“Şiir yazarın değil, ihtiyacı olanındır.” Bu söz işçi sınıfının şairlerinin yazma amaçlarını en iyi şekilde özetliyor aslında. Peki, ya şiirler nasıl bir yere sahiptir bizim için? Her birimizde okudukça okuma isteği yaratan şiirler, hayran bırakan dizeler vardır. Nâzım Hikmet, Hasan Hüseyin ve daha birçok şair işte bu bahsettiğimiz şiirlerin yazarları, işçi sınıfının şairleridirler. Şiirleriyle bizlere umut oluyor, kavgamıza güç katıyor, beraberliğin, mücadelenin bizi biz yaptığını, birlikten umut doğacağını anlatıyorlar. Bu yüzden değerli olan bu şiirleri bize miras bırakan şairleri anmak, onlardan bahsetmek istiyoruz.
Nâzım Hikmet, bizlere özellikle okul sıralarında çok farklı yönleriyle tanıtılsa da hayatını ve eserlerini tanıdıkça aslında bambaşka bir Nâzım Hikmet olduğunu anlıyoruz. Varlıklı bir aileye mensup olmasına rağmen bu iğrenç düzenin son bulması gerektiğinin farkına varıyor ve o “rahat” hayatı reddederek zorlu ve mücadele dolu bir hayat yaşıyor. Senelerce cezaevlerinde yatıyor, sürgün ediliyor, vatan haini ilan ediliyor ve şiirlerinin okunması bile yasaklanıyor. Bu kadar zorlu bir hayata sahip olmasına rağmen yine de mücadelesinden vazgeçmiyor. Şiirlerini yine işçi sınıfı için, sınıf mücadelesinde yer alan dostları, yoldaşları için yazıyor. Yazdığı şiirlerle pek çok kişiyi etkiliyor. Bunlardan biri de Sabahattin Ali idi. Sabahattin Ali savaşın ortasında hayata gözlerini açıyor. Babası sayesinde edebiyata ilgi duyan Sabahattin Ali böylelikle şiirler, romanlar yazmaya başlıyor. İlerleyen zamanlarda öğretmenlik yapıyor. Bu dönemde de baskıya maruz kalıyor ve bu baskı onu Nâzım Hikmet’in izine itiyor. Onun yolundan yürüyerek dünyayı değiştirme mücadelesine katkı sağlıyor. O da Nâzım Hikmet gibi hapishanelerde yatıyor, vatan haini ilan ediliyor. Hapishanede yattığı sürede ise birçok eser bırakıyor bizlere, ta ki yurtdışına çıkmaya karar verip yola düşene kadar. Bulgaristan’a gitmek isterken sınırda vahşice katlediliyor. Nâzım Hikmet gibi yaşamının sonuna kadar yasaklara, baskılara rağmen yazmaktan vazgeçmiyor.
Yaşamlarından ders çıkarmamız gereken Hasan Hüseyin Korkmazgil, Ahmed Arif, Ruhi Su ve daha sayamadığımız birçok şair, yazar, ozan var. Bahsettiğimiz şairler ve yazarlar şiirleriyle, romanlarıyla dile getiriyor işçi sınıfının sorunlarını, acılarını, sevinçlerini. Biz onların dizelerinden, satırlarından güç alıp mücadele etmeye devam edeceğiz. Ta ki bu sömürü düzeni son bulana kadar!
Saraylar saltanatlar çöker
Kan susar bir gün
Zulüm biter.
Menekşeler de açılır üstümüzde
Leylaklar da güler.
Bugünlerden geriye
Bir yarına gidenler kalır
Bir de yarınlar için direnenler.
link: İstanbul’dan liseli öğrenciler, Bitmedi Sürüyor O Kavga!, 23 Ekim 2019, https://marksist.net/node/6772
Doğa Talanı Artarken Yaşam Alanı Daralıyor
İsyan Dalgası Yeniden Yükselişte