Üniversitelerde en büyük sorun eğitimin kalitesi diye düşünülür, fakat bazı arkadaşlarımız o kalitesiz eğitimden bile yararlanamıyor. Sebep mi? Çok basit. Devlet üniversitelerinde alınan harç adı altındaki haraç. Özel burjuva üniversitelerinde alınsa bu paralar normal karşılamak gerekir. Fakat devletin açtığı üniversitelerde ikinci öğretim okuyan benim gibi az gelirli aile çocukları ve aileleri için büyük sorunlar doğuruyor.
Dönemlik ödediğimiz har(a)ç miktarı 423 milyon. Tek farkımız derslerimizin 17:00-22:00 saatleri arasında olması. Ayrıca katkı kredisi de alamıyoruz. Çünkü ikinci öğretim okumayı biz seçmişiz! Sistemin adaletsizliğini hiç hesaba katmayan “büyüklerimiz”, öğrencileri depresyonlara sokan bu sistemde ne zorluklarla bu üniversitelere kayıt yaptırdık bir bilseler, onlar da mecbur kalınca seçerlerdi ikinci öğretim veren fakülteleri.
Tabii sistemdeki dengesizlik ta liseden geliyor. Doğru dürüst bir hazırlık yok. Sonra liseyi bitir, kapitalizmin kalesi dershanelere milyarlar harca, test kitapları alıp milyonlar da oraya harca, 8 ay boyunca hayatın mahvolsun, gündemdeki olayları bile takip edeme, otur ders çalış, bir yere kapağı attık diye sevin orada da devlet seni soysun.
TÜM OKURLARA SORUYORUM: ADALET Mİ BU, YOKSA SUSMANIN CEZASI MI?
link: Marksist Tutum okuru bir öğrenci, Adalet mi bu, yoksa susmanın cezası mı?, 18 Ekim 2004, https://marksist.net/node/1204
İşçi Hareketinden: Eylül-Ekim 2004