve adli tıp raporları ile de gösteriyor. Adli Tıp Kurumu, devrimci tutsaklar aleyhine insanlıktan uzak raporlara imza atıyor.
Güler Zere, Erol Zavar ve diğer devrimci tutsakların yaşamlarını devam ettirebilmeleri için bir an önce serbest bırakılmaları ve tedavilerinin yapılması gerekiyor. Devrimci tutsaklar üzerindeki baskı, tecrit ve keyfi dayatmalara derhal son verilmelidir!
Cezaevlerindeki koşullar ile işçi sınıfı ve ezilen Kürt halkının yaşadığı koşullar paralellik gösteriyor. Baskıcı yasa ve yasaklar ile askerin ve polisin uyguladığı şiddet, hakkını arayan işçi kitlelerine ve ezilen Kürt halkına yöneliyor. İçeride ve dışarıda yaşanan baskıların son bulması, devrimci tutsakların özgürlüklerine kavuşması ancak örgütlü sınıf mücadelesinin yükseltilmesi ile mümkün olacaktır.
link: Marksist Tutum, Devrimci Tutsaklara Özgürlük!, 31 Temmuz 2009, https://marksist.net/node/2189
Alt-Emperyalizm Üzerine: Bölgesel Güç Türkiye /1
Honduras’ta Darbe