Metal işçilerinin başlattığı mücadele yeni kentlere ve yeni fabrikalara sıçrarken, patronlar, MESS ve polis de işçilerin gözünü korkutmak amacıyla yeni tezgâhları devreye sokuyorlar. Bursa Cumhuriyet Başsavcılığı haklarını arayan işçiler hakkında “terör” soruşturması başlatıp işçilerin sendikal haklarını ayaklar altına alırken, patronlar da işçilerin birliğini kırmak üzere yeni taktikleri devreye sokuyorlar.
Nitekim dün Ankara’daki Türk Traktör işçilerinin taleplerini karşılayacağını açıklayan işveren, bu sabah bazı işçileri ücretsiz izine çıkardı ve işçilerin seçtiği 7 temsilciyi de işten çıkardı. Dün işçiler adına yapılan açıklamada çok önemli noktalara vurgu yapılmıştı. İşçi temsilcisi, mücadelelerini kazanımla sonuçlandırdıklarını, elleri ceplerinde ve boynu bükük evlerinin yolunu tutmadıklarını, ayaklarına takılan Türk Metal zincirini kırdıklarını, en büyük kazanımlarının da Türk Metal’i işyerinden silip atmak olduğunu ve bundan sonra da birliklerini koruyarak mücadelelerine devam edeceğini belirtmişti. İşverenin kabul etmek zorunda kaldığı talepler de şunlardı: 1) Hiçbir işçi işten atılmayacak ve baskı yapılmayacak. 2) Bir ay içerisinde ücretler ve çalışma koşullarında iyileştirme yapılacak. 3) İşçiler sendika seçmede özgür olacaklar ve işveren işçilerin seçtiği temsilcileri tanıyacak. 4) Tofaş’taki haklar Türk Traktör işçilerine de tanınacak ve işçilerin hesabına 1000 lira yatırılacak.
Bu taleplerin kabul edilmesiyle işçiler direnişlerine son verdiler. Ancak bunları yazılı bir protokole bağlamayan işveren şimdi saldırıya geçmiş durumda. İşçilere gönderilen mesajda şu ifadeler yer veriliyor: “Ankara’daki işyerimizde 21.05.2015 tarihinden beri gerçekleştirdiğiniz iş bırakmak ve işyeri işgali seklindeki yasadışı eylemleriniz ve işverenliğimizce yapılan duyurulara aykırı olarak işbası yapmamanız nedeniyle iş sözleşmeniz 6356 Sayılı Kanun’un 70. maddesi, 4857 sayılı Kanun’un md.25/II (h) fıkrası uyarınca 01.06.2015 tarihinden itibaren tazminatsız olarak derhal feshedilmiştir. Durumu bildiririz Türk Traktör A.S.” Öyle anlaşılıyor ki talepleri kabul eder gözüken Türk Traktör işvereni, işçilerin direnişini kıramayınca taktik değiştirmiştir. Şimdi işçileri izine çıkartarak ve öncü işçileri birer ikişer işten çıkartarak süreç içinde işçilerin iradesini kırmak istiyor. Ancak işçiler işverenin bu saldırısına derhal yanıt verdiler ve bugün saat 15.00’da fabrika önüne toplanarak arkadaşlarına sahip çıkacaklarını açıkladılar.
Elbette işverenin söz konusu adımının başarılı olmasında işçilerin deneyimsizliğinin de büyük payı var. İşçiler, taleplerinin kabul edildiğini belirten ve işveren tarafından onaylanmış bir belge almadan işyerini terk ettiler. Bu işverenin elini güçlendirirken, işçileri moral açıdan olumsuz etkiledi. Renault’da da gördüğümüz üzere, işçiler taleplerinin bir bölümünü ve en önemlisi de Türk Metal’in işyerinden atılması talebini kabul ettirmeyi başarmalarına rağmen, örgütlülüklerini koruyarak ve bu temelde karar alarak böylece moral üstünlüğü ellerinde tutarak final yapamıyorlar. İşçilerin son derece deneyimsiz olması, kendilerini dışarıya kapatmaları ve sınıf dayanışmasının güçlenememesi ve böylece patronlar karşısında yalnız kalmaları bunda önemli bir etkendir. Devasa tekeller karşısında yalnız kalan işçiler, süreç içinde yoruluyor, öncüler yıpranıyor, güçlü bir öncülük yaratılamadığı için işçiler arasındaki tüm olumsuz düşünceler süreç üzerine etkili oluyor. Fakat tüm bu deneyimler işçilere öğretmeye devam ediyor.
