Belki birkaç yüzyıl önce devletin bunca askerileşmediği, bürokrasinin ve polisin tüm toplumun üzerinde böylesi bir denetim kurmadığı ülkelerde bu mümkündü! Ama artık devlet denildiğinde herkesin aklına ilk önce ordu, polis, mahkemeler ve hapishaneler geliyorsa, kapitalizmi barışçıl yollardan teslim almak, yani bu militarize devleti karanfillerle teslim olmaya zorlamak mümkün değildir. Parlamento yoluyla şu ya da bu partinin hükümete gelebilmesi şüphesiz mümkündür. Ancak kapitalist toplumda hükümet olmakla iktidar olmak arasında kapatılmaz bir açı vardır. Bıraktık gerçek bir işçi partisinin burjuva hukuksal yollarla iktidara gelmesini, burjuvazinin o günkü çıkarlarına ters giden bir burjuva partisinin bile, hükümet olmasına rağmen iktidar olamadığının nice örnekleri karşımızda bulunmaktadır. Burjuvazi iktidarda olduğu sürece hangi partinin hükümet kurduğunun fazlaca bir önemi yoktur. İşçi sınıfı burjuvazinin düzeninde hükümet olmayı değil, bu kapitalist sömürü düzenini ortadan kaldıran bir egemen güç olmayı hedefler. Onun gerçek amacı parlamento vb. gibi burjuva kurumlarında çoğunluk oluşturmak değil, işçi ve emekçileri ezen, baskı altında tutan burjuva devleti yıkmaktır. Bu nedenle kapitalist devlet aygıtını içerden ele geçirip kullanma düşüncesi işçi sınıfının devrimci hedefleriyle bağdaşmaz. Devrimci proletarya bürokratik-askeri eski devlet yapısını parçalayıp, kendi demokratik aygıtını kurmak zorundadır ve bu tarihsel görevi yerine getirebilmek için gerekirse devrimci zora başvurmaktan da kaçınamaz. Burjuvazi bu sömürü düzenini zora başvurarak koruduğu sürece, ona karşı zor kullanmaksızın başarıya ulaşma şansı yoktur.
link: Marksist Tutum, Kapitalizm barışçıl yollarla ortadan kaldırılabilir mi?, , https://marksist.net/node/1578