Sayfalar
Marksist Tutum’la Mücadeleye Devam!
Kapitalizme karşı mücadelede bizlere devrim yolunda yürümeyi öğreten Marksist Tutum’un 20. yılı kutlu olsun. Marksist Tutum 20 yıldan bu yana yazılmış tüm makaleleriyle biz işçi sınıfını yetiştiren bir okul haline gelmiştir ve Marksizmin yolunda ilerlemek isteyen her bir emekçiye, dünyanın neresinde olursa olsun 20 yıldır ışık tutmaktadır.
Geçmişi sağlıklı bir şekilde sorgulamadan geleceğe sağlam ve kalıcı adımlar atılamaz. Tam da bu noktada Marksist Tutum çıktığı ilk günden beri geçmişteki sınıf mücadelesi deneyimlerini damıtarak bizlere sunmuş ve yol göstermiştir. I. Enternasyonal’den başlayıp Ekim Devrimine dek kopmadan ilerleyen tarihsel zincirin günümüzden geleceğe uzanan birleştirici ve son halkasıdır.
Kapitalizm çürüdükçe dünyamızı yok oluşa sürüklemeye devam ediyor ve milyarlarca işçinin geleceğe olan inancını ve umutlarını söndürüyor. Ama bizler tarihsel iyimserliğimizi, her güncel olayı Marksizmin bilimsel penceresinden bizlere aktaran Marksist Tutum sayesinde diri tutuyoruz. Geleceğe dönük inancımız kör bir inanca değil, Marksizmin tarihsel ve bilimsel köklerine bağlıdır.
İşçi sınıfına kılavuzluk vazifesi üstlenen, devrimci çıkarları temelinde nasıl bir araya geleceğini, hangi tarzda örgütlenip mücadele edeceğini öğreten Marksist Tutum öncülüğünde hepimize nice mücadele dolu 20 yıllar dileriz!
link: Mersin’den bir grup MT okuru, Marksist Tutum’la Mücadeleye Devam! , 4 Temmuz 2022, marksist.net/node/7688
Marksist Tutum Bizi Sömürüsüz Bir Dünya Kurmaya Çağırıyor
Marksist Tutum dünü, bugünü ve elbette yarını aydınlatan sonsuz bir ışık gibidir. Bilgi çağı denilen bu çağda burjuva ideolojisi bilimde, sanatta, eğitimde bize kendini dayatıyor. Her şey burjuvazinin prizmasından geçip nasıl bakmamız isteniyorsa bize öyle ulaştırılıyor. İşçi sınıfının gençliği burjuva ideolojisiyle beslendiği ölçüde ne bugünü ne de yarını anlayabiliyor. Herkesin eşit ve özgür olacağı bir dünyayı hayal bile edemiyor. Gerçeklerin üzerini örten, gizleyen kara bulutlar var. Marksist Tutum demek o bulutları aralayan eller demek benim için. Tarihi, güncel, politik, ne söz konusu olursa olsun Marksist Tutum yaşananları en öz, en yalın şekliyle ortaya koyup “işte bu gürültünün arkasında bu var” diyor. Yalnızca doğru bilgiyi vermekle, gerçeği ortaya koymakla kalmıyor, o bilgiyle ne yapmamız gerektiğini de gösteriyor. Yarını kurma mücadelesi veren sınıf devrimcilerine 20 yıldır kılavuzluk, öncülük ediyor Marksist Tutum. Sınıfsız ve sömürüsüz bir dünyanın yalnızca hayal olmadığını sınıf bilinçli işçilerin o günü ilmek ilmek ördüğünü gösteriyor. Ziya Egeli’nin şiirinde çok güzel anlattığı gibi “Ve Elif’in/ Ve Sinan’ın/ Umut dolu şarkılar gibi çınlayan sözleri” bizi baldan tatlı bir dünya kurmaya çağırıyor. Bize umut veren, yarınları kuracak olanlara yol gösteren Marksist Tutum iyi ki var.
link: Ankara’dan genç bir kadın işçi, Marksist Tutum Bizi Sömürüsüz Bir Dünya Kurmaya Çağırıyor, 2 Temmuz 2022, marksist.net/node/7685
Nice 20 Yıllara Marksist Tutum
20 yıllık süreçte dünyada yaşanan gelişmeler, Marksist Tutum’un savunduğu görüşlerin, yaptığı değerlendirmelerin ne kadar isabetli olduğunu gösterdi ve göstermeye devam ediyor. Bir yayın düşünün, ezilenlerin maddi ve manevi esaretten çıkış yolunun işçi sınıfının devrimci dünya görüşünde olduğunu söyleyen ve yaşamını örgütlü mücadeleye vakfetmiş işçi önderlerinin elinde şekil bulan. Güncelliğini ve haklılığını hiçbir zaman yitirmeyen makaleleriyle, sadece okunmak için yazılmadığını hayatlarımızdaki olumlu değişikliklerle bizlere gösteren. Dolayısıyla Marksist Tutum’un yalnızca bir internet sitesi olduğunu kim söyleyebilir? İşçi sınıfının mücadelesine inanmış, gönül vermiş bizleri ve bizim gibi daha nice neferleri o büyük güne hazırlayan örgütlülüğün ifadesidir Marksist Tutum.
