Sivas katliamı 15. yıl dönümünde, binlerce kişi tarafından İstanbul Kadıköy Meydanında protesto edildi. 2 Temmuz 1993’te Madımak Otelinde katledilen 35 cana sahip çıkan binlerce insan, “bizler bu katliamı unutmayacak ve unutturmayacağız” diye haykırdılar.
Miting öncesinde Asım Bezerci ve Nesimi Çimen mezarları başında anıldı. Nesimi Çimen’in mezarı başında bir konuşma yapan sanatçı İlyas Salman, “yaşananlar Alevi Sünni kavgası değildir. Madımak’ta yanan ateş yüzyıllardır yanıyor. Bu ateş ilk köle isyanından bu yana Kızıldere’den, 6 Mayıslardan 1 Mayıslara dek yanıyor” diyerek duygularını dile getirdi. Makbule Çimen de “Madımak’ın müze olması” talebini dile getirdi.
Mezarlıktan Tepe Nautilus’e yürüyenlere binlerce insanın daha katılmasıyla, kitle, sloganlar ve pankartlarla Kadıköy Meydanına doğru yürümeye başladı. “Sivas’ın Hesabı Sorulacak”, “Sivas’ı Unutma, Unutturma”, “Dün Maraş’ta Bugün Sivas’ta, Çözüm Faşizme Karşı Savaşta” sloganlarını haykıran kortejlerin Kadıköy Meydanına gelmesiyle miting başladı.
Miting saygı duruşu ile başladı. Sonrasında Madımak’ta katledilen sanatçı, yazar ve aydınların tek tek isimleri okundu. Her ismin ardından hep bir ağızdan “aramızda” diye haykırıldı. Düzenleme Komitesi adına konuşan Fethi Bölükgiray, “katliamın üzerinden 15 yıl geçmesine rağmen siyasilerin, devlet görevlilerinin ve medyanın çarpıtmalarını unutmadık” diyerek sözlerine başladı. Bölükgiray, Madımak Otelinin müze yapılması ve 2 Temmuz 1993 gününün uluslararası düzeyde kabul gören evrensel bir anma günü olarak kabul edilmesi gerektiğini söyledi. Bölükgiray konuşmasını “emperyalizme, faşizme, ırkçılığa, gericiliğe ve yoksulluğa karşı kararlılıkla mücadele edeceklerini, 1 Mayısları, Maraş, Çorum, Gazi, Sivas ve Madımak katliamlarını unutturmayacaklarını” ifade ederek sonlandırdı. Alevi Bektaşi Federasyonu adına yapılan konuşmada, “takunya” ve “postal”dan yana olunmadığı, birinin 2 Temmuzda yaktığını öbürünün seyrettiği, Alevilerin, işçi ve emekçilerin mutlaka üçüncü bir yol oluşturması gerektiği söylendi. Konuşmaların ardından Onur Akın, Cahit Berkay ve Grup Yorum’un söylediği türkü ve marşlarla miting sona erdi.
2 Temmuz 1993 günü Pir Sultan Abdal anma etkinliklerine katılanlara yönelik yapılan planlı ve organize katliam, esasında, gelişen sınıf mücadelesine ve Kürt halkının yükselen mücadelesine darbe vurmayı hedefliyordu. Bizzat devlet içindeki karanlık eller tarafından organize edilen ve sağlı sollu burjuva partilerce izlenmekle yetinilen bu katliam sonrasında suçlu bulunanlar yine katledilenler oldu. O yıllarda Demirel, “vatandaş ile güvenlik güçlerini karşı karşıya getirmeyin” derken, Çiller de “oteli saran vatandaşlarımıza bir şey olmamıştır” diyerek devletin zihniyetini açığa vuruyorlardı. Aradan geçen 15 yıl sonucunda 33 kişi müebbet hapse mahkûm olmuş fakat hâlâ katliamın planlayıcılarına ve asıl yürütücülerine dokunulmamıştır.
Yüreği işçiden emekçiden yana olanlara yapılan her saldırı, emekçileri hedef alan her katliam, aynı akıbete uğruyor. Failler düzen güçleri tarafından korunup kollanıyor. Şurası çok açık ki, Sivas’ta yakılan canların hesabını, burjuva düzen güçleri değil, ancak örgütlü işçi ve emekçi kitleler sorabilir.
link: Marksist Tutum, Katledilişlerinin 15. Yılında Canlar Aramızda, 2 Temmuz 2008, https://marksist.net/node/1827
Rakamların Diliyle Kapitalizmin Adaleti
Sözde Laik-Dinci Çatışması Ardında Devam Eden İktidar Kapışması