Türkiye çapındaki Newroz eylemlerine katılan kitlelerin coşkusu, Kürt hareketini bir türlü bastıramayan Türk burjuvazisini ve onun ideologlarını ürkütmüş olmalı. Mersin’deki Newroz kutlamaları sırasında kitlenin arasına elinde Türk bayraklarıyla dalan bir kişinin sebep olduğu “bayrak olayı”, üzerinden iki gün geçtikten sonra Genelkurmayın yaptığı açıklamanın hemen ardından Kürt halkına dönük şovenist bir dalgaya dönüştürüldü. Bayrağı çocukların elinden kurtaran polise ödül verileceği duyuruldu.
Her tarafa asılan bayraklarla milliyetçilik duyguları körükleniyor. Kasım ve Aralık aylarında üniversite öğrencilerine saldıran MHP’li faşist Ülkücüler yeniden hareketlenmek için bir fırsat olarak kullanıyorlar bu durumu. Etkin oldukları öğrenci yurtlarında Kürt öğrencilere karşı saldırgan tutumlar sergiliyorlar. Marmara Üniversitesi’nin Haydarpaşa ve Göztepe Kampüslerinde arkalarına polis desteğini alarak devrimci öğrencilere saldırdılar. 24 Martta Haydarpaşa Kampüsünde çıkan çatışmada üç devrimci öğrenci gözaltına alındı. DEHAP’ın birçok binasına saldırılar gerçekleşti. Bu olayların hiçbiri burjuva medyada doğal olarak tepki yaratmadı, tersinden DEHAP’ın çok ileri gittiğinden dem vuruldu.
25 Martta Ülkücüler İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi önünde ellerinde bayraklarla basın açıklaması yaptılar. Okulda bir saldırı ihtimaline karşı hazırlıklı olan devrimci öğrenciler, faşistlerin basın açıklamasını yaptıkları sırada üzerinde “provokasyonlara geçit vermeyeceğiz, yaşasın halkların kardeşliği” yazılı pankartı fakültenin önüne astılar ve faşistlerin sloganlarını “faşizme geçit vermeyeceğiz”, “faşizmi döktüğü kanda boğacağız”, “Beyazıt faşizme mezar olacak” sloganlarıyla bastırdılar. Bu sırada çevik polis olası bir çatışmayı “engellemek” için faşistlerin alkışları arasında Edebiyat Fakültesinin içine girerek devrimci öğrencilerin yanına kadar sokuldu. Faşistlerin fakülteden uzaklaşmalarının ardından aynı yerde BAGEH’li öğrenciler diğer devrimci grupların da desteğiyle bir basın açıklaması yaptılar. Açıklamadan sonra öğrenciler bir süre daha okulda beklemelerinin ardından okuldan topluca çıktılar.
Bayrak olayının gelişimi, yaşadığımız topraklarda sermaye güçlerinin ördüğü yakın ama kitlelerin belleğinden silinmiş olaylarla benzerlik taşıyor. Sivas, Gazi, Maraş ve Çorum’da benzeri provokasyonlar bizzat egemen sınıflarca tezgahlanmıştı. Kapitalizme karşı tepkilerini grevlerle, boykotlarla dile getiren işçi ve emekçi kitlelerin ve öğrenci gençlik hareketinin karşısına yine bilinci zehirlenmiş kitleler çıkarılmıştı. Ve faşizm böylece tırmandırılmıştı.
Egemen burjuvazi elindeki ideolojik araçları kullanarak şovenist dalgayı yayıyor. Kapitalist sistem kimi küçük olayları kullanarak sosyal yıkım politikalarını hayata geçirirken kitleler nezdinde zedelenen itibarını yeniden kurmaya çalışır. Türk şovenizmini hortlatan bu saldırıya karşı fabrikalarda ve okullarda sınıf bilincini yaymalı, kapitalizmin gerçekliğini teşhir etmeliyiz. Kapitalizmin bu saldırılarına karşı etkili bir cevap ancak sınıf savaşımı bayrağını daha da yükseğe kaldırarak verilebilir.
Kurdara Azadî, Kürtlere Özgürlük!
Bijî Biratîya Gelan!
Faşist Saldırılara Karşı Sınıf Savaşı!
link: İstanbul Üniversitesinden Marksist Tutum okurları, Bayrak Bahanesiyle Kürtlere Karşı Şovenizm Dalgası Yükseltiliyor, 26 Mart 2005, https://marksist.net/node/446
Marksizmin Güneşi
Irak İşgalinden Yansıyan Bazı Ayrıntılar