Şimdi de bir tutum, hayat felsefesi düşünün; işçi sınıfı davasını ilerletmeye kilitlenmiş ve sınıfta karşılığı bulunan. İçinden geçilen dönemi ve sonrasını Marksist bakış açısıyla tahlil edebilen ve bu sayede izlenmesi gereken doğru politik hattı ortaya koyan. Gençlerin alıklaştırılmaya çalışıldığı, örgütlü yaşamın tukaka ilan edildiği bir dönemde fener olan. Geçmişi devrimci tarzda sorgulamaktan çekinmeden, liberalizm ve küçük-burjuva sosyalizmine prim vermeden, sadece ve sadece işçi sınıfı mücadelesinden beslenip Marksizmi bayrak edinen… Dolayısıyla mücadelemizin aynı zamanda işçi sınıfının kafasının bulanmasına hizmet eden ideolojilerle de olduğunu öğreten…
İşte geçen 20 yıl budur! Ve bunlardır ileriye dönük umutlarımızı yaratan ve besleyen. Ne kadar teşekkür etsek azdır böylesi bir gelenek ve kültürle var olmanın gururunu bizlerle yaşatanlara! Nice 20 yıllara Marksist Tutum!
link: Ankara’dan bir eğitim emekçisi, Nice 20 Yıllara Marksist Tutum, 29 Haziran 2022, marksist.net/node/7683
Marksist Tutum Göz Bağlarımızı Açmaya Devam Ediyor!
Bir kadın işçi olarak Marksist Tutum’la tanışmadan önce yaşadığım sorunları ya benden ya da başkasından kaynaklı sanırdım. Marksist Tutum göz bağlarımı açarak asıl düşmanı görmemi sağladı. Marksist Tutum hayatın her alanında doğru tutum almamızı sağlıyor. Aslında bizleri şekillendiriyor. Şekillenirken öğreniyor, hayatı daha fazla sorguluyoruz. Yaşamak istediğimiz hayatın kendi eserimiz olacağını kavrıyoruz. Bunun da bir anda olamayacağını, işçi sınıfının içinde devrimci mücadeleyi sabırla, ilmek ilmek örmekle olacağını biliyoruz. Ne mutlu ki Marksist Tutum’un bir parçasıyız. Ne mutlu ki yolumuza çıkan engelleri aşmamızı sağlayan bir ışığımız var.
Kapitalist sistem tarih sahnesine çıktığı günden beri işçi sınıfına her anlamda hayatı zehir etti, ediyor. Yıllar önce yayılan “kapitalizm en iyi sistemdir” düşüncesinin nasıl bir safsata olduğu bugün gün gibi açık. 20 yıldır Marksist Tutum egemen ideolojinin yalanlarına inat doğruları yazmaya devam ediyor. Hem güncel hem de tarihsel olayları işçi sınıfının penceresinden yorumlayan, yıllardır doğru bakış açısıyla işçilere kılavuzluk eden Marksist Tutum yolumuzu aydınlatıyor.
2000’li yılların başında yapılan emperyalist savaş tespitlerinin bugün ne kadar önemli olduğunu yaşayarak görüyoruz. Üçüncü emperyalist paylaşım savaşı işçi sınıfının yaşamını her açıdan katlanılmaz hale getiriyor. Göç sorunuyla birlikte milliyetçiliği kışkırtan egemenler kendi düzenlerini sürdürmeyi amaçlıyorlar. Aslında korkuyorlar. Çünkü kendi kurdukları düzenin tüm çelişkileri artık kabak gibi ortada duruyor. İşçi sınıfına hiçbir şey veremeyen kapitalistler ve onların iktidarları daha da saldırganlaşıyor. Tüm dünyada faşizm yükseliyor. Aynı zamanda baskıcı rejimlere karşı yükselen sesler her geçen gün çoğalıyor. Bu sesleri susturmak için egemenler koronavirüse bir silah gibi sarıldı. Tüm toplumu korkutup zehirledikleri bir anda Marksist Tutum bize bir panzehir enjekte etti. Korku duvarlarını yıkıp egemenlere inat birbirimize kapılarımızı açtık. Daha fazla bir araya gelmenin yollarını arayıp bulduk. Egemenlerin yalanlarını, hilelerini bulunduğumuz her yerde işçilere anlattık. Umutsuzluk sarmalının içinde çevremizdeki işçilere umut olduk. Umudu büyüten Marksist Tutum’a 20. yaşında selam olsun.
link: Ankara’dan bir kadın işçi, Marksist Tutum Göz Bağlarımızı Açmaya Devam Ediyor!, 27 Haziran 2022, marksist.net/node/7680
Marksist Tutum Geçmişten Geleceğe Kızıl Bir Şerit
Marksizm kurucuları Komünist Manifesto’da “bugüne kadarki toplumların tarihi, sınıf mücadeleleri tarihidir” diyerek, yazılı tarihin başlangıcından bu yana dünya düzenlerinin sınıflı ve sömürülü düzenler olduğunu dile getirirler. Asıl meselenin sınıfsız, sömürüsüz yani komünist bir dünyanın kurulması olduğunu anlatırlar. Marx ve Engels bütün ömürlerini komünist bir dünyanın temellerini oluşturmaya adadılar. Bu iki yüce komünist devrimci kendilerinden sonrakilere miraslarını bırakarak bu dünyadan geçip gittiler. Onların bıraktığı mirası doğru kavrayıp aynı yoldan yürüyenler maalesef azınlıkta kaldı. Onların mirasına sahip çıkıyor görünen, ufukları ulusal sınırları aşmayanların sayısı ise saymakla bitmez. Bu da yetmezmiş gibi, Marksizm onyıllar boyunca Stalinizmin ağır tahrifatı altında kalmış, tarihin tozlu raflarına atılmaya çalışılmıştır.