Türk Traktör’de olduğu gibi Koç Grubu’na ait birçok işyerinde işçiler direnişe geçmiş durumda. Bunlardan biri de Ford Otosan’dır ve burada da işveren tüm gücüyle işçilerin direnişini kırmaya çalışıyor. İşçilerin eylemlerini suç kapsamına sokmak, meşru değilmiş gibi göstermek ve özellikle medyada yer bulmaması için işveren elinden geleni yapıyor. Diğer taraftan da işçilerin arasına nifak tohumları sokarak işçilerin arasından kimi işçileri direnişten kopartmaya ve bu şekilde moralleri bozarak mücadeleyi kırmaya çalışıyor. Koç Grubu’nun medyaya Ford Otosan yasağı getirdiğini belirten işçiler, mücadelelerine devam edeceklerini belirtiyorlar.
Metal direnişinin en önemli yönlerinden biri, Türk Metal’in olduğu sendikalı işyerlerinin dışındaki sendikalı veya sendikasız işyerlerini de etkilemesidir. Geçtiğimiz günlerde Bursa’da bulunan Er Metal işçileri üretimi durdurarak patrona taleplerini kabul ettirmeyi başardılar. Er Metal sendikasız bir işyeriydi ve bu derhal Baykal Metal’e örnek oldu. Burada da işçiler üretimi durdurup işverenle görüşmek istediler ve onlar da taleplerini kabul ettirdiler.
Mücadelenin en önemli yönü, üretimden gelen gücün kullanılması gerektiğinin işçiler nezdinde bilince çıkıyor olmasıdır. Meselâ dün Bursa’daki Delphi fabrikasının işçileri de üretimi durdular. İşçiler daha önce taleplerini işverene iletmiş ve bekleyişe geçmişlerdi. Ancak dün işçilerin görüşme isteğine yanaşmayan ve talepler noktasında da bir açıklama yapmayan Delphi yönetimine işçiler saat 15.00’a kadar süre tanıdılar. İşçilerin şakası yoktu ve patron da bunu üretim durunca derhal anladı. İçerideki vardiyada üretim dururken, diğer vardiyalarda çalışan işçiler de yürüyüş yaparak işyeri önüne geldiler. Delphi yönetimi işçilerin gücü karşısında derhal geri adım attı ve söz konusu talepleri kabul ettiğini açıkladı.
İşçiler üretimi durdurmayı meşru olarak görüyor ve bunu da haklı olmalarından alıyorlar. Nitekim birkaç gün önce Petrol-İş üyesi Petkim işçilerinin fabrikaya kapanarak üç gün direniş yapması ve haklarını kabul ettirmeyi başarmaları; keza dün Birleşik Metal-İş’in örgütlü olduğu Bilecik’teki Mefro Wheels (Tekersan) işçilerinin, toplu sözleşme görüşmelerinin tıkanması üzerine üretimi durdurması bu gerçeği gözler önüne seriyor.
İşçilerin üretimi durdurarak atılan arkadaşlarına sahip çıkması da bu gerçeğin ifadesidir. Gebze Beylikbağı’nda bulunan Akplas işçileri Türk Metal’den istifa etmeye başladılar. Bu çeteyi korumaya alan işveren öncü işçilerden birini işten çıkardı. Bunun üzerine işçiler üretimi durdurarak arkadaşların sahip çıktılar. Direniş sürüyor.
İşçilerin birliği ve beraberliği patronları korkutuyor. Nitekim Arçelik işçileri de Gebze, Bolu ve Eskişehir’deki fabrikalarda istifa etmeye başladılar. İşçilerin mücadelesinden korkan Gebze’deki Arçelik LG yönetimi, işçilerin birliğini dağıtmak amacıyla fabrikayı tatil etti. Ancak bu oyuna gelmeyen işçiler, örgütlü bir şekilde hem istifalarını sürdürdüler hem de günlerce Gebze’de ve Organize Sanayi Bölgesinde yürüyüşler gerçekleştirdiler. İşçilerin bu kararlı tutumu sonucunda geri adım atan işveren, işçilerin taleplerini kabul ettiğini açıkladı.
Türk Metal çetesine ve MESS’e karşı başlayan mücadele yayılıyor. İzmir’deki Habaş, CMS ve birçok fabrikadan mücadele haberleri geliyor. Tüm bunlar, uzun durgunluk yılları boyunca biriken öfkenin kendini dışa vurmasının bir ifadesidir.
link: UİD-DER, Metal Direnişi Sürüyor, Patronlar Oyun Peşinde, 2 Haziran 2015, https://marksist.net/node/4253
Milliyetçilik Sadece Gözbağı Değil Ayakbağı da
Erdoğan, AKP ve Çerez Polemiği