Batıkent’te bulunan ÖDP Yenimahalle ilçe binası ile Eğitim-Sen Kültürevi’ne 1 Ağustos tarihinde saldırıldı. Saldırıda ÖDP bayrağı yakılarak kapı önüne atıldı. ÖDP ve Eğitim-Sen binalarının kapılarına kırmızı çarpı işaretleri koyuldu (bu işaretleri Nazi Almanya’sından ve Kahramanmaraş olaylarından hatırlıyoruz). Camlarının kırılması, doğalgaz sayaçlarına zarar verilmesi diğer hasarlar olarak göze çarpıyor. Bu olayın benzeri bir olay geçen hafta içinde de yaşanmıştı.
öDP ilçe başkanı olayların MHP’nin ilçe binasının iş merkezine taşınmasının ardından yaşanmaya başladığını söyleyerek olaylar ile MHP’nin yakından ilgili olduğunu belirtiyor. Diğer taraftan MHP’nin bölgedeki liselerde örgütlenerek gençleri de provoke ettiği söyleniyor.
8 Ağustos tarihinde İstanbul’da Gaziosmanpaşa mahallesinde faşistlerin 20 kişilik bir grup halinde bir kahveyi basarak 3 genci yaralamaları sonrasında yaklaşık 2 bin kişilik bir MHP binasını basarak faşist saldırılara pabuç bırakılmayacağını gösterdiler. Her zamanki gibi düzenin kolluk güçleri solcu gençlere saldırılırken ortada görünmezken, faşistlere zarar gelmemesi için anında ortaya çıktılar ve halkın üzerine göz yaşartıcı gaz attılar.
Son beş aydır burjuvazinin statükocu kesiminin gelişmelerden iyice rahatsız olduğu ve buna bağlı olarak ortamı provoke edecek eylemleri örgütlediğini biliyoruz. Mersin, Trabzon ve Sakarya’da olan olaylar bunlardan sadece birkaçı idi. Burjuvazinin statükocu kesimi için Kıbrıs Cumhuriyeti ile gümrük birliği anlaşmasının imzalanması yeni bir rahatsızlık konusu. özellikle Avrupa Birliği ülkelerinden Avusturya ve Fransa’nın Kıbrıs Cumhuriyeti’nin tanınması konusunda yaptığı açıklamalar, tam da yılanın deliğine çomak sokmak anlamına geliyor. Bundan dolayı böyle bir ortamda statükocu kesimin kontrgerilla yetiştirme yurtlarından biri olan MHP’nin tutumu beklenmedik bir tutum değildir. Gelecek zaman zarfında bu tarz olayların daha sıkça yaşanması söz konusu olabilir. Hele de 3 Ekimde Avrupa Birliği ile yapılacak görüşmelere Kıbrıs’ın tanınması bir şart olarak konulursa olayların hepten yükselmesi söz konusu olabilir.
Genelkurmay Başkanının yaptığı son açıklamalar ise bir taraftan statükocu kesimlerin çırpınışları olarak yorumlanabilirse de, diğer taraftan bu kesimin toplumu hükümete karşı yönlendirme, milliyetçilik üzerinden prim yapma çabaları olarak görülebilir. özellikle bu dönemde PKK’nin Musul-Kerkük ve İran’daki kamplarının ortaya çıkması bir tesadüf olamaz. Medyanın da azımsanmayacak bir bölümünün destek verdiği bu çırpınmalar ilerleyen günlerde burjuvazinin statükocu kesimi ile AB’ci kesimi arasındaki çatışmalarının iyice şiddetlenebileceğinin bir göstergesidir.
Statükocu kesimin askerler ve CHP üzerinden yaptığı milliyetçi çığırtkanlıklara kapılmamak ve buna karşı enternasyonalist duruş sergileyebilmek bugün işçi sınıfı için her zamankinden daha gerekli bir duruma gelmiştir. Gerek Kürt halkına artan bir şekilde yapılan baskılar, gerekse işçi sınıfına yönelik saldırılar ancak işçi sınıfının enternasyonalist birlikteliği ile aşılabilir.
Faşizm burjuvazinin işçi sınıfının yükselişini bastırmak için, arka bahçesinde hazırda beklettiği bir yönetim biçimidir ve bu tehdit kapitalizm var olduğu sürece ortadan kalkmayacaktır. Burjuvazi eli kanlı faşistleri kullanmak zorunda kaldığında bundan geri durmayacaktır. Bugün için işçi sınıfının devrimci bir yükselişi ve buna bağlı olarak bir faşist yükseliş söz konusu değil. Bu bağlamda burjuvazinin statükocu kesimi ortamı provoke etmek için böyle bir yola başvuruyor gibi görünüyor. Ve şu anda başrolü, işçi sınıfına ve Kürt halkına karşı organize olmuş faşist çeteler örgütü olan MHP oynuyor.
İşçi sınıfı ulusal değil, uluslararası bir sınıf olduğunun bilinci ile hareket etmediği takdirde daima yenilmeye mahkum olacaktır. Bundan dolayı gerek Türkiye’de gerekse dünyanın geri kalan her yerinde olan saldırılara karşı tek vücut olarak birleşebilmemiz gereklidir. Vatanımızın bütün dünya olduğunu ve bu dünyanın bizlerin elleri ile yükseldiğini düşünerek hareket etmemiz durumunda karşımızda hiçbir güç duramaz.
Kahrolsun faşizm, kahrolsun burjuvazi!
Yaşasın işçi sınıfının enternasyonalist mücadelesi!
Faşist saldırıları durduracak olan işçi sınıfının birleşik mücadelesidir!
link: Kartal'dan MT okuru bir işçi, Burjuvazi içindeki çatışma şiddetleniyor, 21 Ocak 2007, https://marksist.net/node/466
Fabrikadaki yangın ve düşündürdükleri
Parkta Can Çekişen Bir Adam