Değişecek bu dünya. Öyle bir değişecek ki; Aklının, hayalinin alamayacağı kadar hem de. Ne “Ben”den eser kalacak geride, Ne “Sen”den... Ne “diğeri”nin adını yazacak kalem, Ne de Tek bir satır bahsedecek kitaplar “öteki”nden. Ben, Sen, O, Biz, Siz, Onlar, Aynı denize dökülen damlalar gibi, Damla damla koca bir deniz, Yan yana Kol kola dalgalanan dalgalar gibi Hep birlikte “Hepimiz” olacağız. Öyle bir dünya kuracağız ki; Ne ayın başı umurumuzda olacak Ne sonu... Ne sabahın beşi Ne gecenin onu... Ne de Allah’ın herhangi bir günü... Masmavi göğün altında Kelebekler gibi kanat çırpacak, Makinelerin başında Dünyanın en keyifli işini yapar gibi çalışacağız Öyle bir dünya kuracağız ki kardeşler Ben Balla, pekmezle dolup taşacak dereler desem İnanmayacaksınız Fakat siz Ne seksen, ne yüz Ne bin beş yüz yıl yaşasanız bugün O gün yaşadıklarınızın binde birini bile yaşayamayacaksınız. Nereye baksak Masmavi bir özgürlük Nereye uzatsak ellerimizi İçleri yemiş dolu bir nar Arıların balı, üzümlerin pekmezi kendilerine kalsın; Tüm insanlar Dostluğun ve kardeşliğin balıyla, pekmeziyle doyacaklar. Fakat İster yarın kadar yakın olsun İster Bir ömür boyu kadar uzak, Bugünden kuracağız o güzel günlerin hayalini Ve bugünden tutuşacağız kavgaya o günler için Ya biz kazanacağız bugün Ya da yarın bizden sonra gelenler Fark etmez O günleri görmek de bir bizim için O günler için ölmek de...
13 Mayıs 2022
link: Ziya Egeli, Yıkılacak Bu Düzen!, 13 Mayıs 2022, https://marksist.net/node/7639
... önceki yazı
Bir Emperyalist Güç Olarak Rusya ve Özgünlükleri
Bir Emperyalist Güç Olarak Rusya ve Özgünlükleri
sonraki yazı ...
Sekiz Yıldır Sönmeyen Yangın: Soma
Sekiz Yıldır Sönmeyen Yangın: Soma