Hapishanede, tutukluluk koşullarında kanser hastalığına yakalanan Güler Zere, serbest bırakılmasının üzerinden altı ay geçmeden kansere yenik düştü. Zere’nin tedavi süreci 2008 yılının Ağustos ayında ağzında açılan yara üzerine doktora başvurmasıyla başlamıştı. Fakat doktorların ve hapishane yönetiminin tedavi sürecini aksatması nedeniyle müdahale süreci geciktirildi. İlaçla geçiştirilmeye çalışılan ağrılarının kanserden olduğu anlaşıldığında da tedavi süreci oldukça ağır işletildi. Hastane koğuşunda yer olmadığını bahane eden hastane yönetimi, Zere’nin hastaneye yatırılmasına ve tedavi edilmesine engel oldu. Adli Tıp Kurumu da tedavinin hapishanede yürütülmesi gerektiğine dair rapor sunarak Zere’nin tedavisinin aksamasında büyük bir rol oynadı.
Devrimci dostlarının ve birçok demokratik kitle örgütünün bir araya gelerek Güler Zere’nin ve tüm hasta tutukluların serbest bırakılması talepleriyle yaptıkları eylemlere devlet uzun bir süre sessiz kaldı. TTB’li doktorlar, Zere’nin hastalığına dört ay önce müdahale edilmiş olsaydı iyileştirilebileceğini söylüyorlardı. Devlet, beklemeye devam etti. Ve ancak iyileşemeyeceğine kesin kanaat getirdikten sonra, güya insani davranışta bulunarak, geçtiğimiz Kasım ayında tahliye edildi Zere.
Tahliye edildikten sonra yatakta kalmaya gönlü razı olmadı Zere’nin. Hapishanede hastalıklarla boğuşan tutuklu arkadaşlarının serbest bırakılması için yapılan eylemlere katılarak destek verdi.
Devlet devrimcileri ölüme terk etmeye, katletmeye devam etmektedir. Burjuvazi baskıyla, şiddetle sosyalistlerin gözünü korkutabileceğini, işçi sınıfının örgütlenmesinin önüne geçebileceğini sanıyor. Burjuvazi tarihsel bir yanılgı içerisindedir. Birleştiğinde nasıl dev bir güç haline gelebileceğini gören işçi sınıfı, sermaye sınıfından ve onun devletinden yaptıklarının hesabını soracaktır.
link: Marksist Tutum, Güler Zere Yaşamını Yitirdi, 8 Mayıs 2010, https://marksist.net/node/2426
Burjuva Medyada Saf Değiştirenlerden İbretlik İfşaatlar
Osmanlı’dan TC’ye Kadın Hareketi ve Kadın Hakları /2