Kaçakçılık yaparak hayatını idame ettiren Şırnaklı Kürt gençlerine yapılan saldırı aslında devletin gerçek yüzünü bir kez daha göstermiştir. On yıllardır Kürtlere karşı imha ve inkâr politikaları her fırsatta ortaya saçılmakta, Kürt ulusu asimile edilmek ve devlet terörüyle yok edilmek istenmektedir.
Yıllarca Kürt hareketini bebek katilliğiyle suçlayanlar acaba Şırnak’taki katliamı yapanlara ne diyecektir? Çünkü katledilen 36 kişinin büyük bir çoğunluğu daha ergenlik çağındaki gençler ve çocuklardan oluşmaktadır.
Bu saldırının ayyuka çıkmasıyla birlikte hemen devlet görevlilerinin etekleri tutuşmuş ve bunun bir hata veya yanlışlık olduğunu beyan etmişlerdir. Cemil Çiçek “eğer bir hata, bir kusur varsa gereken yapılacaktır” demektedir. 36 kişi katledilmiştir ve hâlâ “bir kusur varsa” denmektedir. Bir kusur değil resmen bir katliam vardır.
Kimliği ve varlığı reddedilen bir ulusun evlatları yıllarca hunharca katledildiler. Türk egemenler, onursuzlaştırma ve kimliksizleştirme politikalarına karşı çıkanlara “terörist” etiketi yapıştırdılar. Bugün devlet görevlilerinin yapmış olduğu açıklamalar tamamen ciddiyetten uzak, olayları yatıştırma ve geçiştirmeye dönüktür. Her duyarlı insan şunu çok iyi biliyor ki devlet bu kirli savaşın baş aktörüdür ve bu 36 gencin katledilmesinin esas sorumlusudur.
Bu olay şu gerçeği de bir kez daha doğrulamıştır. Bu coğrafyada terör değil bir Kürt sorunu vardır ve bu sorun demokratik yöntemlerle çözülmediği sürece bu katliamların arkası kesilmeyecektir. Buradan devletin gerçekleştirdiği bu katliamı lanetliyor ve Şırnak’ta yaşamını yitiren gençlerin ailelerine başsağlığı diliyorum. Sözlerimi bir halk deyimiyle bitirmek istiyorum: KESER DÖNER SAP DÖNER, GÜN GELİR HESAP DÖNER!
link: Kıraç'tan bir işçi, Keser Döner Sap Döner, Gün Gelir Hesap Döner!, 1 Ocak 2012, https://marksist.net/node/2868
Bölüm 10 - Fabrika Çocuklarının Yürüyüşü
BDP, AKP İstanbul İl Başkanlığı Önüne Siyah Çelenk Bıraktı