Gündelik yaşamımızın içinde bin bir sorunla karşılaşıyoruz. Hepsini çözmeye çalışırken, sorunların içinde kaybolup gidiyoruz. Çünkü kapitalist sistem durmadan sorun üretmeye devam ediyor. İnsanlar sorunları tek başlarına çözebileceklerini sanıyorlar. Oysa sorunlar bir sistem tarafından, yani örgütlü bir güç tarafından üretiliyor. Demek ki sorunlar, ancak örgütlü bir mücadele ile çözülebilir. Çünkü örgütlü bir güce ancak örgütlü bir güç karşı koyabilir.
Amacı kâr elde etmek olan kapitalist sistem, üretim yaparken bunu insanların gerçekten ihtiyaçları için yapmaz. Onun yerine kâr edebileceği her şeyi meta haline getirip satarak bir üretim gerçekleştirir. Kapitalist sistem her şeyi ihtiyaç haline getirirken, sorunları da beraberinde oluşturur. Çünkü bu ihtiyaçlar karşılanmadığı takdirde sorun olacaktır. Eğer sorununuzu halletmek istiyorsanız, para bulup istediğinizi almak zorunda kalacak, böylece kapitalistlerin daha çok kâr elde etmesini sağlayacaksınız. Basit bir örnek olarak modayı ele alalım. Moda kapitalistlerin mallarını satmak için her sene yarattıkları bir taleptir. Bir yıl sarı saç modaysa bütün bayanlar saçlarını sarıya boyatmaya başlarlar. Moda bir model yaratır ve insanlar o modele benzemek için her şeyi yaparlar. Eğer model zayıf bir kadınsa, diğer kadınlar da zayıf olmaya çalışır ve derken kompleks ve psikolojik sorunlar beraberinde gelir. Bu defa devreye psikologlar girer, onlar da yaratılan bu sorun üzerinden paralar kazanır ve kurban sorunları hafifletilmiş şekilde yoluna devam eder! Kapitalizm daha fazla mal satmak için tüketimi körükler. Dünyada bir yıl içinde insanların kozmetik ürünlere harcadıkları para milyarlarca doları buluyor. Ancak milyarlarca dolar kapitalizmin kâr ihtiyacını karşılarken, insanlar sorunlarını giderebiliyor mu? Bayanlar saçlarını boyattıklarında ya da erkekler bir kilo jöleyi saçlarına sürdüklerinde, değişiyorlar mı, güzelleşiyorlar mı? Normalinde bu tip şeyler üretilmezse ne olur? Dünya batmaz herhalde. Ancak insanların bu tip ihtiyaçlarını belirleyen, içinde yaşadıkları toplumsal yapıdır.
Saçlarıma bir kilo jöle sürmeden dışarı çıkmazdım, niye? Kızlar beni beğenmez diye! Kızlar beni beğenecek diye az daha saçlarımdan oluyordum. İşin kötü tarafı kel olmak da sorun. İş böyle olunca yeni bir pazar alanı daha açılıyor. Meselâ saç ektirmek için insanlar milyarlarca para harcıyorlar. Oysa sorunlar çözülmez, sorun olmaktan çıkartılır. Bu da bizim bakış açımızın değişmesiyle olur. Eğer sistemin penceresinden bakmaya devam edersek, sorunlar sürekli devam eder ve bitmek bilmez. Kapitalizm yıkılmadan sorunlar bitmez. Sorunlar ancak sosyalist bir toplumda son bulacaktır. Meselâ ulusal sorun, açlık, trafik, kadın sorunu gibi. Çünkü bu sorunlara neden olan olgular ortadan kalkacaktır. Bizim bugün en büyük sorunumuz kapitalist sistemi yıkmaktır. Böyle bir sorunumuz olduğu için üzülmüyoruz. Kapitalizmi yıkmakla binlerce yıl süren ezilmişliğin hesabını sorma şansına sahip olduğumuz için şanslıyız. İşimiz zor ama başka çare var mı?
link: Topkapı’dan MT okuru bir büro işçisi, Kapitalizmde sorunlar biter mi?, 8 Aralık 2006, https://marksist.net/node/1145
Avrupa Birliği'nin Gerçek Niteliği Teşhir Edilmelidir
Çin’de İşçi Hakları