Geçiş sorunu, emperyalist aşamaya yükselen kapitalizm döneminin proleter devrimler çağı oluşuyla doğrudan ilişkili bulunuyor. Lenin tarafından dillendirilen bu sorun, işçi sınıfının kitlesinin proleter devrim hedefine kazanılması ve mücadelenin bu hedef doğrultusunda ilerletilmesi amacıyla gündeme getirilmişti. Lenin’in geçiş sorununu ortaya koyuşu, bir zamanlar Marksist saflarda bir hayli tartışmaya neden olan aşamalı devrim anlayışına da verilmiş net bir yanıttı. Böylece, irili ufaklı tüm kapitalist ülkelerde devrimci programın işçi iktidarını amaçlaması gereğine işaret etmekteydi Lenin. Fakat onun ölümünden sonra Stalinist bürokrasinin egemenliğiyle birlikte Sovyetler Birliği’ndeki işçi iktidarı son bulacak ve dünya komünist hareketine de İkinci Enternasyonal oportünizminin ya da Rus Menşevizminin alâmeti fârikası olan aşamalı devrim anlayışı enjekte edilecekti.
Stalinizm, geçiş sorunundaki Marksist yaklaşımı söz düzeyinde kabul eder görünse de, gerçekte onu devrimci özünden tamamen uzaklaştırmış veya yadsımıştır. Bu duruma karşı çıkan ve Lenin’in devrimci eylem programı anlayışını sürdürmeye çalışan devrimci önder Troçki’dir. Troçki’nin biçimlendirdiği Geçiş Programı, devrimci Marksist zincirin önemli bir halkasını oluşturmaktadır.
İÇİNDEKİLER
Geçiş Sorunu ve Geçiş Programı / 2
Günümüzde sorun nasıl ele alınmalı?
Geçiş Sorunu ve Geçiş Programı /1
link: Elif Çağlı, Geçiş Sorunu ve Geçiş Programı, 26 Ocak 2006, https://marksist.net/node/890