Halkların Demokratik Partisi, 21 Nisanda seçim bildirgesini açıkladı. Beşiktaş Mustafa Kemal Kültür Merkezi’nde gerçekleştirilen toplantıda, eş genel başkanlar Figen Yüksekdağ ve Selahattin Demirtaş “Büyük İnsanlık, Biz’ler Meclise” başlıklı 12 maddeden oluşan bildirgeyi birlikte açıkladı. Bildirgede yer alan maddelerle HDP, toplumun tüm ezilen kesimleri için daha fazla demokrasi, daha çok özgürlük ve daha fazla ekonomik refah vaat etti. Kadınlar, gençler, işçiler, ezilen halklar, cinsiyet kimliği veya cinsel yönelimi nedeniyle ezilenler, doğayı korumak için mücadele edenler, çocuklar bildirgede kendilerine yer buldular.
HDP Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ bildirgeyi bir vaatler bütünü değil, bir icra belgesi olarak tanımladı. Demirtaş ise Ankara’nın yükseklerinden yönetim anlayışına son vereceklerini ifade ederek “bildirgede ortaya konulan hedefleri Biz’ler birlikte gerçekleştireceğiz” dedi.
CHP’nin işçiye, emekçiye dönük sınırlı sayı ve içerikteki vaatlerinin allanıp pullanıp servis edildiği günlerde açıklanan bu farklı program, beklenebileceği üzere burjuva medyada da geniş bir ilgi gördü.
Bildirge, asgari ücretin ve emekli maaşının net 1800 liraya çıkarılmasından ezilen toplum kesimlerine yönelik sosyal harcamaların arttırılmasına, mahallelere ücretsiz kreşten ortalama tüketici için ücretsiz elektrik ve suya, kira yardımından gençlere ulaşım desteğine, emekçilerin pek çok yakıcı sorununa yanıt veriyor. Tüm kamu çalışanlarının kadrolu hale getirilmesi, taşeron sisteminin kaldırılması, iş cinayetlerinin engellenmesi, haftalık çalışma süresinin 35 saate indirilmesi, eğitim ve sağlık hizmetinin ücretsiz hale getirilmesi de bunlar arasında yer alıyor. Sosyal-demokrat bir program niteliği taşıyan bildirgede, demokratik hak ve özgürlükler konusuna da ayrıntılı bir şekilde giriliyor. Anayasada başkanlık sisteminin kesinlikle olmayacağı, demokratik özerklik, vali dahil tüm yöneticilerin seçimle işbaşına gelmesi, seçim barajının kalkması, bütün partilerin aldıkları oy oranında temsilinin sağlanması, çocuk cezaevlerinin kapatılması, hasta tutsakların serbest bırakılması, koruculuk sisteminin kaldırılması gibi hususlar vurgulanıyor. Diyanet İşleri’nin ve YÖK’ün kaldırılacağının, vicdani red hakkının getirileceğinin altı çiziliyor.
Artan polis devleti uygulamalarıyla toplumsal muhalefeti baskı altına almaya çalışan, başkanlık sistemini hayata geçirmek için savaş kışkırtıcılığını tırmandırmaktan çekinmeyen AKP hükümeti karşısında, HDP ve öne sürdüğü seçim programı, ezilen ve sömürülen kitlelerde bir ilgi uyandırmaktadır. Bu durum AKP’de bir telâş doğurmakta ve HDP’nin barajı geçememesi için her türlü kirli oyun oynanmaktadır. HDP’nin barajın altında kalması, başta mazlum Kürt halkı olmak üzere milyonlarca emekçinin siyasal iradesinin hiçe sayılması anlamına gelmek yanında, işçi sınıfının mücadelesi açısından da şartların daha da ağırlaşması demek olacaktır. Böylesi bir süreçte, demokratik-ilerici bir seçeneği temsil eden HDP’nin yüzde 10 barajını yıkıp aşmasının büyük önem taşıdığını bir kez daha vurguluyoruz.
link: Marksist Tutum, HDP Seçim Bildirgesini Açıkladı, 22 Nisan 2015, https://marksist.net/node/4146
Serçe
Metal İşçilerinin Öfkesi Büyüyor