Marksist Tutum emekçisi ve okuru tüm sınıf kardeşlerimize merhaba,
Bizler, işçi sınıfının uluslararası dayanışmasını ve birliğini güçlendirmek için kurulan ve bu uğurda anlamlı mücadeleler yürüten Uluslararası İşçi Dayanışması Derneği üyesi bir grup işçiyiz. UİD-DER’li işçiler adına siz mücadeleci sınıf kardeşlerimizi en derin dayanışma duygularımızla selamlıyoruz. Sınıfımızın sorunlarının çözümü yolunda örgütlü mücadele yürüten UİD-DER’in, yaklaşık bir yıldır yürüttüğü ve başarılı bir finale taşıdığı “İş Kazaları Kader Değildir, İşçi Ölümlerini Durduralım!” kampanyasını ve bu kampanyanın sonuçlarını sizlerle paylaşmak istiyoruz.
Bildiğiniz gibi iş kazaları ve iş cinayetleri, Türkiye’de ve dünyada işçi sınıfının en can yakıcı sorunları arasında yer alıyor. Türkiye, yılda 77 bin iş kazası ile Avrupa’da birinci, dünyada üçüncü sırada bulunuyor. Türkiye’de her gün ortalama 4 işçi iş cinayetlerinde yaşamını yitiriyor. İşçi sınıfının gerçek bir mücadele örgütü olan UİD-DER, elbette işçi ölümlerine sessiz kalmayacak, iş kazalarına karşı mücadeleyi yükseltecekti.
İş kazalarını, iş cinayetlerini, meslek hastalıklarını daha güçlü bir biçimde gündemimize alıp buna karşı bir kampanya örgütlemeye başladığımız tarihlerde, AKP hükümeti iş kazalarını sözde önleyeceği vaadiyle İş Güvenliği ve Sağlığı Yasasını Meclis’ten geçirmişti. Ancak bu, patronlara dönük hiçbir ciddi yaptırım içermeyen, son derece güdük bir yasaydı. Bugün bu yasanın hiçbir işe yaramadığı, iş cinayetlerine kurban verdiğimiz işçi kardeşlerimizin sayısının hiçbir şekilde düşmeyip aksine artmaya devam etmesinden net bir şekilde görülüyor.
Bizler mücadeleci işçiler olarak biliyoruz ki, kapitalist sömürü düzeni yıkılmadan ne iş kazaları son bulacak ne de işçilerin geri kalan sorunları çözülecek. Yine biliyoruz ki, patronları bu sorunların çözümü doğrultusunda adım atmaya zorlayacak ve bunu başaracak tek güç örgütlü işçiler ve onların yükselteceği mücadeledir. İşçilerin yaşadığı sorunları, işçileri kapitalist sömürü düzenini yıkma mücadelesinin içine çekebilmek için teşhir etmek, bir mücadele konusu haline getirmek tam da bu nedenle temel hedefimiz oldu. Kampanyamız, sendikaların iyice güçsüzleştiği ve anlamlı mücadeleler yürütme konusunda tam bir mecalsizlik içinde olduğu bir dönemde, işçilerin iş kazalarına ve meslek hastalıklarına duyarlılıklarını arttırmayı ve onların mücadeleye sevk edilmesini amaçlıyordu.
Kampanya boyunca ulaştığımız yüz binlerce işçi bizlere işyerlerinin mezbahaya döndüğünü anlattılar. İş saatlerinin çok uzun olduğunu, buna rağmen çok düşük ücret aldıklarını, ücretlerini üç kuruş arttırabilmek için fazla mesailere mahkûm olduklarını anlattılar. Hiçbir güvenlik önlemi olmadan çalışmak zorunda kaldıklarını anlattılar. Daha 16 yaşında iş kazası geçirmiş, 17 yaşında meslek hastalığına yakalanmış işçilerle karşılaştık. Babasını, kardeşini iş cinayetlerinde kaybeden gençlerle karşılaştık. İki evladını iş kazalarında kaybeden annelerle karşılaştık. Günde 12 saat boyunca aynı hareketleri yaptığı için elleriyle bebeğini hatta bir bardak çayı kavrayamayan kadın işçilerle karşılaştık. İşçiler kampanyamıza imzalarıyla destek oldular, işyerlerine davet ettiler bizleri. Sendikalaşmak istedikleri için çaldılar kapımızı. Örgütlenmek için yardımımıza başvurdular.
UİD-DER’li işçilerin bu azimli çalışması işçilere güç ve güven verirken patronları ve onların hizmetkârlarını rahatsız etti. Bazen polis, bazen özel güvenlik, bazen işveren temsilcileri engellemeye çalıştı bizleri. Ama bizler karşılaşacağımız her zorluğa hazırdık ve hiçbir şey bizi haklı mücadelemizden alıkoyamazdı. İş kazalarına karşı mücadelemizi de, taleplerimizi de yükseltmeye devam ettik. Çalışma yürüttüğümüz bazı işçi bölgelerinde patronlar servisleri fabrika bahçelerine çektirirken, bir başka işçi bölgesinde ise bir sendikanın engelleme çabalarına tanık olduk. Bölgede binlerce işçinin tepkisini çeken Türk Metal sendikası şube yönetimi, örgütlü olduğu tüm işyerlerini gezerek UİD-DER’in kampanyasına büyüyen desteği engellemeye çalıştı. Ancak bu çabalar boşa çıktı. Sendikanın binlerce üyesi imzalarıyla bizlere destek oldular. Kendi işyerinden yüzlerce imza toplayan, kampanyamızı işçi arkadaşlarına anlatan işçi kardeşlerimiz bizlere güç verdi.
