Irak'a demokrasi ve özgürlük getireceğim diye ezilenleri ve mazlum halkları katleden ABD, kana ve gözyaşına doymak bilmiyor. Emperyalistler arası paylaşım savaşının kızıştığı bir dönemde kimileri de suni gündemlerle "savaşa hayır", "yaşasın 1 eylül dünya barış günü" diyerek reformizmin borazanlığını yapıyor. Bugün kitlelerin gündemini bu tarz suni gündemlerle doldurmamalıyız. Emperyalist savaşın ve işgalin sona ermesi için sınıf bilincimizle kuşanıp ona göre savaşmalıyız. Yaşamın her alanında ona göre örgütlenmeliyiz. Lenin’in dediği gibi "kitlelerin bir adım önünde olmalıyız". İşçi sınıfına ve ezilenlere yönelik saldırıların arttığı bugünlerde Marksizmin ışığında bilinçlenip sınıfımıza kendi gündemimizi taşımalıyız. Marksist tutumumuzu kitlelere taşımalıyız.
Kirli savaşın ve gericiliğin yaşandığı bir dönemde ancak kirli bir barıştan söz edebiliriz. Barış işçiler savaşırsa gelir.
YAŞASIN BOLŞEVİZM!
YAŞASIN ENTERNASYONALİZM
link: Ankara’dan MT okuru, Barış İşçiler Savaşırsa Gelir, 4 Eylül 2005, https://marksist.net/node/485
Artan Yoksulluk ve Sefalet Kapitalizmin Gerçeğidir