DİSK/Genel-İş Araştırma Dairesinin Temmuz 2021 tarihli “Türkiye’de Genç İstihdam” isimli raporu yayımlandı. Raporda genç işsizlik sorununun egemenlerin iddia ettiği gibi iş beğenmemezlikten ve eğitimsizlikten kaynaklanmadığı ortaya konuluyor.
Hem dünyada hem de Türkiye’de ekonomik krizden dolayı son yıllarda işsizlik, özellikle de genç işsizlik artmaktaydı. Covid-19 virüsünün etkileriyle genç işsizlik daha da arttı. Raporda Türkiye’de genç istihdamın durumu, işsizlik sorunu, güvencesizlik, çalışan genç yoksulluğu ve sendikalaşma düzeyleri inceleniyor. TÜİK, OECD, İŞKUR ve ÇSGB verilerinden yararlanarak hazırlanan rapora göre; Türkiye’de genç istihdamı, OECD’ye üye olan ülkelerin ortalamasının altındadır. OECD’de yüzde 39,6 olan genç istihdam oranı, Türkiye’de 2021 yılı 1. çeyreğinde yüzde 30,6’ya gerilemiştir. İstihdam içerisinde yer alan gençlerin yüzde 77’si de geçici işlerde ve yevmiyeli olarak çalışmaktadır.
Her iki genç kadından biri işsiz!
Toplam genç işsizliği resmi verilere göre son bir yılda yüzde 8,8 artarak yüzde 25,3’e yükselirken TÜİK’in işsizlik verilerine dâhil etmediği ve raporda geniş tanımlı işsizlik olarak belirtilen, “iş arama yönünde çabası görülmeyen” kişiler, mevsimlik işçiler, zamana bağlı esnek çalışan kişiler, çalışmaya hazır olduğu halde iş aramayanlar, ümidini kaybedenler eklendiğinde gençlerde işsizlik oranı yüzde 42,7’yi buluyor. En fazla artış ise genç kadın işsizliğinde görülüyor. Son bir yılda genç kadın işsiz sayısı yüzde 15,6 artarak yüzde 31,7’e yükselirken, geniş tanımlı genç kadın işsizliği yüzde 52,4’ü buldu. Bu veri, her iki genç kadından birinin hatta daha fazlasının işsiz olduğunu göstermektedir. Genç erkek işsizlik oranıysa yüzde 22 iken, geniş tanımlı genç işsizlik oranı yüzde 36,9 oldu. Ekonomik kriz dönemlerinde emekçi kadınlar ilk gözden çıkarılan kesim olmaya devam ediyor.
İşsizliğin nedeni eğitimsizlik değil!
Tayyip Erdoğan “kalifikasyon noktasında kendini ispatlayan genç iş bulur” diyerek iş bulamayan milyonlarca gencin kalifiye olmadığını ileri sürmüştü. Erdoğan’ın bu tespitinin Türkiye’deki gerçeklerle bir bağlantısının olmadığını raporda da görmekteyiz: “Eğitim durumuna göre genç işsizlik oranlarını karşılaştırdığımızda, üniversite mezunu her 10 gençten 4’ünün işsiz olduğu görülmektedir. Yükseköğretim mezunu gençlerde işsizlik oranı yüzde 35,1, okuma yazma bilmeyen gençlerde yüzde 42,9, en düşük işsizlik oranı ise yüzde 19,6 ile ortaokul veya dengi meslek ortaokul mezunu gençlerdedir.” Bu verilerle işsizliğin nedeninin eğitimle ilgili olmadığı görülmektedir.
İş aramaktan umudunu yitiren gençler
TÜİK’in işsizlik hesaplamasına dâhil edilmeyen, iş bulma ümidi olmayan ve iş aramayıp çalışmaya hazır olan gençlerin sayısı her geçen gün artıyor. “Ne iş olursa yaparım” diyen gençler iş bulamıyor. 2019 yılında iş bulma ümidi olmayan gençlerin sayısı 159 bin iken, 2020 yılında bu sayı yüzde 100 oranında artarak 318 bine yükseldi. Öte yandan iş aramayıp çalışmaya hazır olan gençlerin sayısı ise 368 binden 755 bine yükseldi. Yani 2020 yılında toplamda 1 milyon 73 bin genç ya iş aramayı bıraktı ya da iş bulma ümidini tamamen yitirdi. Bu sayı onlarca kentin nüfusundan büyük bir sayıdır. 1 milyonun üzerinde gencin kayıtlı olduğu İŞKUR, işsiz gençlerin sadece yüzde 2,3’ünü işe yerleştirebildi. Böyle bir ortamda gençler psikolojik, sosyal ve ekonomik sorunlarla boğuşmak zorunda kalıyor.
ILO’nun Çalışma Hayatında Covid-19 Raporuna göre, Covid-19’dan önce dünya genelinde genç işçilerin yüzde 77’si kayıt dışı istihdam edilmekteydi, bu oran giderek artmaktadır. Dünya genelinde, çalışan genç yoksulluğu 126 milyonu aştı. Dünya çapında 429 milyon genç işçinin yaklaşık 55 milyonu aşırı yoksullukla karşı karşıya. Türkiye’de de yoksulluktan en çok gençler ve çocuklar etkileniyor. 2019 yılında yoksulluk oranı yüzde 21,3, genç yoksulluk oranı 26,7’ydi. Türkiye’de sadece çalışmayan değil aynı zamanda çalışan gençler de yoksulluk sınırının altında yaşıyor. Rapora göre her 10 çalışan gençten 2’si yoksul.
Kapitalist sistem gençlere hiçbir gelecek vaat etmiyor. Gençler iş bulabilseler dahi ağır çalışma koşulları, düşük ücretler, baskı gibi nedenlerle ne mutlu olabiliyor ne de yoksulluklarından kurtulabiliyorlar. İşsizliğin asıl nedeni kalifiye olmamak, eğitimli olmamak, genç ya da yaşlı, kadın ya da erkek olmak değildir. İşsizliğin nedeni milyonlar işsizlikten kıvranırken çalışma saatlerini arttıran, üç kişilik işi bir kişiye yaptıran, tek gayesi sermayeyi büyütmek olan kapitalist sömürü düzeninde aranmalıdır. İşlisiyle işsiziyle işçi sınıfının gençleri öfkelerini bu düzenin kendisine yöneltmelidir.
link: Ankara’dan bir işçi, Türkiye’de Genç İstihdam Raporu Açıklandı, 20 Temmuz 2021, https://marksist.net/node/7411
Mücadele Et, Yeryüzünü Kurtar
Utanç Sınırları Aşılmayı Bekliyor