Tuzla tersaneler havzasında, Limter-İş'in kayıtlarına göre 32 kadar tersane bulunmakta ve 12 bin civarinda işçi çalışmakta. Bu 12 bin işçiden sadece %10'u kayıtlı, yani sigortalı işçi. Benim çalıştığım tersanede 5 tane taşeron firma var. Her birinin ortalama 100-150'şer tane işçisi var. Çalıştığımız alan sıfır gemi yapımı ve tamir olmak üzere iki bölümden oluşuyor.
Ben tamir bölümündeyim. Taşeron firmanın taşeronuna çalışıyorum. Tamir gemilerin işi daha çabuk bitiyor. Son derece sağlıksız ve iş güvenliğinin bulunmadığı bir ortamda çalışıyoruz. Tersanenin sigortalı işçileri ekseriyetle vinç gibi önemli makinelerde çalışanlar. Taşeron işçileri ise nerede iş varsa orada çalıştırılıyorlar. Taşeron firmalar işçilerin sigorta primlerini ya çok eksik ödüyor ya da hiç ödemiyor.
İş güvenliğimizi sağlayacak araçlardan yoksun olarak çalıştırılıyoruz. Gözünüzde şöyle canlandırabilirsiniz: Gemide yolculuk yapıyorsunuz fakat birileri ayaklarınızın altındaki zeminin altında kaynak yapıyor. Karanlıkta küçük bir seyyar lamba ve aşağıda nefes alabilmek için uzatılan küçük bir hava borusu… Üzerinde de başka işçiler hiç de kolay olmayan diğer işlerle meşguller. Zeminin altında ve diğer yerlerde kaynaktan çıkan zehirli gazları ve tozları soluyoruz.
Açıkçası verecekleri üç kuruşla ciğerimizi de söküp alıyorlar bedenimizden. Geçenlerde başka bir tersanede bir işçinin kafasına düşen levla işçinin kafasını feci bir şekilde yardı, ardından işçinin belden aşağısı felç oldu. İşveren tazminatının yarısını verip susturmuş işçiyi, dava açarsa beş yıl süreceği söylenmiş.
Sınıf savaşı içerisinde ağır bedeller ödüyoruz: fabrikalarda iş kazalarında sakatlanıyor, ölüyoruz; cephelerde bizim olmayan bir savaşın kurbanları bizler oluyoruz. Bu köhne kapitalist düzenden ancak, tüm bunların bilincine vararak, yaşamın var olduğumuz her alanında, okulda, fabrikada, mahallede proleter devrimci bir tarzda örgütlenerek ve mücadele vererek kurtulabiliriz.
Biz henüz son sözümüzü söylemedik, son sözü özgürlükleri için savaşan işçiler söyleyecek. Biz kazanacağız!
Devrimci selamlarımla
link: MT okuru bir işçi, Tersaneler havzası, 8 Mart 2004, https://marksist.net/node/1228
8 Mart ve Feminizm