Elif Çağlı’nın “Marksizm ve Gençlik” makalesi biz gençlerin yolunu aydınlatıyor. 18 yıl önce kaleme alınan makalede, “kapitalizm altında mutlu bir gelecek yoktur” deniliyor. Çünkü bu sistem gün geçtikçe daha da çamura batıyor, umutlarımızı, geleceğe dair hayallerimizi ve mutluluğumuzu kirletmeye çalışıyor. “İyi bir gelecek” vaadiyle gençleri aldatırken, emeklerimizi yok sayıp insanı insanlıktan çıkarıyor.
Gencinden yaşlısına işçi sınıfının saflarında yer alan hiçbir emekçi bu sistem altında mutlu bir hayat süremez. Çünkü milyonlarca insanın ezildiği, sömürüldüğü, baskı ve yasaklara maruz kaldığı bir sistemde mutluluktan söz edilemez. Bu düzenin faydası yalnızca kendi egemen sınıfınadır. Eğitimden sağlık hizmetine, beslenmeden barınmaya, iş güvenliğinden ödediğimiz faturalara, vergilere kadar hayatın her alanında kapitalist eşitsizliği çok açık bir şekilde görüyoruz, yaşıyoruz. Rahat bir nefes almamız bile mümkün değilken, bize sunulan tek gelecek, karanlık ve kaos dolu bir yaşamdan ibaret.
En verimli çağlarımızda okul sıralarında dirsek çürütüyor, çıraklık adı altında ucuz işgücü olarak sömürülüyoruz. Sermaye sınıfının bireyselleştirme ve yalnızlaştırma manipülasyonlarına maruz kalıyoruz. Dijital ekranlardan sunulan tozpembe hayatlar her geçen gün genç zihinleri daha fazla zehirliyor. Umut, içi boş hayallere yüklenerek satılıyor ve gençler gerçeklikten koparılıyor. Ekonominin çöküşe girdiği bir dönemde, işsizlik ve geleceksizliğin acımasız gerçekliğiyle karşılaşan gençler hastalanıyor, depresyon bataklığında boğuluyor. Kapitalizmin bizlere sunduğu “iyi bir gelecek” masalı işte böyle bir felâkettir!
Bu fikirleri yeni yeni kavramaya çalışan gençler olarak, işçi sınıfının devrimci mücadelesine sıkı sıkı sarılmamız gerektiğini anlıyoruz. Çünkü gençlik, kapitalizmin yarattığı çıkmazdan ancak işçi sınıfının haklı mücadelesinde yer alarak, enerjisini ve diriliğini bu mücadeleye akıtarak kurtulabilir. Küçük-burjuva zihniyetten arındıkça yaşadığı toplumun bir parçası olabilir, mücadeleyi de büyütebilir. Öfkesini doğru tarafa yönlendirdikçe ve etrafında olup bitenleri sınıfının penceresinden değerlendirdikçe, hayallerini diri tutar. Eşitlik ve özgürlük dolu bir dünya için yarınların inşasında sorumluluk alır. Hayallerin ve umutların çürütüldüğü bu düzende, sınıfına ve umutlarına dört elle sarılarak bir çıkış yolu bulabilir, mücadelenin ateşini harlayabilir!
Barış dolu bir dünyada, mutlu ve umutlu yarınlara uyanabilmek için, bugünden her türlü baskı ve zorbalığa karşı durmalıyız. Sınıflar oldukça sömürü de sürecek. Sofralarımızdan ekmeğimiz, gözlerimizden neşemiz, evlerimizden mutluluğumuz, ellerimizden geleceğimiz çalınacak. İşte 18 yıl önce yazılan “Marksizm ve Gençlik”, netliğiyle, uyarılarıyla, dikkat çektikleriyle yarınlar için biz devrimci gençlere yol göstermektedir. Nasıl ki 18 yıl önce yazılan sorunlar bugünün sorunlarıyla aynıysa, izlenilecek çözüm yolu ve takınacağımız tutum da dününkiyle aynıdır. İşçi sınıfının tek umudu ve kurtuluş yolu köklerinden, tarihinden gelen örgütlülüğü ve bilincidir. Sömürüsüz yarınlar için mücadele eden devrimci işçi sınıfı ve işçi sınıfının gençleri, Marksizmin gösterdiği yolda ilerleyerek umudu ve dayanışmayı büyütecek, zulmün ve baskının olmadığı yarınlar inşa edecektir.
link: Gebze’den bir grup öğrenci, “Marksizm ve Gençlik” Yolumuzu Aydınlatıyor!, 15 Eylül 2022, https://marksist.net/node/7751
Çöküşteki Ekonomi, Artan Baskı ve Çürüme
Şili’de Yeni Anayasa Neden Reddedildi?