1917 büyük Ekim Devriminin mimarı, öncüsü ve önderi Bolşevik Partisiydi. Bu devrimle birlikte kurulan şey işçi sınıfının iktidarıydı ve onun aracı da sovyetlerdi. Ancak 1924’ten itibaren işçi sınıfının canı ve kanıyla kazandığı sovyet iktidarının, yani proletarya diktatörlüğünün elinden çalınma süreci başlamıştı. 1930’larda ise bu süreç tamamlandı ve işçi sınıfının iktidarı gasp edilerek yerine –tarihe bir ucube olarak geçecek olan– Stalinist despotik bir düzen kurulmuş oldu. Yıkıldığı ana dek bu Stalinist SSCB’yi sosyalist, hatta komünist olarak görenlerin sayısı saymakla bitmez. Üstüne üstük yıkılıp yok olduktan sonra da onu “sosyalist” olarak görenlerin hâlâ zerrece bir ders çıkarmadıkları ortada.
Ancak tarihimizin her döneminde, Marksizmin gerçek takipçileri, onun kızıl şeridini eğip bükmeden, dondurup dogma haline getirmeden işçi sınıfının devrimci mücadelesini veregeldiler. İşte Marksist Tutum bu kızıl şeridi sıkıca kavrayarak günümüze ve yarınlarımıza taşıyor. Marksist Tutum 20 yıl önce yayın hayatına başladı ama onu var eden enternasyonalist komünistlerin bu mücadele içindeki tarihleri onyıllar öncesine uzanıyor. Marksist Tutum’un kurucuları, herkesin sorgusuz sualsiz biat ettiği SSCB henüz yıkılıp gitmeden önce başladıkları sorgulamanın ardından iğneyle kuyu kazarcasına ter akıtarak bu görüşlerin temellerini atmışlardı. 1917 Büyük Ekim Devrimiyle kurulan işçi iktidarının ve bu iktidarın işçi sınıfının elinden Stalinist karşı-devrimle nasıl çalındığını anlamak isteyenler için Elif Çağlı’nın Markizimin Işığında kitabı bir kılavuzdur. Bu kitapta anlatılanlar Marksist Tutum için bir köşe taşıdır ve bu düşüncenin temelidir. Ardı sıra kaleme alınan kitapların, yazıların her biri de bu temelin üzerinde yerlerini aldılar.
Diğer yandansa, Marksist Tutum sayfalarında yer alan her bir makalenin sınıf temelinde devrimci mücadele veren her birimiz için çok kıymetli olduğuna yaşayarak tanık oluyoruz. Üçüncü Dünya Savaşı Rusya’nın Ukrayna’ya saldırısıyla girdiği yeni aşamadan, faşizmin boğucu saldırılarına, orada dünyayı sarsan göçmen sorununa ve nihayet sistemin tarihsel krizine dek türlü konuda Marksist Tutum sayfalarında çıkan yazılar sayesinde doğru tutum alabiliyoruz. İşte içinde yaşadığımız dünyanın tüm bu kahredici havasına karşı tarihsel iyimserliğini kaybetmeyenlerin beslendiği kaynaktır Marksist Tutum. Örgütlü olmanı en güzel yanı da buradan gelir.
Marksist Tutum’un temellerini atanlar, en zorlu dönemlerde bile “sen yolunda yürü, bırak ne derlese desinler” diyerek ilerlediler. Onların vaktinde attıkları tohumlar bugün meyvesini veriyor. Marksist Tutum’u var edenlere bin selam olsun!
link: İzmir’den bir MT okuru, Marksist Tutum Geçmişten Geleceğe Kızıl Bir Şerit, 24 Haziran 2022, marksist.net/node/7677
Prometheus’un Ateşi: Marksist Tutum
Marksist Tutum’la 15 yaşımda tanışmıştım. Bir arkadaşımın Elif Çağlı’nın Marksizm ve Gençlik yazısını elime tutuşturmasıyla başlamıştı serüvenim. Defalarca okumuş, anlamaya, kavramaya çalışmıştım. Önemli olduğunu düşündüğüm paragrafların altını renkli kalemlerimle çiziyor, bana çokça yabancı gelen kavramları öğrenmeye çalışıyordum. Böylece tüm paragrafları renkli renkli çizdiğimi fark ettim. O günden beri benim de hayatım renklenmişti. Çok başka bir dünya anlatılıyordu o satırlarda. Çağlı, bu makalesinde tanrılardan ateşi çalarak insanlığı karanlıktan, açlıktan ve soğuktan kurtaran Prometheus’u hatırlatıyor ve sınıfsız, sömürüsüz bir dünyanın kurulabileceğini söylüyor; Marksizmi de tüm ezilenleri kurtaracak Prometheus’un ateşine benzetiyordu. İlk okuduğumda aklımda Prometheus ve ateşi kalmıştı. Sonraları hayatımda bir ışık oldu Marksist Tutum.
Marksist Tutum binlerce makaleyle yaşama dair ne varsa aydınlatıyor zihinlerimizi. Sınıfların tarihini, dünü, bugünü ve yarını anlatıyor. Geçmişi geleceğe bağlayan zincirdir Marksist Tutum. Bir halkası eksik kalırsa zincir kopar. Her bir halkayı birbirine bağlıyor ve kılavuz olarak önümüzde 20 yıldır yürüyor. Sınıfsız, sınırsız ve sömürüsüz dünya mücadelesinde 20. yılın kutlu olsun Marksist Tutum! Biz sınıf bilinçli işçiler olarak yolunda yürümeye, aydınlattığın zihinlerimizle sınıf kardeşlerimizi de mücadeleye katmaya devam edeceğiz.
link: Ankara’dan bir genç işsiz, Prometheus’un Ateşi: Marksist Tutum , 24 Haziran 2022, marksist.net/node/7676
Umudun Sesi Marksist Tutum 20. Yılında Yol Göstermeye Devam Ediyor!
Marksist Tutum, işçi sınıfı içerisinde hak ve yaşam mücadelesine öncülük etmeye çalışan her öncü işçinin besin kaynağıdır.
