Hrant Dink, 19 Ocak 2007’de, genel yayın yönetmenliğini yaptığı Agos gazetesi önünde hunharca katledilmişti. Ancak aradan geçen 12 yıla rağmen gerçek katiller hâlâ yargılanmadı, gereken ceza verilmedi. “Bu davanın Ankara’nın karanlık dehlizlerinde kaybolmasına izin vermeyeceğiz” diyen AKP iktidarı, Hrant’ın avukatları ve dostlarının yoğun çabalarıyla pek çok ayrıntısı ortaya çıkarılan bu organize cinayet davasını sündürüp unutturarak kapatmaya çalışıyor.
12 yıldır devam eden bu hukuksuzluk karşısında, ahparigleri, “Hrant için, adalet için”’ diyerek mücadele etmeyi sürdürüyorlar. Halkların kardeşliği için mücadele eden ve gerçekleri dile getirdiği için katledilen Hrant, bu yıl da dostları, sevenleri tarafından İstanbul, Ankara, İzmir başta olmak üzere çeşitli kentlerde gerçekleştirilen etkinliklerle anıldı ve “adalet” çığlıkları yükseltildi.
İstanbul’daki anma, Hrant’ın öldürüldüğü yer olan Agos gazetesi eski binası önünde ailesinin ve sevenlerinin katılımıyla yapıldı. “Hâlâ buradayız, vazgeçmiyoruz” diyerek öğlen saatlerinden itibaren toplanmaya başlayan yüzlerce insan, bir kez daha öfkesini ve adalet talebini dile getirdi.
“Hrant’ın arkadaşları” adına ortak açıklamayı Filiz Ali yaptı. Babası Sabahattin Ali’nin de 1948’in bir Ocak ayazında aynı güçler tarafından katledildiğini belirten Filiz Ali, “Babamı ‘milli hislerle galeyana geldiği için’ öldürdüğünü söyleyen katilin, seni öldüren ve sonrasında bayrağın önünde poz veren katilden farkı yoktu” dedi. Türkiye’nin şu anda içinde bulunduğu siyasi ve toplumsal atmosferin karanlığına dikkat çeken Filiz Ali, Cumartesi Annelerinin maruz bırakıldığı muamelenin de bir örneğini oluşturduğu baskılara ve hukuksuzluğa rağmen umutsuz olunmadığını belirtti: “Susmayanlar var, hâlâ buradayız, bir yere gitmiyoruz, vazgeçmiyoruz. Seni öldürdüklerinde henüz çocuk olanlar bugün burada, aramızda, öldürülmenizin peşine düşüyorlar, soru soruyorlar, susmuyorlar. Sizler, kaybettiğimiz bütün değerlerimiz, bize Ocak ayazında bakarken, biz burada, her yıl gençleşen kalabalıklarla vazgeçmiyoruz demeye devam ediyoruz. Umut burada!”
Anma etkinliğinde, 445 gündür iddianame bile oluşturulmadan cezaevinde tutulan Osman Kavala’nın, orada olamadığı için üzgün olduğunu belirten ve “Hrant’ın öldürülmesi bir çocuğun katile dönüşmesinin nasıl önlenebileceğini düşündürüyor. Her 19 Ocakta hukuksuzluğa direnmek, onurlu bir yaşam için toplanıyoruz. Bunlar için Hrant’la bir olacağız, ondan güç alacağız” diyen mesajı okundu.
Hrant Ankara’da da anıldı. Birgün gazetesi önünde gerçekleştirilen ve KESK Eş Genel Başkanı Aysun Gezen ile TMMOB Yönetim Kurulu Başkanı Emin Koramaz’ın da katıldığı anmada, açıklamayı Birgün gazetesi Ankara temsilcisi Yaşar Aydın yaptı. “85 kişi ile başlayan Dink davasında 4 tutuklu kaldı. Onlar da tetikçiden başka bir şey değil. Biz gerçeği, gerçek katillerin o tetikçiler olmadığını biliyoruz. Hrant çok daha başka güçler tarafından yok edildi. Farklı düşündüğü, farklı inandığı için ve bunu korkmadan ifade ettiği için katledildi” diyen Aydın şunları dile getirdi: “Biz Hrant’ı yanına çağıran vali yardımcısının FETÖ’cü olduğunu biliyoruz, Trabzon Alay Komutanının bundan yargılandığını biliyoruz, BBP üyelerinin tetikçi olarak tutulduğunu, FETÖ ile ilişkisini biliyoruz. Ancak o gün Hrant’ı valiliğe çağırdığında tehdit eden vali yardımcısını alkışlayan iktidarın hâlâ bu ülkeyi yönettiğini de biliyoruz. Bunu unutmadık. O yüzden kimse bu işin arkasında FETÖ var, onlar yaptı, gerisi temiz diyemez. Bundan sonraki çabalarımızda bu çıplak gerçeği açığa çıkarmak için olacak.”
Açıklamada, “Bugün de hakikatin peşinden gidenler tehdit altında, o yüzden Hrant’ın düşüncelerini savunmak, bugün ve yarın bu davayı takip etmek devrimci bir çalışmadır. Bu davanın peşinden gitmeye devam edeceğiz. Gerçek ortaya çıktığında Anadolu rahatlayacak. Yalanla beslenen iktidarlar yok olacak” denerek mücadele kararlılığı dile getirildi.
İzmir’deki anma ise Emek ve Demokrasi Güçleri tarafından organize edildi. Melih Yalçın tarafından okunan açıklamada 12 yıldır süren hukuksuzluk sürecine dikkat çekildi. Cinayetin arkasındaki güçler açığa çıkarılmadığı gibi her duruşmada tutuklu sanıkların bir kısmının tahliye edildiği belirtilerek, son olarak 21 Aralık 2018 tarihindeki duruşmada tutuklu sanıklar eski Tuğgeneral Hamza Celepoğlu ile Astsubay Yavuz Karakaya’nın tahliye edildiği dile getirildi. Yargı süreninin son derece yavaş ilerlediği ve bir sonraki duruşmanın Mart ayı ortasına ertelendiği belirtildi.
“Muhalif her sesin, cebirle, tehditle, kanun kılığına sokulmuş kararnamelerle susturulmaya çalışıldığı; nefreti ve ayrımcılığı temel alan yeni bir resmi tarihin yazılmaya çalışıldığı bir dönemi yaşıyoruz. 12 yıl önce Hrant’ı katleden zihniyeti hayatın her alanında çok daha yaygın ve yoğun olarak görmeye devam ediyoruz” denilen açıklama, “her ne pahasına olursa olsun barışın dilini inşa etmeyi sürdüreceğiz. Bedel ödemeye hazır bir şekilde, mutlaka ama mutlaka direneceğiz” sözleri ve kararlılık vurgusuyla sona erdi.
link: Marksist Tutum, Hrant Dink’in Katledilişinin 12. Yılı: “Vazgeçmiyoruz Ahparig!”, 19 Ocak 2019, https://marksist.net/node/6574
Rejimin Bilime, Bilimsel Çalışmaya Düşmanlığı