İsyan ki
ihtilâl denilen bir depremin
dölyatağındaki çocuksu duruşuydu
Bir yangın gibi girecekti
İngiltere’de dokumacıların kanına
büyüyecekti 1848’de aynı yangın
ve 1871’de Paris komüncülerini
bir sevda gibi sarıp sarmalayacaktı
haykırılacaktı binlerce dilden
komün günlerinin lejandı
“Dünyanın bütün işçileri birleşiniz!”
...
Ve artık tanrılarla krallar birer birer
göç etmeye başlayacaklardı dünyamızdan
Fakat sabrın dervişi
bıkmadan
eğiriyordu hâlâ
kahrın
ve acının ipliğini
Buğdayın aynı değirmende öğütülüp ayrı ambarlara konuluşundan beridir ki kıtlıklara, kıyımlara uğratıldık der şair Ahmet Telli. Sınıflı toplumları ve ezen sınıfa karşı direnen Romalı Spartaküs’ün isyanını, Alman köylülerinin isyanını, dokumacıların ve Paris Komünarlarının isyanını yazar “Ve zulüm bitmedi” adlı şiirinde;
Zaman bir derviş gibi sabırla
Eğiredursun ipliğini
fabrikaların, sokakların
gümbürtüsü duyuluyor artık
dağılıyor
sevdayı karartan bulutlar
şimdi
bir senfoninin
gittikçe yaklaşan
ayak seslerini duyuyor dünya
ve bu senfoninin en coşkun ritmi
sevdanın, umudun yürüyüşleridir
hayat böyle yazacaktır tarihe
ve öylece gelinecektir
dünyanın beklediği günlere.
Sınıflı toplumların tarihi bize gösteriyor ki zulmeden varsa zulme karşı mücadele edenler hep olmuştur. 150 yıl önce bugün Parisli işçiler iktidarı ele geçirdiler. 150 yıl sonra bugün dünyanın dört bir yanından uğultular geliyor, işçiler, emekçiler meydanlarda “devrim” diye haykırıyor. 150 yıldır zulüm bitmedi ama Paris Komünü ve Ekim Devriminin yaratıcıları bizlere yol gösteriyor. Şairin de dediği gibi “şüphe yok ki o zulüm erbabları sigaya çekilecekleri günü beklemektedirler”. Ve biliyoruz ki hesabın sorulacağı günler yakında. Bizlere düşen görev hesap defterlerinin açılacağı güne kadar sabırla örgütlenmektir.
link: Ankara’dan genç bir işçi, Zulüm Bitmedi Ama Mücadele de Devam Ediyor, 20 Mart 2021, https://marksist.net/node/7317
Paris Komününün Sönmeyen Ateşi
Selam Olsun Tarihin İlk İşçi İktidarına, Paris Komününe!