Marksist Tutum, kapitalizmin geleceksiz bıraktığı gençliğe umut, geleceğin yolunun döşenmesinde esin kaynağıdır.
Marksist Tutum, kadın işçilerin çifte ezilmişliklerinin bilincine varmasında, mücadeleye atılmasında ve devrimci dönüşümünde güç kaynağıdır.
Marksist Tutum, kapitalizmin dünyamızı cehenneme çevirdiği bir dönemde her sınıf bilinçli öncü işçinin örgütlenme kılavuzudur.
Marksist Tutum, 20 yılı aşkın bir süredir bizlere güç, kararlılık, cesaret, coşku ve umut veriyor. Selam olsun bizlere yol gösterenlere, umudu yeşertenlere!
link: Bursa’dan MT okuru bir işçi, Umudun Sesi Marksist Tutum 20. Yılında Yol Göstermeye Devam Ediyor!, 21 Haziran 2022, marksist.net/node/7674
Deniz Fenerimiz Marksist Tutum’un 20. Yılı Kutlu Olsun
Marksist Tutum sitesi 20 yılı geride bıraktı. Bu süre boyunca yazılmış yüzlerce yazı-makalenin her biri önemini her okunduğunda göstermeye devam ediyor. Bugünlerde yayımlanan makalelerde geçmişteki yazılardan verilen referanslar, Marksist Tutum’un öngörülerinin ne kadar isabetli olduğunu, geçmişten günümüze ışık tuttuğunu, bir rehber niteliğinde olduğunu tekrar tekrar ortaya koyuyor.
Örneğin emperyalistlerin savaş karşısındaki ikiyüzlü tutumları en doğru şekilde ortaya konuluyor. Türkiye’de faşist rejimin iktidara gelişinden bugüne kadarki çizgisini en doğru biçimde tahlil ederek, iktidarın yönelimini, içinde bulunduğu buhranı ve iktidarını sürdürebilmek için neleri yapabileceğini ortaya koyarken, işçi sınıfını sinip beklemeye değil mücadeleye çağırıyor.
Deniz feneri nasıl ki gemilerin yönlerini bulmasında yardımcı olur, işte Marksist Tutum da puslu havalarda bilincin zehirlenmesine, ideolojik saldırıların etkisi altında kalmasına, mücadele yolundan sapmasına engel oluyor. Yaşadığımız bölgeyi ve tüm dünyayı her geçen gün felâketin kıyısına biraz daha yaklaştıran kapitalist düzene karşı mücadelemizde deniz feneri gibi yolumuzu göstermeye devam ediyor.
Çoğu zaman gündemi yeni bir konu meşgul etmeye başladığında, kendimizi bu konuyla ilgili çıkacak bir makaleyi beklerken bulduğumuz oluyor. Sıcak gelişmeleri konu alan ama bununla yetinmeyen, konuyu derinlemesine işleyen yazılar, ufuk açıcı özelliğini her daim koruyor. Geçmişin mücadele deneyimlerini Marksist temelde süzüp bir araya getirerek bizlere ulaştıran, birikimini her geçen gün geliştiren, okuyucusunu da bu gelişimin bir parçası haline getiren Marksist Tutum’un takipçisi, okuyucusu olmak bizler için gurur kaynağıdır.
Geçmişte bilgiye erişimin kısıtlı olduğu zamanlardan farklı olarak, günümüzde internet ve akıllı cep telefonlarının yaygınlaşmasıyla birlikte dünyanın herhangi bir köşesindeki gelişmelerden anında haberdar olmak mümkün. Ancak, kapitalist sistemin egemen olduğu bir dünyada haberler de çarpıtılarak yayılıyor. Hatta durumun ciddiyetine göre iletişim kanalları tamamen kesilebiliyor. Teknolojik imkânların gelişkinliği önemli bir aşamaya ulaşmış olsa da, bu teknolojinin kontrolü sömürü düzeninde ve egemenler çeşitli şekillerde emekçileri burjuva ideolojisinin etkisi altına almaya çalışıyorlar. 25. kare örneğinde olduğu gibi, incelikli yöntemlerle emekçilerin zihnine emek düşmanı ideolojinin zerk edilmesi sağlanabiliyor. Hedefteki kişi ve hatta toplum, sağlam bir donanıma sahip değilse, bu etki alanından kurtulabilmesi mümkün değildir. Marksist Tutum işte bunun için de sağlam bir donanım sunuyor.
Marksist Tutum’un yayın hayatına başladığı günden bu yana takipçisi olan bizler, yayınımızın 20. yılını kutluyoruz. İlk günden bu yana bizi donatan Marksist Tutum’un ışığının daha çok insanın yolunu aydınlatabilmesini sağlamak için mücadeleye devam edeceğiz.
link: İstanbul/Tuzla’dan MT okurları, Deniz Fenerimiz Marksist Tutum’un 20. Yılı Kutlu Olsun, 18 Haziran 2022, marksist.net/node/7672
Geleceği İlmik İlmik Dokuyanlara Selam Olsun!
Marksist Tutum nedir diye sorsalar bana, “Bu toprakların ve hatta dünyanın yeryüzündeki yıldızlarıdır” derim. Çünkü hayata ve yaşama dair aydınlatılmayan tek bir nokta yoktur Marksist Tutum’da. Kültürden sanata, çevreden kadına, eğitimden sağlığa, tarihten geleceğe, savaştan barışa, bilimden gençliğe ve daha birçok konuda ve sorunda, aydınlatılmasını istediğiniz her ne varsa Marksist Tutum’da bulabilirsiniz.
