Gazetelerden: “...Haitililer aşağı yukarı on yıldır köhne teknelerle, takalarla, şileplerle Amerika’ ya geliyorlar. Kelleyi koltuğa alıp 600 millik yolu aşanların sayısı bir hesaba göre yüz bine varıyor... Denize dökülüp yaşamlarını yitirenlerin sayısını kimse bilmiyor.” Uzaklaşır küçük tekneler Gecenin sessizliklerinde Haiti kıyılarından Umutlarla… Parlar gözleri Haitili kardeşlerin Parlar kocaman Açlıkla. Umutla bakar gözleri Dalgaların ardında Düşlerle dolu Amerika kıyılarına... Küçük bir tekneyle Açılmışlar okyanuslara Küçük bir tekne Ve büyük umutlarla Ayazmış gece Üşüyorlarmış Ve bir şeyleri yokmuş yanlarında Ayın ışıklarından başka Örtemiyormuş o da Kara derilerini... Haiti kıyılarında Dizilmişler kenara Kadınlar ve çocuklar El sallıyorlarmış Yoksul ve pembe avuçlarıyla Küçük tekneye Düşlerini ve erkeklerini götüren Açık denizlere... Büyükmüş umutları Haitili kara kardeşlerin Bir dilim ekmek Bir tas sıcak çorba Bir iş örneğin. Küçük tekne Uzaklaşmış, uzaklaşmış Büyük umutlarla Kadınlar ve çocuklardan Yoksul ve pembe avuçlardan Kalakalmışlar denizin ortasında Koskoca dalgalarla... Düşleri dalgaların ardında Küçük teknede otuz üç kara derili Okyanus acımasız Okyanus deli gibi Düşleri okyanusta Balıklara yem olmuş Kapkara gövdeler Dalgaların içinde Görünmez olmuş... Otuz üç kara derili Paramparça umut tekneleri Dalgaların üstünde Varmışlar Amerika’ya Karışmış kapkara deriler Kara kabuklu böcekler gibi Florida kıyılarının Altın kumlarına... Yalnızca gözleri durur orda Koca, koca Bakar... Bir böcek gözü değil Bakar! Karaya vuran balık gözü değil Bakar durur Koca koca Aç insan gözleri Florida kıyılarının Dev gibi apartmanlarında Denize karşı balkonlarında Sabah kahvelerini yudumlayanlara.
11 Nisan 2015
link: Elif Çağlı, Umut Teknesi, 11 Nisan 2015, https://marksist.net/node/4128