Güzellik büyür bahçesinde Sevgi kucağında Yüreğinde umut büyür İki kara kömürdür bakışları Tarladaki nar gibidir gülüşü Dişleri inciler gibi Yaşamak coşkusu kendinden yetişir onda Sıcacık ekmeği kardeş sofrasına böler Dünyanın haşmeti onun elinde, zihnindedir Yapar her bir dokusunu yaşamın Her zerresine, harcına, kumuna terini katar günlerimizin Elimizde büyür hepimizin Sarı laleler gibi yetişir hiç yoktan Hiç yoktan yüreğimizde yediverenler gibi açar Yattığımız ranza Okuduğun şu kitap Giydiklerin Yürüdüğün yol Hep bizim kara ellerimizindir yani Hep başrol olmuşuz tarihin destansı yatağında Bizdik yüreğindeki ateşle dünyayı ısıtan Bizdik yerin altından kömürü çıkartan Büyürdü dünya sanki kendiliğinden Ancak Büyürdü emeğin ellerinde Büyürdü bizim kirli paslı elimizde yani Hem de öyle büyürdü ki Işıldardı güneş gibi Aşkları yaşatır Destanları söyletirdi Zalimlerin inadına O ki öyle bir mucize Yokluğu umuda dönüştürür Bizi umudun bekçisine Yani işçi arkadaş Sen öyle bir şeysin ki Mucize gibi biter ellerinde emek, emeğimiz O ki senin elinde O halde dünya da sende, Geçmiş de sende Gelecek de sende Umut da sende arkadaş Umudumuz sende…
20 Ekim 2018
link: Mersin Üniversitesi’nden bir öğrenci, Umudumuz Sende, 20 Ekim 2018, https://marksist.net/node/6513
... önceki yazı
Çocuklar Ailelerin ve Toplumun Aynasıdır
Çocuklar Ailelerin ve Toplumun Aynasıdır
sonraki yazı ...
Onlar Utansın!
Onlar Utansın!