Elbette bilgi çağında yaşıyoruz, her yerde her kaynaktan bir sürü bilgiye ulaşabiliriz. Ne var ki yaşadığımız bu kapitalist dünyada her şey taraflıdır. Toplumda iki ana sınıf vardır; işçi sınıfı ve burjuvazi. Egemen sınıf, doğumumuzdan ölümümüze, kendi sınıf çıkarları temelinde yalanlarla doldurur beyinlerimizi. İsterler ki, onların istediği gibi yaşayalım, onların istediği gibi düşünelim, sadece onlar için doğup onların çıkarları temelinde yaşayıp göçüp gidelim bu dünyadan. O yüzden yalanlarla beslenmek yerine doğru kaynağa ulaşmak gerekir. Marksist Tutum, biz sınıf devrimcilerine her daim kılavuz olmuştur, bu nedenle çok şanslı hissediyorum kendimi. Dil, din, ırk ayrımı gözetmeksizin sınıfımızın ne kadar büyük olduğunu, beynimizdeki sınırları aşarak dostu düşmandan ayırmayı öğrendik. Çürüyen kapitalizmin yeryüzünü cehenneme çevirmekten, insanlığı ve doğayı savaşlarla, yıkımlarla katletmekten geri durmayacağını öğrendik. Öğrendik ki, tüm kötülüklerin anası kapitalist sömürü düzenidir. Gerçekleri göstermekle kalmayıp, sosyalist bir dünyayı nasıl inşa edeceğimizin de kılavuzu olmuştur Marksist Tutum. 20 yıldır biz sınıf devrimcilerine kılavuzluk eden, “Faşizmin Panzehiri Devrimci Dirençtir” diyerek, “Enternasyonalle Kurtulur İnsanlık” rotasından bizleri yürüterek, koca bir dünyaya sahip olmanın hayal olmadığı umudunu yüreklerimize nakşedenlere selam olsun! İnanıyorum ki, beklediğimiz o günler geldiğinde, çocuklarımız, torunlarımız, sizleri tarihin yiğitleri ve sınıfın çalışkan evlatları olarak her daim bağırlarına basacaklardır…
link: İstanbul/Sancaktepe’den MT okuru bir kadın işçi, Geleceği İlmik İlmik Dokuyanlara Selam Olsun!, 18 Haziran 2022, marksist.net/node/7671
İşçi Sınıfının Kılavuzu: Marksist Tutum
Bizler Marksist Tutum okuru işçileriz. Marksist Tutum, okumaya başladığımız ilk dönemlerden bugüne çok şey kattı bizlere. Güncel politik meselelerin sadece o an gördüğümüzden ibaret olmadığını, yaşananları sorgulamamız ve bütünlüklü bakmamız gerektiğini öğretti mesela. Politik ama sade diliyle, anlatmak istediğini dolandırmadan anlatan Marksist Tutum, en karmaşık konuları bile anlamamızı sağlıyor ve alınması gereken tutum konusunda bize yol gösteriyor. İşçi sınıfının mücadele tarihini öğrendiğimiz yazıların yanında ekonomiden kadın sorununa, çevre sorunundan ulusal soruna, bilimden sanata kadar her konuda bizi besliyor.
Emperyalist savaş, Covid-19 pandemisi, Türkiye’de faşizmin tırmanış süreci ve kurumsallaşması gibi önemli dönemeç noktalarında Marksist Tutum’un yol göstericiliği sayesinde gerçekleri görebildik, doğru tutum alabildik. Gündelik gelişmelerin ayrıntılarına takılarak resmin bütününü görmeyenler, dünü bugüne kalıplarla bağlamaya çalışanlar, kapitalizme karşı mücadele ettikleri halde kapitalizmi tanımayanlar, kısacası gerçekten Marksist olmayanlar işçi sınıfına kılavuzluk edemezler. Böylesi dönemlerde doğru bir kılavuzunuz yoksa yaratılan toz duman bulutunun ortasında burjuvazinin gündemine kapılıp gitmek, yolu şaşırmak işten değildir. İşte tam da böyle anlarda Marksist Tutum’da çıkan bir yazı pusulamız olur ya da Marksist Tutum’un hazine değerindeki arşivinden ulaştığımız eski yazılar bize yol gösterir. Bizim şansımız Marksist Tutum sayesinde gerçeğin yüzeyde görünenden fazlası olduğunu bilerek sorgulamayı öğrenmiş olmamızdır.
Pandemi dönemi bunun en yakın örneklerinden biridir mesela. Pandeminin başında yaratılan korku atmosferiyle sadece örgütsüz işçi sınıfının değil kendisine sosyalist diyenlerin bile bilinci felce uğramıştı. Bilimin kapitalizmin hizmetinde olduğu unutulmuş, “bilim insanlarının” söyledikleri veri alınarak yaratılan Covid-19 öcüsünün arka planı sorgulanmamıştı. Ama Marksist Tutum, daha pandeminin en başından itibaren oluşturulan korku atmosferine dikkat çekmiş, bu atmosfere kapılıp gitmenin tehlikeleri konusunda uyarmıştı. Egemenlerin ayağa kalkan emekçileri pandemi gerekçesiyle evlerine kapatacağını, işçi sınıfına yönelik hak gasplarını hayata geçireceğini, krizin faturasının emekçilere kesileceğini söylemişti. Nitekim yaşanan gelişmeler Marksist Tutum’u doğruladı. Ancak yaratılan korku dalgasının çok güçlü olduğu kritik dönemde bile biz bu dalgaya kapılmadıysak bu Marksist Tutum sayesindedir.
