Haziran ayının başından beri Kürdistan’da savaş yeniden başladı. Esasında TC’nin Kürt halkına karşı savaşı hiçbir zaman bitmedi; söz konusu olan Kongre-Gel’in dünya konjonktürünü de dikkate alarak TC’nin saldırılarına cevap vermesidir. Kimi şovenist sol ve reformist akımların, burjuva yazar-çizer takımının savaşı sanki Kürtler sürdürüyormuş gibi, TC’yi değil de Kongre-Gel’i eleştirmeleri, özünde Kürt halkının üzerine yağan bombaları onaylamaktan başka bir anlama gelmiyor. Oysa Kürt hareketinin çatışmaları durdurup, sorunun çözülmesi yönünde oraya koyduğu tutum TC tarafından pek de dikkate alınmadığı gibi, bu “ateşkes” yılları içinde de TC, Kürtleri çözmeye ve dağıtmaya çalıştı. Bunu görmeyenler, sürekli barıştan söz edenler, Kürt halkının susmasını ve asimilasyonu kabul etmesini isteyenlerdir. Olmadı verilen kırıntılarla yetinmesini… Ezilen bir ulus olarak Kürt halkının barış talebinin ve diğer demokratik taleplerinin hayata geçmesi ve TC’nin bu kirli savaşa son vermesi yönünde yapılan çağrı ve etkinlikler şüphesiz anlamlıdır. Ancak ezen ulustan birileri çıkıp “barışı” korumaktan söz ederse bu düpedüz şarlatanlıktır.
Kürt ulusal hareketi kendi çözüm önerileri çerçevesinde bir dizi etkinliği hayata geçiriyor. Bunlardan biri de 5 Eylül’de Türkiye ve Kürdistan illerinde yapılan mitinglerdi. 1 Eylül Dünya Barış Günü vesilesiyle başlatılan kampanyanın özü Kürt sorununun demokratik yoldan çözümünü içeriyor. 1 Eylül’den bugüne kadar birçok etkinlik yapıldı; bu etkinliklerin birçoğuna polis her zamanki gibi saldırdı ve gazla dağıttı. 5 Eylül’de ise birçok meydanda mitingler düzenlendi. Diyarbakır’daki mitinge izin verilmezken, Van’daki gösterilere polis saldırdı ve gençleri gözaltına aldı. Adana ve İstanbul’da ise saldırı olmadı.
İstanbul Kazlıçeşme meydanında yapılan mitinge birkaç bin kişi katıldı. Devlet bir kez daha şehrin dışında bir tarlayı Kürtlere göstererek hareketi yalıtmaya çalıştı. Katılımın düşüklüğüne rağmen mitingin coşkusu yüksekti. Türk sosyalistlerinin de katıldığı mitingde barış sloganları yükseltildi. Kürt halkının savaşsız bir dünya özlemi tüm alanda yankılandı. Özgürlük umudu için dökülen kanlar, kaybedilen canlar mitingde Kürt gençlerince bir kez daha haykırıldı. Şehit Namırın!, Devrim Şehitleri Ölümsüzdür!, Savaşa Hayır, Barış Hemen Şimdi!, Yaşasın Halkların Kardeşliği! sloganları alanı kapladı. Abdullah Öcalan’ın posterlerini taşıyan gençler, miting alanını turlayarak Öcalan’a özgürlük talebini dile getirdiler. Savaş destekçilerinin kınandığı miting halaylar, zılgıtlar ve türkülerle bitti.
Ezilen uluslar, özgürlük ve bağımsızlıkları için savaşa giriştiklerinde ezen-egemen devletlerce bastırılmaya çalışılmışlardır; mücadele verilmeden hiçbir kazanım elde edilememiştir. Nitekim TC, Kürt hareketinde yaşanan son gelişmeleri kullanmaktan, hareketin ve halkın moralini bozarak psikolojik çöküntüye uğratma çabasından geri durmamıştır. Bir kez daha ortaya çıkmış bulunuyor ki, hak verilmez alınır! Şüphesiz ulusal soruna burjuva çözümler bulunabilir ama ulusların gerçek ve özgür birliğine ve kardeşliğine giden yol ancak kapitalist sistemin ortadan kaldırılmasıyla açılacaktır. Kürt burjuvaları ve mülk sahipleri, TC’nin sunacağı kimi kültürel hak kırıntılarıyla yetinebilir ve sorunun çözüldüğü yollu bir bilinç bulandırma operasyonuna girişebilirler. Nihayetinde, bu son gelişmelerle yapılmaktadır da. Ama ezilen ulusun işçi sınıfı için mücadele hiçbir şekilde bitmiyor; nitekim Kürt işçileri yalnızca ulusal bir baskı altında ezilmiyorlar, aynı zamanda tıpkı diğer uluslardan işçiler gibi sermayenin egemenliği, sömürüsü ve baskısı altında yaşıyorlar. Bu nedenle de Kürt işçileri, ulusal mücadeleyi gerçek bir toplumsal devrime dönüştürme göreviyle karşı karşıyadırlar. Ancak böylelikle Kürt ve Türk işçilerinin birliği sağlanarak mücadele kapitalizmin temellerine yöneltilebilir. Dört parçaya bölünmüş Kürt halkının, Filistin halkının, Irak ve Afganistan halklarının gerçek kurtuluşu toplumsal devrimden geçiyor.
Kürtlere özgürlük!
Kürt ulusuna bağımsızlık hakkı!
Yaşasın işçilerin uluslararası mücadele birliği!
link: Gazi Mahallesinden MT okuru bir grup öğrenci, TC’nin Kürt Halkına Karşı Savaşı Devam Ediyor, 8 Eylül 2004, https://marksist.net/node/148
Michael Moore’un Fahrenheit 9/11 filmi
Sendikal Yasalarda Yeni Düzenlemeler