Neredeyse bütün grevlerde, direnişlerde, mitinglerde, işçi eylemlerinde, haklı taleplerin yanı sıra güncel sorunlara, haksızlıklara karşı oluşan düşünceler de sloganlarda billurlaşır ve adeta bir kitap dolusu konu birkaç kelimeyle özetlenir. Atılan bu sloganlar, atanın ideolojik-politik çizgisinin de özetidir aynı zamanda.
On milyonlarca insanın hayatını cehenneme çeviren ve çok daha fazlasını da derinden etkileyen emperyalist savaş konusunda atılan sloganlardan örnek verebiliriz bu duruma: “Emperyalist savaşlara hayır”, “emperyalistler için dökecek kanımız yok”!
Burada devrimci düşüncenin sloganda billurlaşmış halini görebiliriz. Ancak örneğin “emperyalist savaşlara hayır” bir çizgiyi ifade ederken, “kahrolsun Amerikan emperyalizmi” sloganı başka bir çizgiyi ifade etmektedir. Sloganlar söz konusu olduğunda nüanslar son derece önem kazanmaktadır. Benzer şekilde “antikapitalist olunmadan antiemperyalist olunamaz” ve “savaşa karşı sınıf savaşı” sloganları da, emperyalizme ve emperyalist savaşa bakışımızın net biçimde ortaya konması bakımından önemlidir.
Attığımız sloganların birbirini tamamlaması, birbiriyle çelişmemesi de önemlidir. Mesela bir yandan “antikapitalist olunmadan antiemperyalist olunamaz” sloganını atıp arkasından “yaşasın tam bağımsız Türkiye” sloganını atmak olmaz. İlki kapitalizmin ve onun emperyalist aşamasının doğru bir kavranışının ifadesiyken, ikincisi tam aksine ulusalcı-devletçi bir yaklaşımın yani küçük-burjuva solculuğunun ifadesidir. Bu sebeple, işçi sınıfıyla alakası olmayan ya da sınıftan umudunu kesmiş küçük-burjuva sollar ikincisini atarken; Marksizmin ışığında mücadeleyi örgütleyen sınıf devrimcileri, işçi sınıfının tarihsel önderlerinin yolunu izleyerek “dünyanın bütün işçileri birleşin” sloganını yükseltir ve emperyalist savaşları durdurmanın da kapitalist-emperyalist sisteme son vermenin yolunun enternasyonalizmden geçtiğini anlatmaya çalışırlar.
Kapitalist sistemin derin bir kriz içinde debelendiği, emperyalist savaşın her yanı kasıp kavurduğu günümüz koşullarında, Marksizmin ışığında yürüyenlerin üzerindeki sorumluluk daha da artmaktadır. Marksizm dışı söylem ve sloganlarla işçi sınıfının kafasını karıştırmak değil her anlamda sınıfsal bir netlik çok önemlidir.
İşçi-emekçi kitleler kitaplardan okuyup öğrenmezler. Uzun yazıları ne okur ne de anlayabilirler. Ama bazen yerini bulan bir slogan, sayfalar dolusu kitaptan veya uzun konuşmalardan çok daha fazlasını anlatır işçilere. Böylesi sloganlar ancak net bir ideolojik temele ve doğru bir politik çizgiye sahip, ne istediğini ve ne yapacağını bilen kafalardan çıkabilir.
İçinden geçtiğimiz tarihsel kriz ve emperyalist savaş koşullarında, işçi sınıfının devrimci mücadelesine, proletarya enternasyonalizmine ve antikapitalizme vurgu yapan sloganların kitlelerde yansımasını bulması son derece önemlidir.
Enternasyonalle kurtulur insanlık!
Savaşa karşı sınıf savaşı!
Kapitalist sistemi yıkacağız, sınıfsız bir dünya kuracağız!
link: Esenyurt’tan bir metal işçisi, Düşüncenin Billurlaşmış Hali “Slogan”, 27 Ocak 2019, https://marksist.net/node/6578
Makedonya ve Yunanistan’ın İsim Kavgası
Kuzey Afrika’da Emekçiler Yine İsyanda