Sınıf bilinçli mücadeleci işçilerin teorik, politik ve örgütsel konularda bilgi kaynağı ve yol göstericisi olan Marksist Tutum’un 20 yıllık yürüyüşü kutlu olsun. Sınıfsız, sınırsız, sömürüsüz bir dünyayı kurma yolunda, Marksist Tutum mücadele azmimizi beslemeye, örgütlülüğümüzü güçlendirmeye ve bize yol göstermeye devam edecek.
link: İstanbul/Sancaktepe’den bir grup MT okuru, İşçi Sınıfının Kılavuzu: Marksist Tutum, 13 Haziran 2022, marksist.net/node/7667
Marksist Tutum Mücadeleci İşçilere Yol Gösteriyor!
İnsanlık tarihin çok önemli bir evresinden geçiyor, adeta bir eşikte duruyor. Tarih sahnesinde sınıflı toplumlar perdesinin kapanmasının, tüm insanlığın ve doğanın kurtuluşu demek olan sosyalist bir dünyanın kurulmasının artık mümkün ve zaruri olduğu bir evredir bu. İnsanlık o eşikten geçmek zorunda. Tarihsel bir kriz içinde debelenen, çürüyen ama yıkılıp gitmeyen kapitalizm insanlığa cehennemi yaşatıyor.
Bundan 25-30 yıl önce burjuva ideolojisi kitleleri kendi çıkarları temelinde manipüle ederek “milenyum döneminin başladığını, insanlığın çağ atladığını, savaş ve krizlerin artık olmayacağını, müreffeh bir dönemin açıldığını” ilan ediyordu. Lakin aradan geçen zamanda kriz, emperyalist savaş, ekolojik yıkım, yoksulluk, açlık ve günümüzün en yakıcı sorunlarından biri olan göç sorunu derinleşti, büyüdü. İddia edilenin aksine dünya daha da kaotik, karanlık bir hal aldı.
Marksist Tutum yayın hayatına başladığından bu yana burjuva ideolojisine, hile, yalan ve aldatmalara, çelişkilere karşı mücadele etmek isteyenlere rehber oldu, olmaya devam ediyor. Marksist Tutum okuru bir kadın işçi olarak web sitemizin 20. yayın yılını sınıfsız, sömürüsüz bir dünya özlemiyle, mücadelemizin coşkusuyla kutluyorum.
link: Kocaeli/Gebze’den MT okuru bir kadın petrokimya işçisi, Marksist Tutum Mücadeleci İşçilere Yol Gösteriyor!, 13 Haziran 2022, marksist.net/node/7666
Marksist Tutum 20 Yıldır Yolumuzu Aydınlatıyor!
Yirmi yıldır yayın hayatını sürdüren Marksist Tutum sitesi, devrimci Marksist geleneği ve mücadele çizgisini günümüze taşıyor. Kapitalist sömürü sisteminin her türlü ideolojik saldırı ve aldatmacasına karşı, ekonomik, siyasal ve toplumsal meseleleri Marksist analiz süzgecinden geçirerek biz sınıf devrimcilerine aktarıyor, yol gösteriyor. Sınıf perspektifli devrimci bir çalışmanın hakkıyla yapılması, sistem çelişkilerinin doğru kavranışı ve burjuva ideolojisinin karşısında ideolojik üstünlüğün sağlanmasıyla mümkün olabilir.
Kapitalist sistem, tarihsel bir kriz sarmalının içerisinde adeta karanlığın hükmünü sonsuza kadar sürdürmek istiyor. Üçüncü Emperyalist Paylaşım Savaşı yeni bir aşamaya yükselirken insanlık bir felâkete doğru sürükleniyor. Baskıcı, otoriter rejimlerle milliyetçilik giderek köpürtülüyor, emekçi kesimlerin daha fazla soluksuz bırakılması hedefleniyor. Yüksek enflasyon, açlık, kıtalar arası göç, doğanın ve insanlığın yıkıma uğratılması… Bu denli büyük toplumsal sorunlar karşısında insan tek başına hiçbir şey yapamaz. Toplumsal, siyasal ve ekonomik sorunların nasıl katmerlendiğini ve nereye evrileceğini bilen ama aynı zamanda bu sorunlar karşısında nasıl bir mücadele hattının örülmesi gerektiğini de bilen bilinçli işçilerin örgütlülüğüdür esas olan. Bizlere bu yolda inanç ve irade katan, yolumuzu aydınlatan, devrimci Marksist fikirlerle dönüşmemizi sağlayan ve geleceği nakış nakış işleyenlere selam olsun!
link: Gebze’den MT okuru bir metal işçisi , Marksist Tutum 20 Yıldır Yolumuzu Aydınlatıyor! , 13 Haziran 2022, marksist.net/node/7665
Sınıfın Saflarında Köklü Bir Çınar Gibi!
“Rüzgâr esiyorsa bırak söğüt düşünsün, çınara zaten bir şey olmaz” demiş Dostoyevski. Çınarlar yüzlerce yıl boyunca meydan okurlar en güçlü rüzgârlara, fırtınalara. Hiç durmadan büyür gövdeleri, büyür dalları çünkü toprağa sımsıkı bağlanmıştır kökleri. Toprakla bir olmuştur adeta o kökler. 20 yıldır bir çınar gibi dimdik ayakta duruyor Sınıf Mücadelesinde Marksist Tutum. Çünkü kökleri Marksizm toprağında, oradan besleniyor, kökleri tarihte, kökleri sınıf saflarında. Çınarın dallarını, yapraklarını güneşe, gökyüzüne uzatması gibi, geleceğe uzanıyor Sınıf Mücadelesinde Marksist Tutum. Oraya buraya savrulmadan, ilkelerinden taviz vermeden yolumuzu aydınlatmaya devam ediyor.
