Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK), savaşa ve 2003 bütçesine karşı 27 Martta ülke genelinde bir günlük iş bırakma eylemi kararı almıştı. Fakat eylemin örgütlenmesine ilişkin ciddi hiçbir çalışma yapılmamıştı. Buna rağmen Marmara Üniversitesi Hastanesinde örgütlü bulunan Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) temsilcileri ile Tez-Koop-İş sendikası temsilcileri birlikte çalışma yaparak 2 saatlik iş bırakma eylemi örgütlediler. İş bırakma eylemi 27 Martta, çalıştığımız hastanenin bahçesinde 8:00 ile 10:00 arasında gerçekleştirildi. 150 kadar çalışan ve bir o kadar da hasta yakınının katılımıyla gerçekleşen eylemde katılımcılar oldukça coşkuluydu.
Eylem sırasında SES temsilcileri sırayla söz alarak birer konuşma yaptılar. Konuşmalarında savaş bütçesini neden protesto ettiklerini anlatarak, hükümetin savunma harcamalarına büyük bir pay ayırdığını, sağlığa ve eğitime ayrılan payların çok yetersiz kaldığını, çalışanlara sıfır zam önerilmesinin söz konusu olduğunu vurguladılar. Savaşa dair ise bu savaşın asıl nedeninin petrol kavgası olduğu söylendi.
Bir temsilci arkadaşımız Nazım Hikmet'in "Ellerinize ve Yalana Dair" şiirini okudu. Diğer bir temsilci arkadaşımız ise savaş hakkında konuşmasında, Irak'taki Amerikan askerlerinin de, Irak halkının da savaştan bir çıkarları olmadığını vurgularken, oradaki haksız savaşı ancak dünya işçi sınıfının ve özellikle ABD, İngiltere ve Türkiye işçi sınıfının mücadelesiyle durdurulabileceğini belirtti. Savaşa karşı tepkilerin öneminin altını çizen arkadaşımız, 6 Nisandaki savaş karşıtı mitinge herkesin aileleriyle birlikte katılması çağrısında bulundu. Hasta yakınlarından biri kendi yazdığı şiiri okuyarak eylemi destekledi. Tüm bu konuşmalar ve şiirler sırasında hasta bakıcısıyla, hemşiresiyle, doktoruyla tüm işçiler, alkışlar ve sloganlarla coşkularını gösterdiler. Konuşmalar sık sık "Savaşa Hayır","Savaşa Değil, Sağlığa Bütçe", "Savaşa Değil, Eğitime Bütçe", "Susma Haykır, Savaşa Hayır","Petrol İçin Dökecek Kanımız Yok", "Örgütlüysek Her Şeyiz Örgütsüzsek Hiçbir Şey" sloganları ile kesildi.
Kimi hasta yakınları ise eylemcilerin savaşı bahane ederek hastaları zor durumda bıraktıklarını ifade ederek eyleme tepki gösterdiler. Temsilciler, bu eylemi hasta ve hasta yakınlarını zor durumda bırakmak için yapmadıklarını, bütçede sağlığa ayrılan payın çok komik rakamlarda olduğunu, bu yüzden hastaların sağlık hizmetlerine yüksek paralar ödemek ve kuyruklarda beklemek zorunda kaldıklarını, eğer eylemler etkili bir seviyeye çıkmazsa gelecekte hastane kapılarına bile gelemeyeceklerini anlatarak eylemin haklılığını ifade ettiler.
Eylemden bir gün önce işveren vekili, yasanın toplu eylemle ilgili kısımlarını fotokopiyle çoğaltıp, çalışanlara gözdağı vermek amacıyla dağıttı. Daha önceleri de birçok kez haklı eylemler gerçekleştirmiş ve bu tarz baskılara maruz kalıp onları göğüslemiş olan biz işçiler, kararlılığımızı bir kez daha gösterdik. Örgütlülüklerine güvenen işçiler, işveren vekilinin tutumunu dikkate bile almadılar ve bu tehdit hiçbir etki yaratmadı.
Hastanemizde örgütlü olan işçi sendikası Tez-Koop-İş ve Kamu Emekçilerinin Sendikası SES, yaptıkları bu eylemle yasalarca çizilen işçi memur ayrımını bir kez daha aştılar. Aynı işyerinde aynı işi yapan çalışanları "sen memursun, sen işçisin" diye ayıran ve bir arada bir sendikada örgütlenmelerini engellemeye çalışan patronlara karşı bu eylemler anlamlı bir cevap olacaktır.
Kamu Çalışanları da İşçidir!
link: MT okuru bir sağlık işçisi, 27 Mart iş bırakma eylemi, 27 Mart 2003, https://marksist.net/node/1250
Emperyalist Savaşa ve Kapitalizme Karşı Görev Başına!
Üçüncü Kongrenin Temel Dersi