Mersin Limanı işçileri, Amylum Gıda işçileri, Hacettepe Hastanesi işçileri, Arçelik işçileri, Cam Elyaf işçileri… Yüzlerce işyerinden binlerce işçi UİD-DER’in kampanyasını sahiplendi. Onlar da “İş Kazaları Kader Değildir, İşçi Ölümlerini Durduralım!” sloganını yükselttiler kendi işyerlerinden. Mücadeleci sendikalar ve benzer konularda çalışmalar yürüten emek örgütleri kampanyamızı takdirle karşıladılar ve desteklerini sundular. Yakınlarını iş cinayetlerinde kaybetmiş aileler, kampanya için teşekkür ettiler bizlere. İş kazası mağduru işçiler destek oldular, kampanyamızı yaygınlaştırdılar. Derneğimizin internet sitesine Türkiye’nin dört bir yanından mesajlar geldi. Bu mesajlarda işçiler desteklerini sunuyor, sorular soruyor, hukuksal yardım istiyor ve örgütlenme çabalarını anlatıyorlardı. Bize ulaşan tüm işçilere yanıt verdik ve yardımda bulunduk.
Kampanyamız yaygınlaştıkça sokak etkinliklerimizi arttırdık. UİD-DER İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Komiteleri her bölgede ve merkezde işçi buluşmaları gerçekleştirdi. Onlarca işyeri ile İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Buluşmaları düzenledik. İşçilerin çalıştığı ve yaşadığı her yere; kahvelere, semt pazarlarına, evlere gittik. Tüm temsilciliklerimizde, her birine yüzlerce işçinin katıldığı eğitim çalışmaları ve seminerler düzenledik. İşçileri bilinçlendirmeye, örgütlemeye ve mücadeleye katmaya devam ettik. Pek çok işçi UİD-DER çatısı altında yürüttüğümüz bu faaliyetin neferi oldu. İşçilerin desteği ve katkısı ile kampanyamız da UİD-DER de büyüdü. 100 binin üzerinde imza toplanması bunun somut bir göstergesi oldu.
Topladığımız 100 bin 640 imzayı Meclis’te HDP Milletvekili Levent Tüzel, BDP Milletvekili Erol Dora ve derneğimizin temsilcilerinin katıldığı bir basın toplantısı ile Meclis Dilekçe Komisyonu’na ulaştırdık. Bu imzalarla burjuva politikacılara ve burjuvaziye, işçilerin yaşadıkları bu yakıcı sorun karşısında sessiz olmadıklarını ve sessiz kalmayacaklarını duyurmuş olduk.
İşçi sınıfının kapitalizme karşı mücadelesinde Marksizmi rehber edinen sınıf devrimcileri olarak bir kez daha ilan ediyoruz ki, işçi sınıfından ümidini kesenler, “işçi sınıfı öldü” palavralarına prim verenler yanılıyorlar. İşçi sınıfı tüm heybetiyle ve daha da büyüyerek varlığını koruyor. İşçi sınıfının örgütsüz oluşuna bakarak kendilerine başka mecralar arayanlar, toplumsal dinamikleri, işçi sınıfının yapısını ve sınıfsal çelişkileri anlamaktan uzak olanlar tarihin akışını değiştiremezler. Biz, sınıfımızın içinden mücadeleye atılmış işçiler olarak diyoruz ki; vardık, varız ve sınıfsız toplumu yaratana kadar mücadelemizle var olacağız!
Marksizmin ışığını kendisine rehber edinen Marksist Tutum emekçisi ve okuru sınıf kardeşlerimiz, kavga yoldaşlarımız:
Bizler daha önce yürüttüğümüz “Kıdem Tazminatımızı Gasp Ettirmeyelim!” kampanyamızın sonuçlarını da sizlerle paylaşmıştık. Aradan geçen bir yılı aşkın sürede kat ettiğimiz yol, bize, sınıfımıza duyduğumuz güvenin haklılığını ve işçileri örgütleme görevinden kaçılmadığında nelerin başarılabileceğini gösterdi yeniden. Bizler sınıfımıza ve örgütümüze güveniyoruz. İşçi sınıfının iktidarı için mücadele etmeyi sürdürüyoruz. Bütün işçi kardeşlerimizi UİD-DER’e güç vermeye çağırıyoruz ve sizleri mücadelemizin tüm sıcaklığıyla selamlıyoruz.
link: UİD-DER, İş Kazaları Kader Değildir, İşçi Ölümlerini Durduralım!, 8 Aralık 2013, https://marksist.net/node/7253
Yunanistan’da Faşist Tehdit Büyüyor
Hollywood İşkencecilerin Hizmetinde