Bizler bir grup kadın işçiyiz. Marksist Tutum’un biz sınıf bilinçli işçiler için kıymetini, yol göstericiliğini tarif edebilmemizin kolay bir yolu yok. Dünyaya, topluma, tarihe, sınıfımıza, sınıflar mücadelesine, sınıf saflarında politik savaşıma ilişkin olarak kafamızdaki bütün soruları aydınlatan, yolumuza ışık tutan Marksist Tutum’dur. 20 yıldır kesintisiz biçimde sürdürdüğü faaliyeti ve yarattığı eşsiz külliyat sayesinde işçi sınıfımıza ve yaşadığımız dünyaya ait cevabını arayıp da bulamadığımız bir soru olmadı. Kendimizi kılavuzsuz hissettiğimiz olmadı. Marksizm bizler için ekmek kadar, su kadar elzem. Sınıflı toplumlar çağına son vermek için, geleceğin sosyalist dünyasını kurmak için kılavuzumuz Marksizmdir, Marksist Tutum’dur.
Egemenler tarafından yalanlara boğulan emekçilerin kendi sınıf tarihlerine ait gerçekleri doğru biçimde öğrenebilecekleri, ideolojik çarpıtmalara karşı koyacak gücü buldukları okuldur Marksist Tutum. Toplumun baskı altında tutulduğu, karanlığın hâkim kılınmak istendiği, örgütsüzlüğün zihinlere kazındığı bir dönemden geçerken Marksist Tutum bizleri işçi sınıfının yürekli devrimcileriyle tanıştırıyor. Bir başka dünya mümkün, insan haysiyetinin ayaklar altına alınmadığı, insanın insana kul olmadığı sosyalist bir dünya mümkün diyerek hayata, mücadeleye sıkı sıkı tutunmamızı sağlayan bu koca yürekli insanlar sınıf devrimcilerine yol gösteriyor. Teşekkürler Marksist Tutum. Biliyoruz ki bu topraklarda daha nice insana can suyu olacaksın!
link: Kocaeli/Gebze’den bir grup kadın işçi, Sınıfın Saflarında Köklü Bir Çınar Gibi!, 10 Haziran 2022, marksist.net/node/7664
Bilinçli İşçilerin Kılavuzu Marksist Tutum 20 Yaşında
Denizciler karaların görünmediği durumlarda yönlerini doğru tayin edebilmek için geçmişten günümüze çeşitli araçlar kullanmışlardır. Teknik imkânlar geliştikçe hata payları azaldı ve bugün dünyanın yörüngesine yerleştirilmiş gözlem uydularının da yardımıyla rota hatasız belirlenebiliyor. Araçlar herhangi bir nedenle bozulmadığı sürece geminin hedefine zamanında varması sağlanabiliyor. Sadece denizlerde, okyanuslarda değil, uzayda bile yön bulmak uzun zaman önce sorun olmaktan çıkmış bulunuyor. Haber alma araçları da oldukça gelişmiş durumda. Dünyanın öteki ucunda gerçekleşen bir olaydan anında haberdar olmak mümkün. Eskiden söylenti yoluyla değişe değişe ulaşan haberler, şimdi doğrudan alıcısına ulaştırılabiliyor. Ama dünyada egemen sistemin kapitalizm olması doğru habere veya bilgiye ulaşmanın önüne geçiyor. Bu sömürü düzeni haber veya bilgiyi çeşitli yollarla çarpıtarak yanlış bilgilerin yayılmasını sağlayabiliyor. Burjuvazi iletişim araçlarını elinde tutuyor ve bunları kapitalist sistemin neden olduğu sorunlara karşı doğan tepkileri savuşturmak için kullanıyor. Örneğin Ukrayna savaşında olduğu gibi, savaşın asıl nedeni olan emperyalist kapışma gizleniyor. Emperyalist kapışmanın taraflarından birinin haklı olduğu algısı medya araçları üzerinden yayılıyor ve toplumun bu haksız savaşta taraf olması sağlanmaya çalışılıyor. Emperyalist savaş, ulusal sorun, küresel ısınma, çevre felâketleri, orman yangınları, düşük ücretler, enflasyon, kadın emeğinin ve bedeninin sömürüsü, göçmen sorunu gibi daha sayısız sorun patlak veriyor ve bunların her biri bir kılavuz-pusula olmadığı sürece toplumu ayrıştırmak-kutuplaştırmak, manipüle etmek için egemenler tarafından kullanılıyor. Bu durumda ne olup bittiğine dair doğru fikir sahibi olmak ve işçi sınıfının bağımsız sınıf çıkarları temelinde devrimci bir mücadele yürütmek için doğru bir kılavuz gereklidir.
İşte Marksist Tutum, tam 20 yıldır kapitalistlerin aldatmalarına karşı gerçek bir kılavuz olma işlevini sürdürüyor. Yalana, riyakârlığa, emek sömürüsüne, haksız savaşlar üzerine kurulu ve gittikçe çürüyen ve çürüten kapitalist düzenin saldırılarına karşı işçi sınıfını devrimci bilinçle donatıp, en fırtınalı havalarda bile yön bulmayı sağlıyor.
