19 Aralık 2000 tarihinden itibaren F tipi hapishanelere geçişle birlikte artarak yaşanan hak ihlalleri, tutsaklara sistemli ve sürekli uygulanan ağır tecrit devam ediyor. İnsan Hakları Derneği İstanbul Şubesi Cezaevi Komisyonu, tecride dikkat çekmek için 10 Ocakta Taksim Hill Otel’de “Kanayan Yaramız Hapishaneler” kampanyası kapsamında bir fotoğraf sergisi açtı. Bu kampanya ile F tipi hapishanelerin sağlıksız koşullarına ve ölümcül hastalıklarına rağmen tedavi edilmeyen yüzlerce hasta tutsağın durumuna dikkat çekilmek isteniyor ve kamuoyunda genel duyarlılığın arttırılması amaçlanıyor.
“Yaşam 8 m²’ye Sığar mı” adlı sergide, F tipi tecrit, sanatçı, yazar, aydın ve milletvekillerinin hücre içinde çekilmiş fotoğraflarıyla canlandırıldı. Kampanyaya destek veren ve fotoğrafları bulunan 36 kişi arasında Vedat Türkali, Yetkin Dikinciler, Ece Temelkuran, Zuhal Olcay, Pınar Sağ, Nurgül Yeşilçay, Burhan Berken, Lale Mansur, İlkay Akkaya, Hakan Yeşilyurt, Hale Soygazi ve Suavi gibi isimler var. Fotoğrafların hemen altına yanan bir fener konularak, ortaçağ karanlığına bir gönderme yapılıyor.
“Tecrit Öldürüyor, F Tipleri Kapatılsın” sloganı ile başlayan kampanyanın konusu üç ana başlık altında toplanıyor: “F Tipi Hapishanelerde Tecrit ve Etkileri”, “Hapishanelerde Hak İhlalleri”, “Hapishanelerde Sağlıksız Yaşam Koşulları ve Hasta Mahpusların Tahliye Edilmemesi.”
İHD yöneticilerinden Gönül Sonbahar’ın program sunuculuğunu yaptığı kampanya açılış etkinliği, yönetmen Tolga Karaçek’in Nur Sürer’in oyunculuğuyla hazırlamış olduğu bir kısa filmle başladı. Film gösteriminin ardından kampanyayla ilgili konuşmacılara söz verildi. İHD cezaevi avukatlarından Ahmet Fazıl Tamer, F tiplerinin tecrit içinde tecrit olduğunu ve kapatılması gerektiğini söyledi.
İHD İstanbul Şube Başkanı Abdulbaki Boğa, Pınar Sağ ve BDP eski Milletvekili Akın Birdal, Türkiye’deki demokrasi sorununa, kimlik sorununa ve bunun sonucunda gerçekleşen katliamlara değinerek insanlık dışı F Tipi hapishanelerinin kapatılmasını istediler. 70 bin tutuklunun üçte ikisinin F tipinde bulunduğunu söyleyen Abdulbaki Boğa, “kendi isteğinizle bir süre aç, susuz, havasız, yalnız kalabilirsiniz ama bu size dayatılırsa onurunuza dokunur. Ben insanlık onurunun işkenceyi yeneceğine inanıyorum” dedi.
90’lardan bu yana yaklaşık 15 yıldır hapishane kapılarında çocuğunu bekleyen Döndü Ana, barıştan hiç umudunu kesmediğini söyleyerek şöyle devam etti: “Hapishanelerden haber gelmeyince anaların yüreği akar gider. Biz çok acılar çektik. 71 yaşındayım, barışı görmeden gitmek istemiyorum. Bir gün barışı da göreceğim ama bunlar bu acıyı er geç yüreklerinde duyacaklar. Düşünce suçu ile suçlananlar insanlık üretiyor.”
Yazar Vedat Türkali ise Hrant Dink’in katledilmesine değinerek “bu devlet bir bataklıktan oluşuyor ve bu ülkede özgürlüklerin başlaması için ilk olarak Kürt sorununun çözülmesi gerekir” dedi. Fotoğraf sergisi İlkay Akkaya ve Hakan Yeşilyurt’un ezgileriyle sona erdi.
Bir çiçek bulundurmanın ve türkü söylemenin bile yasak olduğu F tiplerinde, devletin insanlık dışı uygulamaları devam ediyor. Ölümcül hastalıklara yakalanmış tutsaklar halen içeride tutuluyor, tedavileri yapılmıyor, kötü yaşam koşullarında ölüme terk ediliyorlar. Hapishaneler sorunu, işçi sınıfının mücadele gündeminin bir parçası olmak zorundadır.
F Tipleri Kapatılsın! Tecride Son!
Tüm Hasta Tutsaklar Derhal Serbest Bırakılsın ve Tedavileri Yapılsın!
Siyasi Tutsaklara Özgürlük!
link: Marksist Tutum, Tecrit Öldürüyor, F Tipleri Kapatılsın!, 16 Ocak 2012, https://marksist.net/node/2892
Hoş geldin 7 Milyarıncı Bebek, Yaşama Sırası Sende!
HDK: “Hrant İçin, Adalet İçin Sen de Bir Ses Çıkar!”