Her gün sabahın köründe alelacele uyanıp işe gitmek için yollara düşeriz. İşyerine ulaştığımız o zor yolculuktan sonra, kartımızı basmadan daha ilk düşüncemiz "akşam olsa da gitsek" olur. Pestilimiz çıkıncaya kadar çalışır, mesai saatinin bitmesini dört gözle bekleriz. Çalışma koşullarının ağırlığı işkenceden farksızdır. Bir de bakmışız gün biter, hafta biter, ay biter. Maaşımızı aldığımızda hafif bir rahatlık hisseder ama masraflarımızı düşündüğümüzde yine karabasanlara gömülürüz. Hayatımız rutin bir şekilde geçer, fakat bu durum bazen kesintiye uğrayabilir. İşsizlik hemen yanı başımızdadır.
İşten atılmak ağır bir yüktür bizim için. Çünkü aile içindeki yerimiz çoğu zaman sevgi bağlarıyla değil, aile bütçesine sağladığımız ekonomik katkı ölçüsüyle belirlenir. Üstelik bir de kadın olunca bu durum daha da zorlaşır. Kadınların hor görüldüğü, düşüncelerinin önemsiz sayıldığı ve üzerlerinde sürekli baskı uygulandığı bir toplumda yaşıyoruz. Aile baskısı kadınlar üzerinde sürekli bir tehdittir. Çalıştığım işyerinde işten çıkartılan arkadaşlardan birinin durumu bunu çok iyi anlatıyor. Köye geri gönderilmeyi istemediği için abisine işten çıkartıldığını söyleyememiş ve her sabah evden aynı saatte çıkıp iş aramaya gitmişti. Dört duvar arasına tıkılıp kalmamak, yaşamını nerede sürdüreceğine kendisi karar verebilmek, bir parça da olsa istediği gibi yaşayabilmek için her gün 9 saat iş aramak zorunda kaldı. Bu belki de binlerce kadının işten çıkartıldığında yapmak zorunda kaldığı bir şeydir. Çünkü aile bütçesine katkı sağlamadığın sürece sana asalak gözüyle bakılır ve bu bir yana çarşıya gitmek için bile evden çıkmana izin verilmez.
Hayatımız korkularla ve baskılarla çevrelenmiş. Sistem bunları bize doğalmış gibi göstererek yaşamımızı belirliyor, bilincimizi bulandırıyor. Daha özgür bireyler olarak ve insan gibi yaşamak için bu korkuları yüreğimizden ve beynimizden söküp atmamız gerekiyor. Daha özgür günler için tek kurtuluş yolumuz örgütlenmek ve mücadeleye girmekten geçiyor.
Kadının Özgürlüğü Kapitalizme Karşı Mücadeleden Geçer!
Kadınlar Mücadeleye Katılmadan İşçi Sınıfı Kazanamaz!
link: MT okuru bir kadın işçi, Kadın ve iş, 22 Mart 2004, https://marksist.net/node/1218
Yerel Yönetimler ve Yerel Seçimler Üzerine
Sezonluk İşçiler: “Dershane öğretmenleri”