link: İstanbul/Kartal’dan bir MT okuru, Bilinçli İşçilerin Kılavuzu Marksist Tutum 20 Yaşında, 10 Haziran 2022, marksist.net/node/7663
Marksist Tutum Bizlere Güven ve Umut Aşılıyor
Bir metal işçisi: Marksist Tutum’un benim hayatıma etkisi çok büyük. Pek çok örnek verebilirim. Şimdi biraz daha geriye bakıp 2017 yılını hatırlıyorum. Benim gibi emekçi çocuklarının o yıllarda askerliğini bedelli yapma olanağı yoktu. Askerde hizmet takımında çavuş yaptılar beni. 30-35 kişilik ekibimiz vardı. Arkadaşlarımın hepsi Kürttü ve ciddi bir baskı altında tutuluyorduk. O zamanlar cumhurbaşkanlığı seçimleri gündemdeydi ve hepimizi mutsuz eden gelişmeler nedeniyle morallerin çöktüğü zamanlardı. Ben bu moralsiz atmosferde bir fırsat buldum ve açıp Marksist Tutum’u okudum. Okuduklarım kendimi toparlamamı sağladı. Rejimin herkesin üzerine karabasan gibi çöktüğü bir ortamda diğer arkadaşlarıma da moral verdim. Hatta bir fırsatını bulup Kürtçe türkülerimizi söyledik, omuz omuza verip halaylar çektik. Eğer Marksist Tutum’u okumasaydım ben de bu koşullarda benzer bir moralsizliğe savrulabilirdim. Bence nerede olursak olalım Marksist Tutum’un varlığı sayesinde ortak bir duygunun ve mücadele azminin parçası olarak kendini kesinlikle daha güçlü hissediyorsun. Sonuçta askerlik en mantıksız şeylerin yapıldığı yerdir. O yüzden çok daha fazla moral bozucu ve boğucu bir atmosfere maruz kalıyorsun. Seçimler vardı ve ben de ilgili yazıları olabildiğince takip ediyordum ve olup bitenleri sorguluyordum. İşçiyim, çalışmaktan ne kadar zaman kalırsa o kadar okumaya, öğrenmeye çalışıyordum. Şimdi bir de askere gelmiştim. İnsan tek başına kaldığında gerçekleri görmek o kadar kolay olmuyor. Olaylara doğru bakamıyorsun. Marksist Tutum’a bakınca ve kavrayamadığım meselelerin üzerine yazılmış yazılar görünce iki şeyi düşünüyorum. Öncelikle sorunun sadece benim sorunum olmadığını, sınıfımın sorunu olduğunu ve ikincisi Marksist Tutum’un sınıfıma yol gösterdiğini anlıyorum.
Bir metal işçisi: Doğru haber kanalım. Marksist Tutum’la 14 yıldır tanışıyorum. Tanıştığımda 16 yaşındaydım. Marangozlukta çıraklık yaptığım dönemlerden beri okurum. Televizyonlarda ne anlatılırsa anlatılsın benim asıl beslendiğim yer Marksist Tutum olmuştur. Halen sürmekte olan savaş meselesinden salgın sürecinde yaşadıklarımıza kadar hemen her konu üzerine işçi arkadaşlarımla tartışma olanağı yaratıyor bana. Mesela bugün Ukrayna-Rusya savaşı niye başladı ve niye sürüyor? Geçmişte özellikle hepimizi heyecanlandıran Arap coğrafyasındaki isyanların nedeni neydi? Bütün bunları kavrayabilmek açısından Marksist Tutum kılavuzum oldu. Eğer Marksist Tutum’u takip etmeseydim hayatı sorgulayan, merak eden biri olmazdım. Kabuğumda yaşardım.
Bir işçi-öğrenci: Marksist Tutum bana yol gösteriyor. Ben Marksist Tutum’u açıp okumayınca haberleri okuduğumu hissetmiyorum. Bizimkilerin ne dediğini görmeden huzur bulamıyorum. Ben Marksist Tutum ile tanışmasaydım belki yine kendimce sorgulayan biri olurdum ama siyaseti, hayatı bu denli kavrayamazdım. Aksi durumda kendi halinde biri, kaybolmuş biri olurdum. Bir yazıyı okumaya başladığımda arkası geliyor. Çünkü bilgi deryası gibi, okudukça okuyasın geliyor. Birkaç gün bakmadığımda kaçırdığım pek çok şey olduğunu görüyorum her seferinde.
Bir metal işçisi: Marksist Tutum’la 2008 yılında tanıştım ve büyük bir hayranlıkla okuyorum. Eski yazılara bile dönüp dönüp bakıyordum. Başka yazılar da okuyorum ama Marksist Tutum’un yazıları benim için her zaman anlaşılır ve anlamlı. Yazılar hep nokta atışı yapıyor ve insana neye odaklanması gerektiği konusunda gerçekten ihtiyaç duyduğu cevapları veriyor. Gündemde hep bir şeyler oluyor. Şimdilerde mesela çok sıcak birkaç sorun var. Örneğin göçmenlere yönelik kışkırtma ve düşmanlaştırma siyaseti yürüyor. Rusya ve Ukrayna meselesi üzerinden tartışılsa da çoktandır süren bir dünya savaşı var. Yeterince anlamıyorsam “kesin bizimkiler yazar” diyorum ve doğru bilgiyi almak için yazıları bekliyorum. Bir durum oluyor ve ben bunu mutlaka sormalıyım diye düşünürken hemen Marksist Tutum’da o konuyu da kapsayan bir yazı çıkıyor. Konuyu ele alışı, bizim kavrayacağımız biçimde anlatışı, olayları analiz edişi ve gelecekte olabileceklere ilişkin öngörülerinin isabetli oluşu beni hep çok etkiliyor. Okuyamadığım yazıları kaçırdığımı düşündüğümde çok üzülüyorum. Sistemin yarattığı pek çok sorun yeni değil sonuçta ama yeniden anlatılırken bile çarpıcı biçimde ele alınışı beni hayran bırakıyor. Ben yazıları okuduğumda kendime hep daha çok güveniyorum. Örgütlü olmanın gücünü daha fazla hissediyorum.
link: İstanbul/Tuzla’dan bir grup MT okuru , Marksist Tutum Bizlere Güven ve Umut Aşılıyor, 10 Haziran 2022, marksist.net/node/7662